Işık: “Türkiye’nin fedakarlığı BM ve dünya medyasının teveccühlerine mahzar oldu”

İnsan Hakları Derneği Başkanı Hasan Yılmaz Işık, Türkiye’nin dünya barışı, insanlık ve insan hakları uğruna fedakarlık gösterip insanlığa yaşatılan trajedileri önleyebilmek için evlatlarını feda etmekte olmasının BM’nin ve dünya medyasının teveccühlerine mazhar olmakta olduğunu kaydetti.

Işık yazılı açıklamasında, bugün 25. yıldönümünde anılan Srebrenitsa’nın katliamına, Suriye’de, Libya’da ve dünyanın tüm ihtilaflı ülkelerinde yaşanan insanlık trajedisini yalnız seyirci kalarak önleyemeyen BM’nin ve uluslararası hukukun Kıbrıs Türk halkına umut vaat edemeyeceğini belirtti. Işık şu görüşleri dile getirdi: 

“Esasen uluslararası hukuk ve anlaşmalara ve varlığı bu zemine dayanan Kıbrıs’a Türkiye’nin garantör olması hak ve hukukun ancak güç unsuru ile korunabileceğinin en kesin kanıtıdır. Bu hususu AİHM eski başkanı da YDÜ 2003 yılında vermiş olduğu konferansta dile getirmiştir. 

Dünyanın gözleri önünde tüm vahşeti ile sürmekte olan bu insanlık kıyımına ve katlimına karşı aciz, basiretsiz ve çaresizlik içerisinde kalan BM. Kıbrıs’ta yapılması olası hiçbir antlaşma ve istikrar için kesinlikle güven veremeyeceğini ve güvence unsuru olamayacağını Derneğimiz önemle vurgulamaktadır.

BM 51 yıldır anlaşmaya varılamayan Kıbrıs sorunundan sorumlu K. Rumlarını israrla hükümet olarak kabul etmekle K. Türk Halkına “Siyasal Eşitliği Değil Eşitsizliği ve Adaletsizliği” peşinen mukadderat olarak reva görmekte olup Derneğimiz bu haksızlığa son verilmesini talep etmektedir.

Derneğimiz siyasileri “Uluslararası Hukuku” K. Türk Halkına 56 yıllık deneyimden sonra umut olarak vaad etmekten ve Rumlar ile hiçbir zaman olmayacak bir birleşmeyi siyasi rant olarak kullanmaktan vazgeçmeleri için önemle uyarmaktadır.

BM’in “Hukuksuzluğunu” KKTC Hükümeti ve Meclisi dikkate almalı ve gerekli kararları Kıbrıs ihtilafında Rumların Meclisteki “ENOSİS” kararına mütekabiliyet esasında üretmesi için önemle uyarıda bulunmaktadır.”