Fellahoğlu: "UBP'nin Halkımıza Verebileceği Hiçbirşey Yoktur"

L.Ö: Havadis gazetesinde bir manşet vardı geçenlerde, KTHY'nın muhtelif ortaklarından birisi ile Haslet Eroğlu'nun ortak bir şirket kurup, KTHY'na talip olduğuyla ilgili bir manşetti bu.

Aslında bu da pek hoş birşey olamadı, ben okuduğum zaman inanamadım.. Evet aslında siyasete girilebilir, bu dünyanın her yerinde olabilir ancak burada bizler KTYH gibi batmış bir şirketin nasıl kurtarılacağını, neler yapılması gerektiğini, özelleştirilsin mi yoksa özerkleştirilsin mi, yoksa THY ile tekrar bir iş birliği mi yapılsın diye tartışırken bir bakıyoruz ki bu sırada özel bir şirket kurulmuş ve Sn. Derviş Eroğlu'nun kızıyla Türkiye'li bir iş adamının birlikte kurmuş olduğu özel bir şirket ortaya çıkıyor...

Yani bunun bu şekilde olmaması gerekirdi öyle değil mi, bu konuda ne düşünüyorsunuz?

K.F: Evet kesinlikle bunun bu şekilde olmaması gerekiyordu. Ben de şaşardım duyduğumda açıkcası çünkü bize de bu konuyla alakalı herhangi bir bilgi yada duyum gelmedi. Bu tür şeyler kesinlikle doğru değildir kesinlikle ve bu tür şeylerden uzak durulması gerekiyor ancak maalesef ki oluyor bu tür şeyler. Artık halkımız takdir etsin ne diyelim..

L.Ö: Umarım takdir ederler..

K.F: Etsin artık çünkü baknız Levent bey, benim çok fazla önemsediğim bir konu vardır; Şimdi öncelikle şu anda çoğunluğu elinde tutan UBP'nin ülkesine, ülkemize ve de özellikle bütünlüklü olarak halkımıza karşı saygılı olması gerekiyor.

Böylesi kritik böylesine büyük sorunların yaşandığı bir dönemde bir azınlık hükümetini kurmak ve buna DP'nin de dahil olması bir suç ortaklığı yapması anlamına gelir. Yani bir azınlık hükümetine destek veriyor. Allah aşkınıza Levent bey, bizim ülkemizde bugünkü şartlarda bir azınlık hükümetine mi ihtiyaç duyulmaktadır..?

Azınlık hükümeti nedir; Kısa bir dönem için düşünülen bir hükümettir ve genellikl de seçime götürür ülkeyi. Burada yerel seçimlerde birtakım iş birlikleri yapılmakta. Buna saygı da gösteriyorum aslında, zaten herhangi birşeyi söylemeye de hakkım yoktur bu konuda.

Ancak yerel seçimlerdeki işbirliği ile hükümet işlerini birbirine karıştırmaları kabul edilecek birşey değilidİr. İş birliğini yaparsınız tamam, hükümeti de kurarsınız ama adam gibi yaparsınız bunu. Ancak bu ülke, bu halk sizin oyuncağınız değildir. '' Kasım'a kadar azınlık hükümetine destekmiş''. Bu ne demek şimdi..? Kiminle dalga geçiyorlar yani..? Bu halkla dalga geçmek anlamına gelir, kimse kusura bakmasın...

L.Ö: Zaten bu azınlık hükümetinin pek de fazla yaşama şansı yok. Ortada TC-KKTC arasında imzalanan bir paket var. UBP istesede istemesede bunu geçirecek. Bu arada da azınlık hükümetine destek veren DP'ye bakıyoruz, '' Türkiye'nin paketi, Kıbrıs Türk kimliğine uygun bir paket değildir'' diyor.

Bu paket Türkiye'deki bir takım bürokratlar tarafından hazırlanmıştı. Bu paketi madem ki bu hükümet geçirecek ve bu konuda uyuşmayan iki parti bu paketi nasıl geçirecek...? Geçiremeyecek elbette ki ve bu zaman kaybına neden olacak.

LÖ: Önümüzde bir KTYH meselesi var ne olacağı meçhul olan...

K.F: Levent bey, hükümet KTHY'nı bu kadar ayağa düşürmemesi gerekirdi. Hükümet 19 Nisan 2009 seçimlerinde bir takım büyük iddialarla gelmişti. KTHY ile ilgili iddiasında; ''Güçlendireceğiz, yaşatacağız ve güçlü bir şekilde devam ettireceğiz'' demişti. 1 yıl geldi ve KTHY ile ilgili hiçbir önlem alınmadı, hiçbir adım atılmadı.

Geç de olsa doğru veya yanlış, siyasi sorumluluk, siyasi kararlılık gerektiriyor. Ama UBP hükümeti bunu yapmadı, peki ne yaptı..? Bir karar aldı, THY'dan Bilal Ekşi'yi getirdi ve birtakım adımlar atılacak, birtakım mali yardımlar yapılacak şeklinde bazı programlar yaptılar. Ne oldu peki? Seçimler var diye, Sn. Drviş Eroğlu hemen müdahale etti ve işten durdurma talepleri geri alındı.. Önce bir adım atıldı sonrada geri adım atıldı..Tamam bir adım atıp onu geri alabilirsin, ama hiçbirşey yapılamadı, neden? Çünkü Cumhurbaşkanlığı seçimleri vardı. Ben herşeye saygı gösterebilirim ancak bir şey hariç; Ülke ve halkın bütünlüklü menfaatları onların ikincil ve hatta üçüncül bir öneme haiz.

Birincil öneme haiz olan ise, kendi partisel ve de ailesel çıkarlarını ekleyebiliriz Tahsin beyin '' HANEDANLIK'' dediği gibi. Halbuki siyasi bir partinin öncelikli olarak sorumlu olması gereken olgu, bütünlüklü olarak ülkesi ve de halkıdır. Devlet dediğinde bir devlet daha çıkıyor ağızlarından ama icraata gelince, sahiplenmeye ve korumaya gelince, parti her şeyden daha önemlidir.

Bu menfaatlar doğrultusunda UBP'nin bugünkü yapısıyla bu ülkeye ve halkımıza verebileceği hiç birşey yoktur.

LÖ: Peki 2011'in başlarında ya da ortalarında bir erken seçim mi gündeme gelecek..? Çünkü gidişat böyle gösteriyor.

KF: Bu seçimlerden halkımız artık bıkmıştır, bu da bir gerçektir. Ama kaçınılmazsa evet erken seçime gidilecektir. Ama bence UBP birçok yalan vaade dayanan, birçok popülist politikaya dayanan 1 yıl önceki seçimlerde bir propaganda süreci ortaya koydu. Halbuki Sn. Derviş Eroğlu ne diyordu; ''CTP hükümeti acemedir, bu işlerden hiç anlamazlar, herşeyi mahvettiler''vs.. bir sürü şeyi karalamak adına söylüyorlardı ve Sn.Derviş Eroğlu ''Formül cebimde'' diyordu. ''Biz geleceğiz ve yapacağız'' iddialarıyla gelmişti. Halk da inandı ve oy verdi tabiki.

Sn. Eroğlu geldi ve aynı temelde bu sefer de Sn. Talat'a saldırdı karalamak adına. Sonuçta diyeceğim şudur; Bizim güçlü bir hükümete ihtiyacımız vardır. Bu tesis edilirse edilir bu yapıda, edilmezse erken seçime gidilir ve ondan sonra yapılır.