Herdem sordu: "Kıbrıs'ın geleceğine kimler ambargo koyuyor?"

"Sendikalara, siyasetçilere, Kıbrıs medyasına... Defalarca ama defalarca... Kıbrıs Türk Hava Yolları'nı 'batıracaksınız, yapmayın, etmeyin' dedik... Maalesef dediğimiz oldu. Anlı şanlı, KKTC'nin sembolü 36 yıllık şirketi el birliğiyle ebediyete uğurladık! Emeği geçen herkese selam olsun...

KTHY'yi bitirdiler, sıra başkalarına geldi...

Kıbrıs ekonomisine kan pompalayan üç ana damar var. Bankacılık, turizm ve üniversiteler... Hepsi bacasız sanayi... Zaten, kısıtlı insan kaynakları ve doğal zenginliklerin, ambargonun etkisiyle daralmış pazarın, bundan farklı sektörlerin gelişimine de pek imkan tanıdığını söyleyemeyiz. Yani siz KKTC'de bir fabrika ya da narenciye dışında ekili tarım alanı göremezsiniz. Herkes bankacılığa, turizme ve üniversitelere bel bağlamış...

Tek tek ele alalım.

Bankacılık...

Geçmişte, çok fazla sermaye gerektirmeden kolay kurulan bankalar, küçük çaplı ekonomik krizlere diremeden battı, devletin el koymak zorunda kaldığı bu bankalar Kıbrıs ekonomisine ağır külfet getirdi. Adım başı karşınıza çıkan, adını belki de ilk kez duyduğunuz kırılgan yapılı bu bankaların iflasıyla Kıbrıs'taki bankacılık sektörü de, hiçbir zaman paravan bankacılıktan öteye geçemedi. Sonuçta,Kıbrıs ekonomisinin önemli dayanaklarından biri olması gereken bankacılık, tam tersine Kıbrıs'ın sırtında kambur haline geldi.

Üniversiteler...

Türkiye'de özel sektör üniversiteleri yaygın değilken Kıbrıs'taki üniversitelere talep oldukça fazlaydı. Kıbrıs'taki o üniversitelerde okumak ayrıcalıktı. Ancak, Türkiye'deki özel üniversitelerin sayılarının giderek artması ve daha ucuza eğitim olanağı sunması Kıbrıs'taki üniversitelerin mantar gibi çoğalması ve kalitesinin düşmesi talebi de düşürdü. Dolayısıyla Kıbrıs ekonomisi bir darbeyi de üniversitelerinin gözden düşmesiyle aldı.

Bu durumda KKTC'nin tutunacağı tek bir dal kaldı. O da turizm ve dolayısıyla kumar...Türkiye'de kumarın yasaklanmasıyla Kıbrıs'taki kumarhaneler altın çağını yaşamaya başladı. Sadece Türkiye'den değil, kumar oynanmasının yasak olduğu İsrail ve Arap ülkelerinden de yoğun ilgi gören Kıbrıs, artan taleple birlikte turizm tesislerinin de yapılmasıyla bu alanda başarılı bir süreç geçirdi ve geçiriyor. Daha bir kaç ay önce ETS grubunun 100 milyon dolarlık yatırımın temel atma törenini hep birlikte izledik.

Bankacılık sistemi çökmüş, bacasız sanayi üniversiteler eski günlerini mumla arıyor ve elinizde bir tek tutunacağınız turizm kalıyor.

Bu durumda yapılması gereken nedir? Turizmi teşvik etmek, tesisleri büyütmek, yeni tesisler inşaa etmek ve olabildiğince turisti Kıbrıs'a çekmek...

Peki öyle mi oluyor? Maalesef...

Dünyanın en popüler tatil bölgelerinden Dubai'ye open sky (serbest bölge) olduğu için sefer yapabilmek için üç saat öncesinden uçuş planı göndererek izin almanız yeterli olurken Kıbrıs'a uçmak için havayolu şirketleri sıraya giriyor, izin alabilmek için meclisin kapısında sabahlıyor. Ama sen ona rağmen 'uçmayın Kıbrıs'a' deyip izin vermiyorsun? Kucak açman gerekirken elinin tersiyle itiyorsun. Nasıl bir anlayıştır bu?

Dubai, yeter ki turist gelsin diye bütün kapıları ardına kadar açıyor, sen Kıbrıs'ın kapısını havayolu şirketlerinin suratına kapatıyorsun. Ambargodan belin kırılmış, şimdi aynı ambargoyu sen başkalarına uyguluyorsun... Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu demezler mi şimdi?

Havayolu şirketleri, pazar araştırmasını yapmış ve sefer yapmak için potansiyel görmüşse senin onlara izin vermen olması gereken değil midir? Bırak riskini havayolu üstlensin... Zaten istediği doluluk oranını yakalayamazsa kendisi çıkar, gider. Zararını da kendisi çeker.

Ama herkesin de bildiği gibi, orada hiç de masum işler dönmüyor. Eğer Kıbrıs'a sadece iki şirket uçabiliyorsa bunun mutlaka özel bir sebebi olmalıdır!

Onur Air ve SKY uçamıyor da Pegasus nasıl uçuyor mesela? Pegasus'un Kıbrıs'a uçabilmesinde Pegasus KKTC Genel Müdürü Zeki Ziya'nın üstün gayreti mi, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ve Serdar Denktaş'ın özel bir rolü mü var?

Açıklayın da bilelim, değil mi?

Hava ulaşımını iki şirkete teslim eder, bir saatlik uçuşun bilet fiyatlarını 350-400 TL'ye satarsan yarın öbür gün Kıbrıs'a gidecek turist de bulamazsın. Bankacılık ve üniversiteden sonra turizm de elinde patlar...

Demedi demeyin"

Airport Haber