"Yatırım Danışma Konseyi toplantısından "satın savın" kararı çıktı!"

"TC patron örgütleri temsilcileri ile Kıbrıslı sınıfdaşları ve hükümet yetkilileri arasında yapılan toplantıların sonucu, 'özelleştirme' oldu.

Yapılan toplantılar sonucu ortaya konan 38 maddelik 'öneriler' (siz buna dikte de diyebilirsiniz) paketi, havaalanından telekomünikasyona ve enerjiye kadar bir dizi hayati alanda özelleştirmelere hız verilmesini öngörüyor.

Daha geçtiğimiz ay sonunda özelleştirilen Saray Otel'de 38 işçi, işsiz kalmıştı. 'Devlet' elindeki tüm sektörlerin özelleştirilmesi (yani patron takımına peşkeş çekilmesi), işsizlik ve sendikasızlığı getirecektir.

KSP, günümüz devletinin patronların devleti olduğunu savunur. KSP, patron devletinin işyerlerinde de emek sömürüsü üzerinden ayakta kaldığını, orada da sömürünün amansız şekilde sürdüğünü her koşulda belirtmektedir.

Sömürü anlamında devlet ya da özel sektör alanlarında nitelik farkı yoktur.
Ancak özelleştirmeler, uzun mücadeleler sonucu kazanılmış hak ve özgürlüklerin tırpanlanması demektir.

Ancak özelleştirmeler, işten çıkarma demektir, işsizliğin artması demektir.
Ancak özelleştirmeler, örgütsüzleştirmek, sendikasızlaştırmak demektir. KSP, burjuva devlet mülkiyetini sahiplenip kutsamaz ancak özelleştirmelere de bu yönleriyle karşı çıkar.

Tüm alanların patronlara peşkeş çekilmesine, servetlerine servet katmalarına, işsizliğin ve örgütsüzlüğün artmasına, daha geri yaşam ve çalışma koşullarına hayır!

Özelleştirmelere karşı tüm sendikalar ve kitle örgütleri mücadeleyi yükseltmek zorundadır! Tek yumruk olup bu saldırıyı göğüslemelidir. Ve bununla yetinmeyip, işçi-emekçilerin işyerlerinin 'sahibi' olacağı, tüm kurumların gerçekten halkın malı olacağı bir sistem için örgütlenip mücadele etmelidir.

Ülkemiz bağımsızlaştırılmalı, tüm bağımlılık ilişkileri ve bunlardan beslenenlerin iktidarı yıkılmalıdır! İşçi ve emekçiler için başka çıkış yolu yoktur!"

Kıbrıs Sosyalist Partisi
Merkez Komitesi (a)
Genel Sekreter
Yusuf ALKIM