‘Ciklos Felaketi’ ikinci yılına girdi… Raporun ardından herhangi bir sonuç çıkmadı…

5 Aralık 2018'de, Lefkoşa - Girne Anayolunun 'Ciklos' mevkiinde meydana gelen 'sel felaketinde' yola taşan azgın suya kapılarak hayatını kaybeden 4 gence ulaşmak için yoğun çalışmalar yapılmıştı.

Uçuruma yuvarlanan araçta bulunan ve sel sularına kapılarak kaybolan 21 yaşındaki Tolga Bekçi, 23 yaşındaki Ahmet Kılıç ve 18 yaşındaki Günay Kandaz’ın cesetlerine 6 Aralık 2018 tarihinde ulaşılmıştı. 18 yaşındaki Gaye Soyutok’un cesedi ise olaydan 3 gün sonra, yani 8 Aralık 2018’de bulunmuştu.

4 gencin ölümüne dair 'yol ve trafik güvenliği konusunda' ihmalin olup olmadığını araştırmak üzere mecliste oluşturulan özel komite, geçtiğimiz yıl raporu tamamlamıştı.

Bahsi geçen raporun Meclis Genel Kurulu’na sunulması sonucunda tartışmalar büyümüş ancak bir sonuca varılamamıştı.

TOLGA’NIN BABASI, RAPORU GÖREMEDEN HAYATINI KAYBETMİŞTİ…

4 gencin hayatını kaybettiği felaketin gerçekleştiği yol geçtiğimiz yıl yeniden düzenlenerek ‘deliller’ yok olup gitti…

En acısı da, felakette hayatını kaybeden Tolga Bekçi’nin babası Mehmet Bekçi, çektiği acılara dayanamadı, raporun sonucunu göremeden 1 Aralık 2019 tarihinde hayatını kaybetti.

RAPOR, 23 ARALIK 2019’DA MECLİSE SUNULDU

Raporun, imla hatalarının düzenlenmesinin ve bütçe görüşmelerinin sona ermesinin ardından, 23 Aralık 2019'da Meclis Genel Kurulu’na sunuldu.

Raporda, “yolda yapılan genişletme ve yükseltme çalışmalarına uygun olarak menfezlerin de genişletilip, yükseltilmesinin yapılmadığı”, “çevre temizliğine yeterince önem verilmediği ve bu nedenle menfezlerin önünün tıkandığını” ve “asfaltın, dağın eteğine dayanması nedeniyle, gelmesi muhtemel bir su taşkınının ancak asfaltın üzerine akacağı” gibi önemli bulgular yer aldı.

Devlet bu konuyla ilgili olarak sadece; yolu yeniden düzenleyerek, bölgeye hız tespit kamerası yerleştirdi.

BELİRSİZLİK GEÇEN 2 YILIN ARDINDAN HÂLÂ ÖN PLANDA…

Rapora, 1988 yılında imzalanan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı ve Turizm Bakanlığı ile Türkiye Cumhuriyeti Karayolları Genel Müdürlüğü Arasında Yardım ve İşbirliği Sözleşmesi’nin o yıllardaki ihtiyaca cevap verebilirken günümüzdeki ihtiyaca cevap veremediği yer almıştı.

Raporla ilgili ortaya atılan iddialar arasında ‘mühendislik hatasının saptandığı’ fakat 'yolun mühendisinin bulunmadığı' savunulmuştu. Bir diğer iddiada ise ‘yolun yapımında bir mühendise danışılmadığı’ ifade edilmişti ancak bu iddialar reddedilmişti.

Söz konusu rapor ciddi ihmaller olduğunu gün yüzüne çıkarırken, 2 yılın ardından sorumlu ya da sorumlular hâlâ bulunamadı.