Müsteşar Şahap Aşıkoğlu’na bir dokunduk, bin âh işittik!

Ekonomi ve Enerji Bakanlığı Müsteşarı Şahap Aşıkoğlu’na bir sorduk, bin âh işittik…

Kıbrıs Postası’na konuşan Şahap Aşıkoğlu, son yirmi yıldır atılmayan adımların sonucu dibe vuruşumuzu anlattı.  

“DAHA PLANLI GİDEBİLSEYDİK BU DURUMDA OLMAYABİLİRDİK”

“Daha planlı gidebilseydik bu durumda olmayabilirdik… Bir Fin atasözü der ki; biçtiklerini beğenmediysen ne ektiğine bakman gerek… ” diyen Aşıkoğlu Kıbrıs Postası için şu değerlendirmeyi yaptı:

“Son 20 yıldır çaba sarf etmediğimiz yapısal sorunları çözmedik. Turizmde, kamuda, gelirlerde teşviklerde akla gelebilecek her kalemde hepsi birikti birikti ve bugüne gelmiş bulunuyoruz. Bu verimsiz yapıyı bilindiği gibi borçlanarak ve Türkiye’den gelen parayla döndürüyorduk. Son 2-3 yıldır Türkiye’den düzenli bir akış olmasına rağmen yeterli olamadı… Piyasa içinde de daralma dolayısıyla para dönmüyor doğru dürüst…

Tüm bunlar birleştiği için tabi dış etkenlerde var döviz krizi ve dünyadaki temel gıda fiyatlarının artması gibi… Almanya’da söz gelimi -ki en stabil ekonomilerdendir- yüzde 40 temel gıdada artış var. 2. Dünya Savaşından beri görülmemiş bir durum…

Daha planlı gidebilseydik bu durumda olmayabilirdik. Maliyenin de bu dış faktörlerden ötürü bir şey yapabilmesi zor. Yani bu her ihtimalde olacaktı ama belki biraz daha rahat atlatabilirdik. Bu işin kısa vadede çözümü yok. Kim derse ki kısa vadede toparlarız, yalan söyler. Çünkü hepsi yapısal sorunlar. Tarım, turizm politikalarını ortaya koymadan, kamu reformu yapmadan çözmek mümkün değil. Yapılsa da hemen sonuç vermez…”

“KATMA DEĞERİ YÜKSEK ÜRÜNLER ÜRETMEMİZ LAZIM…”

“3 temel şey var yapmamız gereken orta vadede… Yani 3 sene gibi bir ortalamada rahatlayabilmek için; Birincisi katma değeri yüksek ürünler üretmemiz lazım; hem hizmet de hem üründe… Sözgelimi enginar satacağımıza tanesi 20 kuruştan, 35 avrodan şarap satmamız lazım.

İkincisi: Hizmet sektörlerini yeniden düzenleyip bunun kamu maliyesini de besleyecek şekilde bir hizmetler zinciri yaratmalıyız. Turizmin, yükseköğrenimin kamu maliyesine direk etkisinin sağlanması gerekiyor…”

“KKTC’DE İNSAN KALİTESİNİN ARTIRILMASI EN ÖNEMLİSİ”

Üçüncüsü ki en önemlisi: KKTC’de insan kalitesinin artırılması lazım. En önemlisi de bu… Yenilikçi düşünebilen, projeler üretebilen bu Z kuşağının anlayacağı, dünyanın farkında olan ve bunlara yönelik projeler üretebilen insanlar lazım. Hem bürokraside hem de ticarette… Bu insan kalitesini seçerek, bazı projeleri üretmek lazım. Bin değil, 2-3 projeyi başarıya ulaştırmak lazım ki örnek olabilsin…

Ve elbette tüm bu sistemi iyi yönetmek lazım. Bunun için de bize güçlü bir hükümet gerekli… 30 ve üzeri vekili olan, sağa ve sola hitap edebilen, yapısal sorunların üzerine gidebilecek kadar güçlü, en az 5 yıl kalacak şekilde büyüme planları olan bir hükümet… Bunlar olmadıkça bu ülkenin ekonomik olarak rahatlama ihtimali yoktur. Bunları adım adım uygulamak zorundayız… Bir Fin atasözü der ki; biçtiklerini beğenmediysen ne ektiğine bakman gerek… ”