Arşehit: “Akıncı, Crans-Montana’dan sonra proaktif bir siyaset izlemedi”

Kıbrıs Postası Panel serileri, Cumhuriyet Meclisi’nde temsil edilen siyasi partilerin Lefkoşa İlçe Başkanları ile devam etti. Moderatörlüğünü İrfan Batu’nun üstlendiği panele, Ulusal Birlik Partisi (UBP) Lefkoşa İlçe Başkanı Sadık Gardiyanoğlu,  Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Lefkoşa İlçe Başkanı Rifat Arşehit, Halkın Partisi (HP) Lefkoşa İlçe Başkanı Gülşah Manavoğlu, Demokrat Parti (DP) Lefkoşa İlçe Başkanı Salih Çeliker, Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Lefkoşa İlçe Başkanı Doğa Yalçın katıldı. Panelde 11 Ekim’de yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimi değerlendirildi.

Panele katılan CTP Lefkoşa İlçe Başkanı Rifat Arşehit, CTP’nin 1970 yılından beri beri tüzüğünde federasyon olduğunu ve bugüne kadar federasyonu kesintisiz savunan tek parti olduğunu ifade etti.

Arşehit, federasyonun, Birleşmiş Milletler (BM) ve Uluslarası kuruluşlarında ajandalarına girdiğini; iki bölgeli, iki toplumlu, siyasi eşitlik temeline dayanan federasyonun BM tarafından onaylandığını ve iki toplumu federasyonu görüşmek için masaya çağırdığını anımsattı.

“AKINCI, CRANS-MONTANA’DAN SONRA PROAKTİF SİYASET İZLEMEDİ”

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın 5 yıllık Cumhurbaşkanlığını değerlendiren Arşehit, “Crans-Montana’ya kadar Akıncı düzgün ve aktif bir politika izlemiştir. Ancak Crans-Montana’dan bugüne kadar proaktif siyaset izlemedi. Türkiye ve Rum kesimi ile ilişkileri bozuldu. Hatta iç aktörlerle de ilişkilerini bozdu” dedi.

Cumhurbaşkanın topluma liderlik etmesi gerektiğine işaret eden Arşehit, “CTP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman liderlik terimini özellikle kullanıyor. Cumhurbaşkanı çok daha aktif olmalıdır” diye konuştu.

“MARAŞ KONUSU ORADA DURUYOR, AKINCI BİR ŞEY YAPMADI”

AB’nin açıkladığı Mali Yardım Tüzüğü’nün 30 milyon olarak kaldığını anımsatan Arşehit, “Pandeminin etkileri tüm dünyada görülürken, Rum kesimine 700 milyon Euro destek sağlanırken bize hiçbir şey sağlanmadı. Gündemde Maraş konusu tartışılıyor. Maraş konusunu Başbakanın çözebilmesi mümkün değil. Ama Akıncı görüşmeye yönelik hiçbir şey yapmadı. Maraş konusu orada duruyor. Sayın akıncı oturdu ve bir şey yapmadı” ifadelerini kullandı.

Özellikle pandemi döneminde Akıncı’nın topluma liderlik etmesini beklediklerini ancak Akıncı’nın toplumu ayrıştırıcı bir tutum sergilediğini ifade eden Arşehit, “Sayın Akıncı bir kez Bakanlar Kuruluna katıldı, onu da yarıda bırakıp kaçtı” dedi.

“DOĞU AKDENİZ MESELESİ ÇÖZÜLMELİDİR”

Cumhurbaşkanının önümüzdeki 5 yıl, Kıbrıs Sorunun çözümüne yönelik, BM’nin de taaddüt ettiği 5’li konferansa hazırlanması gerektiğini söyleyen Arşehit, “Konferansa hazırlanırken, Doğu Akdenizde’ki gaz ve petrol meselesini çözmemiz lazımdır. Bu konuyu çözmeden, tüm dünyaya bu gazın iki toplumun ve dünyanın yararına olabilmesi için kendimizi anlatabilmemiz lazım. Bunun için de diplomasiye ihtiyaç vardır. Cumhurbaşkanı Rum kesimiyle, Yunanistan’la, İngiltere’yle,  BM ve Türkiye ile görüşmek zorundadır. Bu hazırlığı yaptıktan sonra 5’li konferansa gidebiliriz” şeklinde konuştu.

Maraş’ın yasal sahiplerine devredileceği ve BM gözetiminde açılabilir koşuluna değinen Arşehit, Maraş konusunun direkt olarak BM ile görüşülmesi gerektiğini kaydetti.

Erhürman’ın, Cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda çok daha geniş kadrolarla çalışacağı, proaktif bir tutum sergileyeceğini ifade eden Arşehit, “Ayrıca Mali konular ve sporla ilgili çalışma yapmamız gerekiyor. Kıbrıs Türk toplumunun haklarını savunacağız” dedi.

“CUMHURBAŞKANI LİDERLİK YAPAN BİR MAKAM OLACAK”

Cumhurbaşkanlığının liderlik yapan bir makam olacağını kaydeden Arşehit, “ 40 yılda 38 hükümetimiz oldu. Hiçbir hükümet uzun vadeli program yapamıyor. Cumhurbaşkanımızın buna öncülük etmesi gerekir” diye konuştu.