Hasan Küçük: Tarihsel onurlu mücadelenin geleceğe taşınabilmesi için eğitim planlaması önemlidir

İş insanı ve eğitim bilimci Hasan Küçük, Kıbrıs Türkünün tarih boyunca verdiği mücadeleyi kaleme aldı.

Küçük, Dr. Fazıl Küçük ve Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın önderliğinde verilen mücadeleye vurgu yaparak, gelecek neslin aynı duygularla mevcut nesli anması için geleceğe hazırlanılması gerektiğini belirtti.

“TARİHSEL ONURLU MÜCADELENİN GELECEĞE TAŞINABİLMESİ İÇİN EĞİTİM PLANLAMASI ÖNEMLİDİR”

Kıbrıslı Türklerin toplumsal varoluş düşüncesiyle yaşadığını ifade eden Hasan Küçük, tarihsel onurlu mücadelenin geleceğe taşınabilmesi için eğitim planlamasının önemine işaret etti.

Her geçen saatin bir ‘tarih’ olduğunu aktaran Küçük, “Mesele vatansa gerisi teferruattır” sözüne atıfta bulunarak, “Biz, tohumdan yetiştik. Fidan olduk, ağaç gibi büyüdük ve şimdi orman olduk. Binlerce km uzaktan emirle bu ülkeyi bölmek isteyenler unutmasın ki tarih hep vardır. Ancak, biz var oldukça satın aldıkları bazı klavyelerin teknolojisi ve kullanıcıları yürürlükten kalkacak” ifadelerini kullandı.

İş insanı ve eğitim bilimci Hasan Küçük’ün kaleme aldığı yazı şu şekilde:

“Bizler, tarihi unutmak için yaşamıyoruz, bizler tarihin mücadele ruhu ile her an yaşıyoruz. Çünkü her geçen saat bizler için tarihtir.Tarihi gerçeklerle geleceğe umutla bakıyoruz.

Tarihsel mücadele bugünlerde özgür ve güvenli bir yaşam sürdürmek için yapıldı. Kiminin annesi, babası, amcası, dedesi, kardeşi; kısaca en değerli varlık ailesini tarihin onursal mücadelesinde gurur ve onurla anlatırız. Yarınlarda, evlatlarımızın bizi aynı duygularla anması için bugünden geleceğe hazırlanmalıyız.

Tarihsel süreci ailece yaşayan biri olarak böyle bir yazıyı bir borç bildim. Çünkü geçmişte verilen mücahitimizin onursal mücadele yemini, devletine sahip çıkan vatanseverler tarafından geleceğe taşınacak. Geçmişteki mücahitin yemini, bugünün yemini ve yarının sözüdür!

Kıbrıs Türkünün varoluş mücadelesine adanan iki onurlu yaşam Dr. Fazıl KÜÇÜK ve Rauf Raif Denktaş’ın liderliklerindeki mücadele ruhunu hep anlattılar. Geleceğe ilham olan TMT ruhu bugünlerde KKTC devletini yarattı. Birlik, beraberlik, yardımlaşma ve aidiet duygusu evde, okulda, sokakta v.s hep anlattılar biz de hep dinledik.  Bazıları ezberledi unuttu veya birileri önemsizleştirdi. Bizim gibi düşünenlerin yüreğine işlediğinden, içselleşti ve sahip olduğumuz devletin  önemi ile büyüdük.

Birlik, beraberlik, sevgi ve saygı ile büyüdük; çünkü toplumsal varoluşu temel aldık.

Yıkılmadık, ayakta durduk; çünkü özgürlük ve adaleti arıyoruz.

Vicdan ve dürüstlükle geleceğe yol aldık; çünkü karakterimizin kılavuzudur.

Sahip olduğumuz vatan ve millet sevgisi, bir olma, kardeş olma, kendini ülkene ait hissetmek, kültürel ve ailevi değerlerin tümü ile büyüme. Çağdaş değerleri özümserken, tarihsel onurlu mücadele  ve kültürel, sosyal değerler çocuklarımız büyürken hepimizin yaşam rehberi olmalıdır.

Yarınların umudu gençleri, onurlu mücadele değerleri ile yetiştirdiğimiz durumda tarihsel onurlu mücadelemizi ancak yarınlara gururla taşınabilecektir. Bunun için eğitim planlaması çok önemlidir.

Biz, tarihi unutmak için yaşamıyoruz, bizler tarihin mücadele ruhu ile her an yaşıyoruz. Çünkü her geçen saat bizim için tarihtir.

Tarife muhtaç olmayan birçok kahramanlığın tarihsel mücadeledeki ortak yönü vatanın bölünmez bütünlüğü ve var olma mücadelesinde yaşandı ve yaşıyoruz. Çünkü,  Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur.

“Mesele vatansa gerisi teferruattır”sözünü günümüzde çok daha derinden hissediyoruz. Çünkü, bizi tarihte ezmek isteyenler, bir şeyi unutuyorlar. Biz, tohumdan yetiştik. Fidan olduk, ağaç gibi büyüdük ve şimdi orman olduk. Binlerce km uzaktan emirle bu ülkeyi bölmek isteyenler unutmasın ki tarih hep vardır. Ancak, biz var oldukça satın aldıkları bazı klavyelerin teknolojisi ve kullanıcıları yürürlükten kalkacak.

Bir Türk gencinin onur ve gururla anlatacağı tarihsel destanıdır TMT mücadelesi ve 20 Temmuz zaferi.

Türk ulusunun gönül zincirinin tarifi yapılmaz sadece kalben hissedilir. Bu zincir tarihsel ve yaşamsal mücadele bağı ile bağlıdır ve  kimse koparamaz. Unutmamak gerekir ki, bu gönül zinciri toplumsal direniş değerlerimizden; bayrak, toprak, şehitler, gaziler, devlet, aile değerleri yani vatan sevgisiyle tarifi olmayan bir güç ile birbirine bağlıdır. Biz varlığımız ile her zaman toplumsal direniş değerlerine sahip çıkacağız.”