KTİMB Başkanı Gürcafer: "Eylemimiz doz artırılarak devam edecek"

18.00 - Başbakanlık, Maliye Bakanlığı, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı Müsteşarlarının KTİMB yönetimi ile gerçekleştirdiği toplantı da sonuçsuz kaldı.

KTİMB'nin eylemi yarın saat 11.00'de gerçekleştirilecek basın toplantısıyla devam edecek...

14.40 - "EYLEME DOZU ARTIRARAK DEVAM EDECEĞİZ"

KTİMB Yönetimi Başbakanlık önünde bir toplantı gerçekleştirerek eylemi, dozunu artırarak devam ettirme kararı aldı.

Yönetim toplantısının ardından basına açıklamalarda bulunan Gürcafer, hükümetin öncelikle kendi aralarında görüşmesi ve durumu çözmesi gerektiğini ifade ederek, diğer bakanlıkların önünde de eylemlerini sürdüreceklerini belirtti.

Başbakanlık Müsteşarı ile yaptıkları görüşmede herhangi bir yol alınmadığını aktaran Gürcafer, hükümet yetkilileriyle de tek tek görüşmenin fayda sağlamayacağını söyledi.

Söz konusu durumu değerlendirirken “Bunun temelinde yatan sorun TC-KKTC arasındaki oturmuş bir çözüm olmaması” ifadelerini kullanan Gürcafer, devletin yapılan sözleşmeye uymak zorunda olduğunu vurguladı.

Gürcafer, eylemlerini Bayramda da sürdüreceklerini, hükümet içerisinde ne olduğu ile ilgilenmediğini ve sorunun çözüme ulaşmasından yana olduğunu aktardı.

Gürcafer’in açıklaması şu şekilde:

“Kendi aramızda değerlendirme yaptık.

Hükümetin bizden önce kendi aralarında görüşüp sorunu çözmesi gerekir.

Çözülmesi için ortakların ciddi şekilde masanın etrafında oturması gerekir. Eylemleri devam ettirme ve dozunu artırma kararı aldık. İçişlerine de geçme kararı aldık. Tapu ihaleleri durdurma, devlete olan yükümlülükler ve proje borçlarını da ödememe gibi eylem düşüncelerimiz var. Baskıyı artırmak için çeşitli eylemlere devam edip baskıyı artırmaya devam edeceğiz. Bugün için herhangi bir çözüm yok, müteahhitler birliğinin araçları kalmaya devam edecek. Müsteşar ile bir kahve içtik ve kritik yaptık o kadar ancak onunla yaptığımız görüşmeden bir çözüm çıkmaz. Bu aynı zamanda hükümet ortaklarının tek tek çağırması ile de çözüm çıkmaz. Onlar oturup şehir planlamanın teknik elemanları ile görüşüp birbirlerinin rahatsızlıklarını masaya koyup doğrunun etrafında çözüme ulaşmaları gerekir. Bayındırlık ve Maliye bakanlıkları ile ilgili de aynı şekilde. Bunun temelinde yatan sorun TC KKTC arasındaki oturmuş bir çözüm olmaması. B3nin devletin b3ninle bir sözleşme yapmışsa o sorumluluğu yerine getirmelidir.

Bayramda da burada olacağız gibi duruyor.

Sorun ortakların sürtüşmeye girmiş olması, kimin haklı olup olmaması beni ilgilendirmez, ben neticede ülke ekonomisi işsizliği yakından ilgilendiren sorunun çözüme ulaşmaması ile ilgilenirim.”

BAŞBAKANLIK VE BAKANLIK MÜSTEŞARLARI KTİMB YÖNETİMİNİ TOPLANTIYA DAVET ETTİ

Başbakanlık, Maliye Bakanlığı, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı Müsteşarları, KTİMB yönetimini toplantıya çağırdı. Toplantı az sonra Başbakanlık'ta başlayacak.

Müteahhitler, söz konusu toplantıyla ilgili umutsuz...

14.00 - KTİMB İLE BAŞBAKANLIK MÜSTEŞARININ GÖRÜŞMESİ OLUMSUZ SONUÇLANDI

KTİMB heyeti, Başbakanlık Müsteşarı ile gerçekleştirdiği toplantı sonrası açıklamada bulundu.

"BAYRAM BOYUNCA BURADAYIZ"

Birlik başkanı Gürcafer, bayram suresince eylemin devam edeceğini belirterek, "bayram boyunca buradayız. Eylemin İçişleri bakanlığı önüne de kaymasıyla ilgili bir organizasyon yapacağız" dedi.

Gurcafer, "açıkçası herhangi bir çözüm arayışı görmedim. Tek söylenen "haklısınız" oldu. Bir şeyler yapılmalı" şeklinde konuştu.

13.15 - GÜRCAFER, BAŞBAKANLIK MÜSTEŞARI İLE GÖRÜŞÜYOR

KTİMB Başkanı Gürcafer, Başbakanlık Müsteşarının daveti üzerine Müsteşarla görüşmeye gitti.

Gürcafer, "Bir kahve içip gelelim" diyerek, Müsteşar ile yapacağı görüşmeden çok da umutlu olmadığını ifade etti.

13.00 - GÜRCAFER: "BU DURUMUN 3 YILLIK GEÇMİŞİ VAR..."

Başbakanlık önünde gerçekleştirilen eylem sırasında konuşan Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, bugüne kadarki eylemlerinin bir ikaz olduğunu ve bu durumun 3 yıllık bir geçmişi olduğunu vurgulayarak söz konusu krizin başta ülke ekonomisi olmak üzere herkesi etkilediğini belirtti.

Gürcafer, süreç içerisinde örgütlerle birlikte çok yapıcı yaklaştıklarını ve çok emek sarf ettiklerinin altını çizerek gelecek kaygısı yaşadıklarını, verilen sözlerin tutulmadığını ifade etti.

Gürcafer açıklamasında şunları kaydetti:

“Bugüne kadar yaptıklarımız ikazdı. İkazın öncesinde yapıcı bir süreç yaşadık. Bu işin yaklaşık 3 yıllık geçmişi vardı. Bu basit algılanmasın. Bu olay ülke ekonomisini sanayisini esnafını derinden etkileyen çok önemli bir konudur. Bu sadece bir kesimin çıkarı değildir. İmar planı yaşamı çocuklarımızın geleceğini sürdürebilir bir hale getirmektir. Planlamaktır. Üreticinin turizmcisinin bölgedeki insanin istihdamının geleceğidir.

Bu çalışma sürecinde hepimiz ekonomik örgütler olarak çok yapıcı yaklaştık. Yaptığımız toplantıların haddi hesabı yoktur. Bu işi selamete çıkarabilmek acısından çok büyük emek harcadık.

Bizim gösterdiğimiz duyarlılık hassasiyet ve altı hükümette yok

Biz geleceğin kaygısını yaşıyoruz.

Korona sürecinin de ardından istikrarın yeniden yakalanması ekonominin kalkınması için gece uyku uyumaz gale geldik.

Verilen bir söz üzerine makineleri aldık evimize gittik o tarihten bu yana hiçbir şey olmadı. Taraflar birbirine küstü.

Kırılgan ülke ekonomisinin buna tahammülü yok. Hükümetin istihdam ve ekonomi sorunu ile ilgilenmesi gerekiyor. Bizim açımızdan bıçak kemiğe dayandı vaat değil artık çözüm istiyoruz. Sorun ne olursa olsun eğer taraflar çözüm isterse ve o sorumlulukla hareket ederse çözüm olabilir. Sorunun çözümü için karşılıklı adımlar atılmalıdır. Çözüm böyle olur. Adım atılmazsa ben sorarım neden varsınız?

Devletler hükümetler bunun içindir ve olabildiğince iyi yönetmek için vardır. N3den sizin egolarınız bizim yiyeceğimiz ekmeğin önüne geçiyor. Bu sorun çözülmezse bu tansiyon artarak devam edecek. Bir takım vaatlerle bizi bu kez kandıramazlar. Kaç gün gerekirse o kadar buradayız.”

Gürcafer’in ardından söz alan Kıbrıs Türk Sanayi Odası (KTSO) Başkanı Candan Avunduk, yapılan eylemi ekonominin eylemi olarak nitelendirdiklerini, söz konusu eyleme bir karşılık verilmezse eğer ‘ekonominin bekletileceğini’ aktardı.

Eğer talepler karşılanırsa ülkeye yapılacak yatırımların artacağının altını çizen Avunduk, sadece kamuya yönelik düşüncelerin ülkenin fakirleşmesine neden olacağını belirtti.

Avunduk şunları aktardı:

“Biz bu eylemi ekonominin eylemi olarak görüyoruz. İskele yapılan canlılık ülke ekonomisinin geneline yansıyacak. Burayı beklemenin hiçbir anlamı yok. Çünkü burayı bekletirseniz bütün ekonomiyi bekletirsiniz demektir. Ekonominin maliyenin bütçesine düşecek olan önemli bir gelir vardır. Oradaki yatırımlar bu ülke şartlarına göre çok büyük yatırımlar olacaktır. Yayından fırlamış bir ok gibi giden yatırımcıların önünde durmak yerine hükümet edenler bunun önünü açması gerekir

Sadece kamuya yönelik düşünceler ve ekonomik tedbirler bu ülkenin fakirleşmesine neden olur.”

KTTO BAŞKANI DENİZ: “BIÇAK KEMİĞE DAYANDI”

Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO) Başkanı Turgay Deniz, de eyleme desteklerini belirterek, İmar Planı ile ilgili konunun bıçak kemiğe dayandığını vurgulayarak söz konusu bölgede ciddi yatırımlar olduğunu söyledi.

Deniz’in ifadeleri şu şekilde:

“Eyleme destek veriyoruz. İmar planı en erken zamanda sonuçlandırılmalıdır. Bıçak kemiğe dayandı. Bu artık daha fazla sürüncemede kalamaz. Ciddi yatırımlar var o bölgelerde...”

KITOB BAŞKANI ÇAĞINER: “İMAR PLANI BİR ÇÖZÜME ULAŞTIRILMALI”

Kıbrıs Türk Otelciler Birliği (KITOB) Başkanı Dimağ Çağıner de Otelciler Birliği olarak eylemi desteklerini ifade ederek ekonominin içine siyaseti karıştıranlara karşı yapılan her eylemde bulunacaklarını söyledi.

İmar Planının bir çözüme ulaştırılması gerektiğini vurgulayan Çağıner, hükümetin söz konusu eyleme yanıt vermesi gerektiğini vurguladı.

Çağıner’in ifadeleri şöyle:

“Otelciler Birliği olarak eyleme destek veriyoruz. Ekonominin içine siyaseti karıştıranlara karşı yapılan her eylemde varız.

Bu kabul edilemez. İmar planı bir çözüme varmalıdır, hükümeti göreve çağırıyoruz bu sesi dinlesinler.”

12.30 - Eylemciler Başbakanlık önünde toplandı.

Çok sayıda iş makinesi ile Başbakanlık önüne gelen birlik üyeleri, korna sesleri ile eyleme başladı. Birlik üyeleri eyleme beton mikserleri, kamyonlar, tankerler ve inşaat şirketlerine ait salon araçlarla katıldı.

Araçlar üzerine "plânlı yasamak istiyoruz", "dilenmiyoruz, direniyoruz", "duyarsızlığın bedeli işsizler ordusu" gibi yazılı pankartlar asılırken, KTİMB'nin eylemine Kıbrıs Türk Otelciler Birliği, Kıbrıs Türk Sanayi Odası, Kıbrıs Türk Ticaret Odası destek belirtti.

12.00 - Meclisin önüne bırakılan siyah çelenklerin ardından yapılan açıklama sonrasında eylemciler araçlarıyla birlikte Başbakanlık önüne gitmek üzere yola çıktı...

11.30 - Eylemciler Cumhuriyet Meclisi toplantısı başladığı sıralarda araçlarıyla birlikte Meclis önüne geldi.

Her bir bakanlığa hitaben birer siyah çelenk bırakan eylemciler, hükümet için hazırladıkları 'muhtıra'yı okudu.

GÜRCAFER: "HÜKÜMETE ZERRE GÜVENİMİZ KALMADI"

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, hükümete hiçbir güvenlerinin kalmadıklarını vurgulayarak çözüme ulaşana kadar Lefkoşa sokaklarında olmaya devam edeceklerini söyledi.

Gürcafer’in açıklaması şu şekilde:

“Çelenkleri hediye ettik...

Burada olmamızın nedeni zerre kadar güvenimizin kalmaması, bizim sorunlarımıza karşı duyarsız kalarak çözüm üretmediler.

2 yıla yakın bir süredir herhangi bir gelişme yaşanmadı. Biz bir muhtıra hazırladık, buradaki taleplerimizi 3-4 günde bitirebilirler. ‘Tamam, halledeceğiz’ gibi cümlelerle evimize gitmeyeceğiz. Niyetimiz, kimseyi rahatsız etmek değil. Çözüm istiyoruz. Gerekirse Bayramda da burada olacağız.”

KTİMB'NİN MUHTIRASI

Yaptığı açıklamanın ardından KTİMB Başkanı Gürcafer, hazırlamış oldukları muhtırayı okudu.

Muhtıranın tam metni şu şekilde:

"Ulusal sermayesi gelişmemiş bir ülke dışa bağımlılıktan asla kurtulamaz. Kendi ayakları üzerinde duran bir ekonomiden veya kendi kendine yeten bir toplumdan söz edemez. Kendi ekonomik özgürlüğünü kazanmayan bir toplum siyasi olarak hiç bir zaman özgür olamaz. Bir ülkenin ekonomik olarak özgür olabilmesi için ise reel sektörünü geliştirmesi şarttır.

Oysa geçmişten günümüze hükümetlerin yaklaşımları maalesef kamu dışındaki sektörlere üvey evlat muamelesi yapmanın ötesine geçememiştir. Reel sektörün gelişmesi hedefi ile çalışan veya bu hususta gözle görülür bir başarı elde eden hükümetlerden maalesef söz edemeyiz.

İnşaat sektörü, istihdamda önemli bir yere sahip sektörlerin başında gelmektedir. Gerek yap-sat sektörü olsun gerekse taahhüt müteahhitliği olsun, her iki kolu da ikiyüze yakın alt sektörümüzü hareketlendiren ve besleyen bir sektördür. Bu nedenledir ki tüm dünya ülkeleri tarafından inşaat sektörü hassasiyetle korunmaktadır.

Bizim ülkemizde ise karşı karşıya kalınan tüm ekonomik krizlerde, geçmişten günümüze inşaat sektörü kendi  kaderi ile başbaşa bırakılmıştır. Çok istisnai durumlar hariç inşaat sektörü her dönemde kendi yaralarını kendisi sarmak zorunda bırakılmıştır. Elli yılın üzerinde geçmişi olan güzide firmalarımızın, devletin ilgisizliği ve duyarsızlığı neticesinde yerle bir olduğuna, iflasların yaşandığına tanık olunmuştur. Siyasi hesaplaşmalar ve sürtüşmelerin bedelleri her zaman bizlere ödetilmiştir. Yaşanan yap bozlar neticesinde iyileştirme çabaları ve arayışları, her seferinde çöpe atılan değerli çalışmalarla sonuçlanmıştır. Neticede inşaat sektörü zarar görmüş, dolaylı olarak ülke ekonomisi zarar görmüştür. Buna rağmen inşaat sektörü ayakta durmayı, kendini geliştirmeyi başarmış, tüm ambargolara rağmen uluslararası pazarlara girerek kendi yağı ile kendi ciğerini kavurarak varlığını sürdürmüştür.

Planlı yaşama her zaman inandık ve planlı yaşama geçebilme hususunda önderlik yaptık. Bu nedenle KTİMB olarak hem ülkesel fizik planının yapılması, hem de tüm ülkede imar planlarının yapılması hususunda sesimizi olabildiğince yükselttik. Olabildiğince araştırmacı bir ruh içerisinde dünyadan örneklerle maddi manevi katkı koyarak imar planlarının bir an önce neticelendirilmesi için çaba sarfettik. Gazimağusa-İskele-Yeniboğaziçi İmar Planı’nı da  bu çerçevede değerlendirip katkı koyduk. Gelinen noktada duyarsızlıkla karşı karşıyayız.

Yaptığımız tüm çalışmalarımızda devlete ekonomik olarak külfet olmamaya, olabildiğince ekonomik külfeti sistemin kendi içerisinde çözmeye özen gösterdik. Bu nedenle kamu ihaleleri ile ilgili olarak yapılan çalışmalarda da devlete ek külfet getirmeyecek ama müteahhitlerimize de zarar etmeyeceği şekilde düzenlemeler yaptık ve devlete verdik. Bu güzel ve meşakatli çalışmalara “haklısınız” cevabı verilmiş, genelgeler yayınlanmış ama hiç bir zaman uygulanmamıştır.

Devletin kendi almış olduğu Bakanlar Kurulu Kararları kendisi tarafından ihlal edilmiştir. Keyfi, değiştirilen ihale mevzuatları, üyelerimizi neredeyse birbirlerine düşüren noktaya getirmiştir. Bir günde değiştirilebilecek durumda olan Kamu İhale Yasası Yapım İşleri Tüzüğü, defalarca yetkililerle uzlaşılmış olunmasına rağmen, bakanın masasında anlamsızca aylardır beklemektedir.

Her gün ve her ihalede değiştirilen ihale mevzuatları bunaltmış ve devlete olan saygıyı ve güveni yerle bir etmiştir.

Aylardır, hatta yıllardır ödenmeyen müteahhitlerimiz “para gelmedi” mazaretiyle ödenmemiş, hakedilmiş alacakların dövizin karşısında erimesine seyirci kalınmıştır.

Kaç bayramdır kapılarında kul ettikleri üyelerimiz, bu bayram da “üzgünüz” söylemleri ile avutulmaktadır.

Yıllarca değiştirilmesini talep ettiğimiz Askeri Yasak Bölgeler Kararnamesi halen bekletilmektedir.

Salgının etkisi ile dibe vurmuş ekonomimizin yeniden ayağa kalkabilmesi için, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de inşaat sektörünün kaldıraç gücünün kullanılması yönündeki önerilerimiz ve çözümlerimiz ile borçların yapılandırılması ve sektöre yönelik uygun kredi imkanları yaratılması hususlarında yalnızca makyajlar yapılmış ve vaatlerde bulunulmuştur.

Kısacası bir haftada çözülebilecek sorunları aylayıp yıllayarak çözmemiş olmanızdan dolayı sizlere güvenimiz ve inancımız kalmamıştır.

Bir haftada çözülebilecek sorunları çözemeyen bir hükümetin ülkeye hayrının olabileceğini düşünmüyoruz.

O yüzden özlediğimiz demokrasiden güzel bir alıntı yapın; ya çözün ya da bırakın.

İstifa etmek de bir erdemdir!"

09.00 - Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği'nin araçlı eylem hazırlığı başladı.

Başbakanlık önünde gerçekleşecek eyleme Mağusa'dan katılacak birlik üyeleri Güvercinlik yol kavşağında toplanmaya başladı. Burada yaklaşık 300 aracın toplanıp Başkente hareket etmesi beklenirken, Ercan ve Değirmenlik kavşaklarından da eylem için araç konvoyuna çok sayıda iş aracının katılacağı bildirildi.

Müteahhitler, kamu ihalelerinde uzun süredir yaşanan sıkıntılar, yap-sat sektörünün aşılamayan sıkıntıları ve Mağusa – İskele – Yeniboğaziçi İmar Planı’nın yayınlanmamış olmasından dolayı bugün sokağa iniyor.