İÇ HABERLER
okuma süresi: 13 dak.

BKP Özgür'ü andı

BKP Özgür'ü andı

<P>Birleşik Kıbrıs Partisi düzenlediği etkinlikle parti kurucusu ve eski Dış İlişkiler Sekreteri Özker Özgür'ü ölümünün 4. yıl dönümünde andı. <BR>25 Kasım Çarşamba akşamı saat 19:00'da KTÖS Lokali'nde gerçekleşen etkinlikte sırası ile Özgür Ailesi adına Özker Özgür'ün kızı Münevver Özgür, AKEL Merkez Komitesi Üyesi Hristos Hristofidis ve BKP Genel Sekreteri İzzet İzcan birer konuşma yaptılar.</P>

Yayın Tarihi: 26/11/09 16:00
okuma süresi: 13 dak.
BKP Özgür'ü andı
A- A A+
Konuşmaların ardından Özker Özgür'ün hayatını ve mücadelesini konu alan belgesel gösterimi ile etkinlik son buldu. Etkinliğe çeşitli sendika, sivil toplum örgütü ve siyasi parti temsilcileri de katıldı.

BKP Genel Sekreteri İzzet İzcan gecede yaptığı konuşmada, Özker Özgür'ün saygı, sevgi ve büyük bir özlemle andıklarını belirterek, 4 yıl geçmesine rağmen Özker Özgür'ü kaybetmenin acısını hala daha yaşadıklarını ve onu kalplerinde yaşattıklarını kaydetti.

Özker Özgür'ün Kıbrıslı Türk, Kıbrıslı Rum, Ermeni, Maronit ve Latin tüm Kıbrıs Halkına mal olmuş tutarlı bir Marksist, kararlı bir demokrasi savaşçısı ve Kıbrıslı bir yurtsever olduğunun altını çizen İzzet İzcan, "Ortak Vatan ve Sosyalizm mücadelesinin yılmaz savaşçısı Özker Özgür her zaman kalplerimizde yaşayacak, anısı ile düşünceleri ile her zaman bizlerin yoluna ışık tutmaya devam edecektir. Hocamız yaşamını bağımsız, bağlantısız Birleşik Kıbrıs'a adadı. Tüm baskı ve tehditlere karşı direndi. Hiç korkmadı. Hiçbir zaman yılmadı. Kıbrıs'ta taksim ve enosis politikalarına karşı mücadelesini kararlılıkla sürdürdü. Özker Özgür'ün hayatını Kıbrıs'ın yeniden birleşmesine ve Kıbrıslıların kardeşçe bir arada yaşamasına adadı. Özker Özgür emperyalizmi, milliyetçiliği ve fanatizmi Kıbrıslıların ortak düşmanı olarak gördüğünün altını hep çizdi" dedi.

"BKP olarak Özker Özgür'ün mücadelesini ve düşüncelerini yaşatacağız. Genç kuşakların öğrenmesi için gereken her türlü çalışmayı yapacağız. Bazılarının Özker Özgür'ün fikirlerini ve düşüncelerini saptırma ve keyfi yorumlama girişimlerine karşıda mücadele edeceğiz" diyen BKP Genel Sekreteri İzzet İzcan, "BKP'nin kurucuları içerisinde yer alan Özker Hocamız, ayni zamanda BKP'nin tüzük programını yazan kişidir. Dolayısı ile Özker Özgür'ün ana hatlarını çizerek ilerlememiz için açtığı yolu kararlılıkla yürümeye devam edeceğiz. Ülkemizin ve halkımızın yeniden birleşeceği güne kadar mücadelemiz sürecektir" dedi.

Münevver Özgür'ün Özgür ailesi adına yaptığı konuşma

"Birleşik Kıbrıs Partisi benden bu akşam "Özgür" ailesi adına küçük bir konuşma yapmamı rica etti. Politikacılar için belki bu çok kolay birşey ama inanın benim için çok zor. Hele konuşma konusu "babam"; yani Özker Hoca, Özker Özgür olunca işin boyutları içimde daha da büyüyor. "O" dünyayı, Kıbrıs'ı inceler, iğne deliğinden geçirirdi, bense sessizce bir köşeden "O"nu. Her gün yüzünü gördüğüm, ayni evi paylaştığım bir "baba" kadar, bir "nefes" kadar yakındı, ama bir o kadar da uzaktı. İnanılmaz tanıdık bildik biri gibiydi ama bir o kadar da gizemli ve yabancıydı.

Çocukluğumdan bugüne kadar ömrüm onu anlamaya çalışarak geçti. Bunu başardığımı iddia edersem yanlış birşey söylemiş olurum. Hayatımın her döneminde onu farklı şekillerde okumaya ve yorumlamaya alıştım ve artık bunun bir sonu olmadığını kabullendim. Ancak yaşım ilerledikçe geriye dönük söylediklerini, yazdıklarını hatırladıkça birçok konuda ne kadar haklı çıktığını fark ederek hayrete düşüyorum. Radyoda haber dinlerken, veya birşeyler okurken, keşke yan odaya geçebilsem, ona sormak istediğim soruları sorabilsem diye iç geçiriyorum. Bu bağlamda onun varlığını sadece kızı olarak değil, bir dünya vatandaşı, bir seçmen, Kıbrıs'taki olayların ardındaki gerçekleri anlamak isteyen bir Kıbrıslı olarak da özlüyorum. Günlük küçük politikaların dışına çıkıp, olayları daha geniş bir çerçevede ele alan, belli bir ideolojiye dayandırarak okurlarına sunan yazılarını özlüyorum.. Evde pek durmazdı. Durduğu zamanlarda ya haber dinlerdi, ya yazı yazardı ya da kitap okurdu. Ailesine çok düşkündü ancak Parti (ki çocukluğumda bu tartışmasız CTP idi) ailesinden önce gelirdi. Parti içi olup biten herşey evde bir sırdı. Yine de parti içi huzursuzluklar olup olmadığını yaşadığı sağlık problemlerinden anlardım. Hayatının son dönemlerinde politik mücadelesine, sağlığı elverdiğince yeni ailesi Birleşik Kıbrıs Partisinde devam etti. Partisinin isminden de anlaşılacağı gibi Kıbrıs'a yönelik bir düşü vardı: Birleşik bir Kıbrıs düşü. Bu hayalinin gerçekleşebilmesi için CTP ve AKEL'in işbirliğinin gerekliliğine son yazılarında sürekli vurgu yaptı durdu.

Gerek Kıbrıs problemi, gerekse mücadele yoldaşları ile ilgili hayalkırıklıklarının onu zayıf düşürüp hasta ettiğine dair saplantılı bir inancım var. Bu inancımın önüne geçmek için her ne kadar da çaba sarf ettiysem şimdilik başaramadım. Kanser olduğunu öğrendiği ilk günlerden öleceği güne kadar hüzün kuyusunun her gün biraz daha derinleştiğine birebir tanık olmak hayatımın en zor deneyimlerinden biriydi.

Annemin ölmeden önce ağzından çıkan son sözler "Münevver, hade gidelim" olmuştu. Babamın arkasındaki itici güç, dürüst yaşam suyu, kararlı enerji annemdi. Annem gövdeydi, babamsa beyindi, kalpti. Babamın ölmeden önce ağzından çıkan son sözler "Beni yalnız bırakmayın" oldu. Ancak, bence hakettiğinden daha yalnız ve kırgın öldü.

Zamanında kendisi ve ailesi için "Özgür" soy ismini seçmişti. Ancak kanımca ne yaşarken ne de öldükten sonra "özgür" olamadı. Sadece belki Hasan Hüseyin'in şiirindeki gibi, evet; "Acı çekmek özgürlükse" özgürdük ikimiz de..."

AKEL Merkez Komitesi Üyesi Hristos Hristofidis tarafından yapılan konuşma

Yoldaşımız, mücadele arkadaşımız dost Özker Özgür'ü kaybedişimizin üzerinden dört yıl geçti. Ölümü Kıbrıslırum, Kıbrıslıtürk tüm halkımız için bir kayıp oldu, çünkü Özker Özgür adamız için, ortak vatanımız Kıbrıs için ilkeli bir yurtsever ve mücadele insanıydı. O, yabancı bağımlılıklardan ve askeri üslerden arındırılmış, gerçekten bağımsız bir vatan için mücadeleye kendini adamıştı. 1977–1979 Doruk Antlaşmalarına, BM kararlarına uluslararası hukuk ilkelerine ve iki toplum arasında siyasi eşitliğe dayalı iki bölgeli iki toplumlu federal bir çerçevede Kıbrıs'ın yeniden birleşmesi için mücadele eden bir kişiydi. Özker Özgür taksimi, çifte enosisi kesin bir biçimde ret ediyor ve böylesi bölücü düzenlemelerin yeni felaketlere yol açacağının altını çiziyordu.

Bu düşüncelerini hiç bir zaman saklamadı. Bunları dönemden ve koşullardan bağımsız olarak korkusuz bir şekilde inançla ilan edip savundu. İtiraf etmek gerekirse Özker Özgür yaşamının büyük bir bölümünü çok zor koşullar altında geçirdi, fakat asla korkmadı, asla barış, demokrasi, insan hakları ve büyük bağlılık duyarak hizmet verdiği evrensel değerler davasından geri adım atmadı.

Temiz bir akıl ve temiz düşünceyle Kıbrıs'taki olaylar, bunların nedenleri ve sonuçları hakkında ön yargılardan ve şovenizmden uzak net görüşleri vardı. Özellikle de Kıbrıs trajedisi, darbe, Türkiye'nin askeri istilası ve bugünkü kabul edilemez statüko hakkında net görüşlere sahipti.

Özker Özgür Kıbrıslıları asla etnik kökenlerine göre ayırmadı. Kıbrıslıtürklerin olduğu gibi, Kıbrıslırumların hakları için de aynı mücadeleci insandı. Onun için her şeyden önce Kıbrıs'ın çıkarları geliyordu ve sadece Kıbrıslırumlar ile Kıbrıslıtürklerin birliğinin bu çıkarlara hizmet edeceğine derinden inanıyordu. Halkımıza büyük kötülükler ve felaketler getiren milliyetçiliğe, şovenizme, fanatizme ve düşmanlık duygularına karşı yürekli bir şekilde mücadele ederek bu inancını pratiğe geçirdi. Tüm yaşamı boyunca Kıbrıs trajedisinin temel suçlusu olarak gördüğü emperyalizme karşı da ayni yüreklilikle mücadele verdi. Özgür iki toplum arasında yeniden yakınlaşma ve güvenin inşası için mücadele etti.

Özker Özgür eğer bir ayırım yaptıysa, bu ayırım da nesnel olarak yaşadığımız sosyo-ekonomik sistemden doğan ve yeniden türeyen sınıf ayrımı yapmak oldu. Zenginlik ile yoksulluk, sermaye ile emek arasında ayrımı yaptı. Duyarlı ve hümanist bir insan olan Özker Özgür Kıbrıs'ın zor sosyal ve siyasi koşullarında kendi sınıfsal hassasiyetini ve sınıfsal ideolojisini ortaya koydu. Bu süreçte tüm yaşamı boyunca inandığı ve cesur yoldaşı olduğu sol ideolojiyle buluştu.

Yurttaşlar,

Özker Özgür'ün yaşam vizyonu ve hedefi Kıbrıs'ı özgür ve halkını birleşmiş görmekti. Ne yazık ki bu vizyonunun gerçekleşmesini görmeye ömrü yetmedi. Bugün Özker Özgür aramızda bulunmayabilir -ve yokluğu yoğun bir şekilde hissediliyor- fakat onun vizyonu, yaşamının amacı, mücadeleleri kalplerimizde yaşıyor, bize ilham veriyor, bizi yönlendiriyor ve Kıbrıs sorunun çözümü ve Kıbrıs'ın yeniden birleşmesi mücadelesinde istencimizi çelikleştiriyor.

Özker Özgür bizim için tutarlı bir yoldaş, ortak kavga arkadaşımızdı ve öyle olmaya da devam ediyor. Onun yaşamı Kıbrıs'ın evlatlarının kalıcı barış ve işbirliği koşullarında yaşayacağı ve geleceklerini birlikte inşa edecekleri özgür, birleşik, ortak vatan için Kıbrıslırumlar ile Kıbrıslıtürklerin ortak mücadelesinde parlak bir feneri teşkil etmektedir.

Kıbrıs Halkının İlerici Partisi AKEL tüm Kıbrıslı çalışanların partisidir. Tüm emekçilerin çıkarlarının, haklarının ve vizyonlarının sözcüsüdür. Kuruluşundan itibaren Kıbrıslırum, Kıbrıslıtürk, Maronit, Ermeni ve Latin, Kıbrıslı çalışanların tümünü kucaklayan partidir. AKEL'in Kıbrıslıtürk çalışanlarla ilişkisi uzun yıllara dayanmaktadır.
günden bugüne nice sosyal, sınıfsal ortak mücadeleler verildi. Kıbrıs için, halkımız için, çalışanlar için mücadeleler verildi. Kıbrıslırumlar ve Kıbrıslıtürkler Sol'un idealleri ve değerlerinden ilham alarak, büyük fedakârlıklarda bulunarak birlikte mücadeleler verdiler.

Bu bağlar, elverişsiz koşullara rağmen, bugün de ortak vatanımızın kurtuluşu için ortak mücadelenin en sağlam temellerini ve güvenilir zeminini teşkil etmeye devam etmektedirler.

Özker Özgür'ün yokluğu, Kıbrıs sorununda kritik bir kavşakta bulunduğumuz bugün daha da çok hissediliyor. Bugün her zamankinden daha fazla sağduyulu seslere, düşünce birliğine ve ilkeleri savunmaya ihtiyaç vardır. Cumhurbaşkanı Hristofyas son 20 aydır Kıbrıs sorununda üzerinde anlaşmaya varılacak, bütünsel bir çözüm amacıyla ilerlememiz için gerçek iradesini ortaya koymuştur. BM Güvenlik Konseyi kararlarında belirtildiği şekilde siyasi eşitlikli iki bölgeli iki toplumlu federasyon temelinde onurlu bir uzlaşmaya hazırız.

Aynı anda Kıbrıslıtürk vatandaşlarımız karşısında samimiyetle ve dürüstlükle, çözümün temel ilkelere saygı göstermesi gerektiğini netleştirme gereksinimini duyuyoruz.

Öncelikle bir kez daha netleştirmek istiyoruz ki, üzerinde anlaşmaya varılmış net bir prosedür mevcuttur. Bu durumda, sadece kafa karışıklığı yaratan ve karmaşaya yola açan, özellikle de kabul edilmeyeceği herkes tarafından bilinen yeni tip prosedürlerin Kıbrıstürk ve Türk tarafınca niye ileri sürüldüğü gerçekten bir soru olarak ortaya çıkmaktadır.

Çözümün tek egemenliği, tek uluslararası kimliği ve tek vatandaşlığı olacak olan tek bir devlet, bir federasyon olacağını vurguluyoruz. Alan, kurumlar ve ekonomi esaslı olarak yeniden birleşmelidir. Tabi ki söz konusu olan iki devletin birleşmesi değil, AB içerisindeki Kıbrıs Cumhuriyeti'nin dönüşümüdür. Türk tarafınca ifade edilen Kıbrıs'ta iki devletin ve iki halkın varlığı olgusunu reddediyoruz. Ayrıca B Planı hakkında denilenleri de reddediyoruz. Bu denilenler taksimin reçetesidir. Eğer kimilerinin aklında boğucu takvimler yaklaşımı benimsenerek başka çözümlere ulaşmak varsa, bu, kesinlikle iki bölgeli iki toplumlu federasyona götürmez.

Kıbrıs sorunu çözümsüz kaldıkça, AB ve Kıbrıs Cumhuriyeti karşısında üstlendiği yükümlülükleri Türkiye yerine getirmediği sürece Türkiye'nin Avrupa Birliği sürecinin zarar görmeksizin devam edemeyeceği de anlaşılmalıdır.

Yoldaşımız Özker Özgür'ü anarken, üzerinde anlaşmaya varılacak, bütünsel ve işler bir çözüm için çalışmaya devam edeceğimizin sözünü veriyoruz. Özker'in sık sık söylediği gibi, taksim ülke için, Kıbrıslırum, Kıbrıslıtürk Kıbrıs halkı için yıkımdır.
BKP Basın Bürosu

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.