Çetin Uğural "Devlet hamasetle yürütülemez"

"EVRAKLARI GETİRECEK MÜDÜR ORTADAN KAYBOLDU"

Seçim yasaklarının yaklaşıyor olması nedeniyle itiraz konularının gündeme geldiğine de değinen Uğural, cuma akşamı bakan ile bu konuyu görüştüklerini belirtti. Uğural; "Cuma akşamı Bakan aradı. İtirazları devreye koyduklarını, cumartesi günü bakanlığı açık tutacaklarını ve saat 12:00'ye kadar itirazları kabul edeceklerini ve pazar günü de öğleden sonra icap ederse gece yarısına kadar çalışarak kriter değerlendirmelerini kesinleştireceklerini, pazartesi sabahı da bilgilerin komisyonun eline geçeceğini bildirdi. Bunun üzerine pazar günü basın açıklaması yaptım. Bakanlıktan aldığım bilgi doğrultusunda pazartesi günü bilgilerin elimize geçeceğini ve Salı günü sınavı yapabileceğimizi duyurdum. Pazartesi günü saat 10:00 civarında bize pürüzü olan birkaç kişi ile ilgili pürüzlerin düzeltildiği ve imzalanarak tamamlandığı bilgisi ulaştı. Bunun üzerine ben müdürlerimizin konuyla ilgilenmelerini rica ettim. Onlarda bakanlığa ulaştı. Saat 11:00 civarında bakanlıktan aldıkları bilgiye göre eğitim bakanlığındaki bir müdürün listeleri ve elektronik organlardan gelen bilgileri içeren bir cd yi olarak Kamu Hizmeti Komisyonu'na gelmek üzere yola çıktığını söylediler. İlgili müdürümüzün gelmesi beklendi. Ancak o zamandan sonra kendisinden hiç haber alınamadı. Nereye gittiği, ne olduğu konusunda hiçbir bilgi yok. Telefon açıp nezaketen kendisini gönderdik ama geri çağırdık bile demediler. O zamandan beri de telefonlara dahi cevap vermiyorlar" dedi.

Pazartesi öğlene kadar bize sonuçlar ulaşmış olsaydı biz bu sınavı yine de yapabilecektik. Bunu bakanlığın üst yetkililerine de bildirdik hatta ben akşam saat 17.00'a kadar uzattım cevap bekledim ama cevap vermediler dolayısıyla sınavın yapılamayacak olması nedeniyle durumu açıklamak zorunda kaldım" dedi.

"ONLARCA KİŞİ HUZURSUZ EDİLECEK"

Sınavın yapılamayacak olması nedeniyle bundan sonrası için neler olabileceğini değerlendiren Uğural; "Bu atamaların olmamasıyla birlikte okullarımız yasanın öngördüğü çerçevede bir yönetici yapılanmasına mahrum kalıyor. Yani bildiğim kadarıyla 8 okulumuzda müdür yok. Bakanlık, bu okullara kendisi atama yapamaz ama görevlendirme yapabilir. Ama bu görevlendirme kendileri için çok riskli olur. Çünkü öğretmen camiası toplumumuzun en aydın ve saygıyı hak eden kesimidir. Yönetici atarken o camiaya da saygısızlık yapmamak gerekir. Bu görevlendirmenin teklif edileceği kişilerin de kendi arkadaşlarına saygısızlık etmemek için teklifi kabul etmemesi gerekir. Aksi takdirde tam bir kaos yaşanır" dedi. Atamalar yoluyla göreve getirilecek olan kişilere bir uyarıda da bulunan Uğural;"Kendisine bir lütuf gibi o görev ve o makam verilecekse aslında o şahsa büyük kötülük yapılmış olacak, o şahıs ciddi sıkıntılar yaşayacak. Dolayısıyla o okuldaki yönetim aksayacak, okuldaki öğretmenler huzursuz olacak ve öğrencilerimize yazık olacak gerçekten ciddi bir sorun yaşanacaktır ve bu olaydan karlı çıkanda olmayacaktır. Bir kişi memnun edilecek diye onlarca kişi huzursuz edilecek. Buna bence gerçekten değmez" dedi.

"DEVLET HAMASETLE YÜRÜTÜLEMEZ"

Halen bir açıklama yapılmamış olmasını saygısızlık olarak yorumladığını belirten Uğural; "Bu devlete yapılmış bir saygısızlıktır. Siz kurumunuza gösterdiğiniz saygıyla ve üzerinize düşen görevi yapmakla devlete karşı olumlu bir yaklaşımda olduğunuzu gösterirsiniz. Yoksa ben devletimi çok severim demekle hamaset yaparsınız, bir şeyi kanıtlayamazsınız. Devlet hamasetle yönetilemez" dedi.

"ÇÖZÜM İÇİN FIRSAT VAR"

Sürekli çözüm için neler yapılabileceğini düşündüğünü belirten Uğural, çözüm için hala bir fırsat olduğunu ama bu fırsat için Bakan Dürüst'le karşılıklı görüşmeleri gerektiğini belirtti. Uğural; "Akşam uyumadım. Çözüm düşündüm. Kafamdaki bir takım düşüncelerle hala konuyu nasıl çözebiliriz bunu tartıştım. Ama benim diyaloga ihtiyacım var. Sayın Bakan bu sorunu çözmek istiyorsa sürekli benimle diyaloga girmesi lazım. Ben çağırıyorum davet ediyorum kendisini. Karşılıklı oturalım, bunu aşalım çünkü toplumun buna ihtiyacı vardır. Farkındaysanız ben suçlamada bulunmuyorum. Çünkü bizim bilmediğimiz bir nedenden kaynaklanmış olabilir, sakıncalı bir durumun oluşması önlenmeye çalışılıyor olabilir" dedi.
Kişilerin işlerinde verimli olmasının "doğru işe doğru kişi" yöntemiyle mümkün olabileceğini belirten Uğural; "Aynı adamı siz sınavla alıp 'sen bu sınavı başardın seni o yüzden bu işe yerleştirdik' demekle o kişinin motivasyonu ve iş yapma potansiyeli ona göre bir düzey alıyor. Ama eğer o kişiye, 'Biz seni çok iyi bilmiyoruz, işi yapabilir misin yapamaz mısın? Ama sen dayımın oğlusun, bizim partidensin diye seni işe alıyoruz' derseniz o kişinin kendine güveni de motivasyonu da çok düşük bir düzeyde olur. Demek istediğim torpil yapılan kişiye bir kötülüktür" dedi.

Star Kıbrıs - Gözde AKBEN