İÇ HABERLER
okuma süresi: 10 dak.

Enver Öztürk: “Federasyon hayaliyle onlarca yılı heba edemeyiz”

Enver Öztürk: “Federasyon hayaliyle onlarca yılı heba edemeyiz”

Federasyon hayaliyle onlarca yılın heba edilemeyeceğini vurgulayan YDP Genel Başkan Yardımcısı Enver Öztürk, “50 sene aynı yolu yürüdük. Artık alternatifler konuşulmalı” dedi.

Yayın Tarihi: 02/10/20 07:36
okuma süresi: 10 dak.
Enver Öztürk: “Federasyon hayaliyle onlarca yılı heba edemeyiz”

Kıbrıs Postası Seçim Özel Panel serileri, mecliste temsil edilen siyasi partilerin katılımı ile devam etti. İrfan Batu'nun moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde, partilerin Genel Sekreterleri, cumhurbaşkanlığı seçimini değerlendirdi. Panele UBP Genel Sekreteri Hamza Ersan Saner, CTP Genel Sekreteri Erdoğan Sorakın, Halkın Partisi Genel Sekreteri Jale Refik Rogers, YDP Genel Başkan Yardımcısı Enver Öztürk, Demokrat Parti Genel Sekreteri Afet Özcafer, TDP Genel Sekreteri Halil Hızal katıldı.

Panelde konuşan YDP Genel Başkan Yardımcısı Enver Öztürk, Kıbrıs sorununu cumhurbaşkanlığı seçiminden ayrı tutulamayacağını belirterek, sorunun çözümüne yönelik görüşmelerin başladığı süre içinde cumhurbaşkanlarının müzakereci stasütüyle kabul edildiğini söyledi.

“FEDERASYON İÇİN İKİ TARAFIN RIZASI LAZIM”

2015 yılında Mustafa Akıncı’nın büyük vaadlerle Cumhurbaşkanı seçildiğini anımsatan Öztürk, Akıncı’nın başarılı olamadığına dikkat çekerek, “Evlilikte iki tarafın sızasının olması nasıl gerekiyorsa, federasyon kurmak için de iki tarafın rızası gerekir. Biz, sürekli federasyon isteyen taraf olduk, Ancak Rumlar çözüm istermiş gibi gözüküp, Kıbrıs Türk halkına azınlık statüsünden başka hak görmeyen tutum içinde oldu” dedi.

Akıncı’nın 5 yılı “federasyon” diyerek harcadığını söyleyen Öztürk, Akıncı’nın Crans Montana sonrası ‘bizim neslin son denemesidir’ açıklamasını anımsatarak, “Bugün yeniden Akıncı adaydır. Kıbrıs meselesini federasyon temelinde görüşme iddiasında bulunmaktadır. ‘Federasyondan başka çözüm yolu yoktur’ demektedir. 2017’de masanın çökmesinden sonra ne değişti de Akıncı federasyon görüşmek için yetki istiyor?” ifadelerini kullandı.

YDP’nin cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce bir strateji belirleyerek, federasyon görüşmeyeceklerini açıkladıklarını söyleyen Öztürk, aynı yolu yürüyerek bir yere varılamayacağını vurguladı.

“50 SENE AYNI YOLU YÜRÜDÜK”

“ 50 sene aynı yolu yürüdük. Rum tarafında niyet var mı? Hayır” diyen Öztürk şöyle konuştu:

“O zaman yine 5 yılı federasyon görüşmek için harcamanın anlamı nedir. Bilindiği gibi Annan Planı Referandumu sonucunda Rumlar AB’ye girmiş. Her alanda daha da geniş imkanlara sahip olmuşlardır. Kıbrıs Türk halkı için ne ambargolar kalkmış, ne statü değişmiştir. Kıbrıs Türk halkı ödüllendirileceği vaatlerine rağmen cezalandırılmıştır. Bu  5 yıllık süreçte de kayda değer gelişme yaşanmadı. Federasyon görüşmenin anlamı yoktur. Alternatifleri konuşmamız lazım. Bu görüşümüz Anavatan Türkiye tarafından da benimseniyor. Türkiye, Dışişleri Bakanı vasıtasıyla federasyon tezinin kapandığını söyledi. YDP olarak ‘aynı yolu yürümeyelim’ diyoruz. Gerek Rumları, gerek dünya ülkelerini bizimle konuşmaya, KKTC’yi tanıtma yönünde adımları desteklemey davet etmemiz gerekiyor.”

“DEVLET OLMANIN GEREĞİNİ ÖNCE KENDİMİZ KABUL EDECEĞİZ”

Kıbrıs Rum tarafının güneye geçişlerde ayrımcılık yaptığını ifade eden Öztürk, “Halen var olan statümüzle devlet olarak kendimizi kabul ediyoruz. Devletler arası ilişkilerde karşılıklı esaslar geçerlidir. Yani sen ne yaparsan ben de sana aynısını yaparım esasıdır. Cumhurbaşkanlarımız, masaya konuyu getirip yurttaşlar arasında ayrım yapıldığını söyledi mi? Güneye geçip geçmemek uğruna ölünecek bir durum değil. Ama devlet olarak bu konuda ne yaptınız?” diye konuştu.

“Devlet olmanın gereğini önce kendimiz kabul edeceğiz” diyen Öztürk, federason hayaline kapılıp onlarca yılın heba edilemeyeceğini söyledi. Öztürk, federasyonun çözüm modeli olmaktan çıktığını dile getirdi.

“BM KARARLARI TAVSİYE NİTELİKLİ”

Federasyon ısrarının BM Güvenlik Konseyi’nin almış olduğu 541 ve 550 sayıları kararlara bağlayan Öztürk, “Bu kararlar bağlayıcıdır, o yüzden federasyondan başka seçenek yoktur diyenler için, buna ‘öğrenilmiş çaresizlik’ diyoruz. Bu tezi savunanlar öğrenmişlik çaresizlik yaşıyor, halka yanlış bilgi aktarıyor. Güvenlik Konseyi kararlarının bağlayıcı olduğunu söylemek yanlıştır. Akıncı’nın da onu destekleyenlerinde bilmesi gerekir. BM iki tür karar alır. Biri yaptırım içeren, diğeri tavsiye kararları. 541 ve 550 sayılı kararlar tavsiye niteliktedir. Yaptırım içeren kararlar değildir” dedi.

“BM’nin başka konularda aldığı kararlar bağlayıcı değil de bizimle ilgili aldıkları kararlar neden bağlayıcı” diyen Öztürk, 550 sayılı kararın konuyla ilgili olan kısmını şöyle aktardı:

“Tüm ülkelere ayrılıkçı hareketlerle kurulan sözde KKTC devletini tanımamaları çağrısını yineler, tüm ülkelere bahsi konu ayrılıkçı topluluğa yardım edilmemesi ve herhangi bir destekte bulunmaması çağrısında bulunur.”

“KRALDAN ÇOK KRALCILIK YAPILIYOR”

BM’nin tavsiye nitelikli kararlar aldığını, ancak BM’den çok federasyoncuların kararı savunduğunu belirten Öztürk, kraldan çok kralcılık yapıldığını ifade etti

Öztürk açıklamalarına şöyle devam etti:

“Kaç sene daha bu yolu yürüyeceksiniz? Federasyon istediğiniz Rum, nefes almamızı bile istemiyor. Sayın Talat, ‘Rumlar nefes almamızı istemiyor, Sarayönünde kendimi asayım mı?’ demişti. Siz bugüne kadar tanınma istemediniz ki? Federasyon dediniz. Federasyon görüşürken kimi sizi tanıyacaktı. Biz federasyondan vazgeçtik, tanınma istiyoruz. Tanınma mümkündür. Gereklidir. Samimi olarak federasyon istiyorsanız Rumları da ikna etmeniz gerekir. Rumlar paylaşmaya hazır olmadığına göre başka bir yol denemliyiz. Kıskacın içinden çıkmalıyız.”

BM kararlarının Tanrı kelamı olmadığını aktaran Öztürk, uluslararası ilişkilerde esasın güç olduğunu dile getirerek, “Yaptığınız her anlaşma, diğer tarafın kendini güçlü devlet hissetiği zamana kadar devam eder. Gücü elinde tutan devlet kendi hukuku dayatır. Tıpkı bize dayattıkları gibi. Bugün daha güçlü bir pozisyondayız. Doğu Akdeniz’deki koşullar kendiliğinden güçlü kılıyor.1960 Cumhuriyeti, Rum tarafı kendini güçlü hissetiği anda bozdu. Alın size uluslarası hukuk. Bu cendereden kurtulmamız lazım” ifadelerini kullandı.

“AYNI BM KOSOVA’YI TANIMAMIŞTI, BUGÜN 104 ÜLKE TANIYOR”

BM’nin Yugoslavya’nın dağılmasından sonra oluşan Kosova Cumhuriyetini de tanımadığını kaydeden Öztürk, “Tıpkı bizim 541 ve 550 sayılı kararlar gibi, 1244 sayılı kararı aldılar. Bu devleti tanımayın dediler. Ne oldu? Kosova halkı ‘biz Sırplarla bir araya yaşayamayız, kendi devletimizi yaşatacağız’dedi. Israrla sürdürdüler. En sonunda ABD dahil, AB ülkelerinin neredeyse tamamı 104 ülke bugün Kosova’yı tanıyor” dedi.

“Federasyondan başka bir şey görüşmem dediğiniz için kimse sizi tanımaz” diyen Öztürk, Erhan Arıklı’nın cumhurbaşkanı seçilmesi halinde federasyon görüşmeyeceğini, “bağımsız bir devletiz, tanınmak istiyoru”  diyeceğini ve bunu gerçekleştirebileceğini aktardı.

İlla tanınmanın gerekmediğini söyleyen Öztürk, Tayvan Modeli gibi bir modelle ticari ilişkilerin güçlendirilebileceğini kaydetti.

Güneye geçişlerde yaşanan ayrımcılığa değinen Öztürk, “Devletler arası ilişkilerde mütekabliyetten bahsediyorum. Özersay bugün dışişleri bakanı. Eğer gerçekten KKTC hükümetiyseniz, yarından itibaren güneye, ‘vatandaşlarım arasında ayrım yapma hakkına sahip değilsin. Dersen ben de senin vatandaşlarına bunu uygulayacağım’ deyin. Hala Sultan’a senede 2 saat Rum polisi eşliğinde geçmekten bahsetmiyorum. Bunları geçin. Proaktif politikalar üretmeniz gerekir” dedi.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.