Yurt dışındaki öğrenciler: "Yüksek risk bölgesi bir ülkeden dönerek ailemi riske atmak istemedim"

Tüm dünyayı etkisi altına alan Koronavirüs salgını devam ediyor. Dünyanın birçok yerindeki Kıbrıslı Türklerin bazıları ülkesine dönerken bazıları ise bulunduğu yerde kalmayı tercih ediyor.

Yurt dışında öğrenim gören Kıbrıslı Türklerin birçoğu ülkeye dönerken az sayıda da olsa Kıbrıslı Türk öğrenci bulunduğu yerde kalmış durumda. Yurt dışında toplam 4 bin 500 Kıbrıslı Türk eğitim görüyor.

Bunlardan 2 bin 500 öğrencinin Türkiye’de, bin 200 civarı öğrencinin de İngiltere’de öğrenim gördüğü öğrenilirken, 300 öğrencinin ise farklı ülkelerde eğitim gördüğü söylendi.

Toplam 4 bin 500 öğrencinin 4 binden fazlasının ülkemize döndüğü de biliniyor.

Kıbrıs’a dönmeyen ve bulunduğu yerde kalmayı tercih eden öğrenciler Kıbrıs Postası’na konuşuyor.

“BERLİN’DE VAKA SAYISI ARTIYOR”

Neriman Eren Almanya’nın Berlin şehrinde Biyokimya Yüksek Lisans öğrencisi…

Neriman Eren, salgın sonrası ülkeye dönmeyi tercih etmeyen öğrencilerden…

Salgın sonrası birçok ülkede olduğu gibi Almanya’da da koronavirüs ile mücadele amacıyla insanların birbiriyle temasının minimuma indirildiğini söyleyen Eren, Almanya genelinde toplam vaka sayısı açıklanan verilere göre 100 bini aştığını belirtti.

Ölüm oranının ülke genelinde yüzde 1,8 olarak açıklandığını kaydeden Eren, Almanya’nın en çok vakaya sahip Bavaria eyaleti hariç Almanya genelinde sokağa çıkma yasağı ilan edilmediğini ifade etti.

Kendisinin Berlin’de yaşadığını belirten Eren, vaka sayısının her gün artarak devam ettiğini söyledi.

“İNSANLAR KURALLARA UYMAYA ÖZEN GÖSTERİYOR”

Birçok sektör işlerini evden çalışarak sürdürmeye devam etse de bazı sektörlerin halen aktif şekilde işlerine devam ettiğini söyleyen Eren, bu yüzden sokakların çok boş olduğunun söylenemeyeceğini dile getirdi.

Özellikle Berlin’de bahar havasının kendini göstermesiyle insanların genellikle spor veya temiz hava almak amacıyla sokağa çıktığını vurgulayan Eren, “Fakat genel olarak buradaki insanlar yasaklara ve konulan kurallara uymaya özen göstermektedir” dedi.

Örneğin market, banka, eczane gibi yerlerde sosyal mesafenin korunmasına oldukça dikkat edildiğini ifade eden Eren, çoğu zaman bu mesafenin korunmasını sağlayacak görevli kişilerin de bulunduğunu kaydetti.

“BU DÖNEMDE YAŞADIĞIM EKSTRA BİR ZORLUK YOK”

Tüm dünyanın maddi ve manevi olarak zor bir süreçten geçtiğini söyleyen Eren, “Elbette yurt dışında eğitim görmenin getirdiği maddi ve manevi zorluklar söz konusudur fakat bu süreçte yaşadığım ekstra bir zorluk olduğunu düşünmüyorum” dedi.

Her ülkenin kendi iç politikalarına ve almış olduğu kararlara bağlı olarak, özellikle öğrenciler acısından konuşacak olursak, ülkeden ülkeye değişiklik gösteren sorunların ortaya çıkabileceğini belirten Eren, örneğin yurt dışında olası durumlarda sağlık hizmetlerinden nasıl yararlanılabileceği konusunun birçok öğrencinin ortak gailesi olduğunu vurguladı.

Eren, “Kendi adıma şunu söyleyebilirim ki yaşadığım ülkede sağlık hizmetlerinden yararlanabilme açısından herhangi bir sorun yaşamamaktayım” diye konuştu.

“HERKESİN KENDİNE GÖRE DÖNMEK VEYA KALMAK İÇİN GEÇERLİ SEBEPLERİ VAR”

Diğer bir sorun olarak görülen market stokları hakkında ise Almanya’daki birçok firmanın yerli firma olması nedeniyle market stoklarının sürekli yenilendiğini söyleyen Eren, “Tüm dünya olarak ortak savaşımız olan bu olağanüstü durumun ne kadar süreceği belirsizliği karşısında ülkesine dönüp ailesinin yanında olarak bu süreci birlikte atlatmayı istemek herkesin hakkı olduğunu düşünmekteyim. Eminim ki herkesin kendine göre dönmek veya kalmak için geçerli sebepleri vardır” dedi.

Eren, “Koronavirüs salgınının başlangıcından itibaren karantina merkezleri kurulmamışken ve kurulduktan sonra Kıbrıs’a yüksek risk bölgesi bir ülkeden dönerek kendimi yeterince sevdiklerimden izole edebileceğime inanmadığım için özellikle risk grubunda olan aile bireylerimi riske atmamak için dönmek istemedim” diye konuştu.

“ADAMIZIN SINIRLI SAĞLIK HİZMETLERİNDEN İHTİYACI OLAN YARARLANSIN”

Yüksek risk bölgelerinden dönen öğrencilere ve vatandaşlara da pozitif vaka olacakları gözüyle bakıp genelleme yapmanın doğru olmadığını düşündüğüne dikkat çeken Eren, “Fakat ne yazık ki zaman geçtikçe bulaş oranının arttığı yüksek risk ülkelerinden dönen insanlarımızın pozitif vaka olma olasılığının arttığı da bir gerçektir” dedi.

Eren şu şekilde devam etti: “Dönüş yapmamamdaki bir diğer etken ise adamızın sahip olduğu sınırlı sağlık hizmetlerinden ihtiyaç duyulması halinde gerçekten ihtiyacı olanların veya olacak olanlar için kullanılması gerektiği düşüncemdi.”

“EN BÜYÜK ZORLUKLARDAN BİRİ ÖZLEM DUYGUSU”

Bu süreçte ailesinin ve yakınlarının kendisine göstermiş olduğu destek ve aldığı kararları onaylamalarının kendisi için en büyük moral ve motivasyon kaynağı olduğuna vurgu yapan Eren, “Hiç şüphesiz duyulan özlem duygusu bu dönemde yaşanabilecek en büyük zorluklardan biri olduğunu düşünüyorum fakat şuan yapılabilecek en iyi şeyin içinde bulunduğumuz koşullar elverdiği sürece olduğumuz yerde kalarak sevdiklerimize kavuşacağımız günü beklememiz gerektiği olduğuna inanıyorum” diye ekledi.