İÇ HABERLER
okuma süresi: 6 dak.

Atun: Lefkoşa’nın en önemli bölgelerinden birinin devlete kazandırılmasına karşı çıkmak doğru değil

Atun: Lefkoşa’nın en önemli bölgelerinden birinin devlete kazandırılmasına karşı çıkmak doğru değil

UBP Milletvekili Sunat Atun, Lefkoşa’nın en önemli bölgelerinden birinin devlete kazandırılmasına karşı çıkmanın doğru olmadığını belirtti.

Yayın Tarihi: 04/10/22 10:22
okuma süresi: 6 dak.
Atun: Lefkoşa’nın en önemli bölgelerinden birinin devlete kazandırılmasına karşı çıkmak doğru değil

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Gazimağusa Milletvekili Sunat Atun, 50 dönüm park, Parlamento ve Cumhurbaşkanlığı yerleşkesi (külliye) projesi ile ilgili yazılı açıklama yaptı.

Sunat Atun, sığ, vizyonsuz yaklaşımlarla Lefkoşa’nın en önemli bölgelerinden birinin Cumhurbaşkanlığı, Meclis binaları, camii, spor alanları, yürüyüş parkuru, geniş bir ağaçlığı ile devlete, halka kazandırılmasına karşı çıkmanın doğru olmadığını ifade etti.

Atun, “Türkiye sanki sağlık ve eğitim alanlarındaki ihtiyaçların giderilmesine katkıda bulunmuyor, ülke olarak bu konularda çalışma yapmıyor da bütün kaynaklar külliye için harcanıyor gibi bir yaklaşım sergileyenlerin tek gayesinin yapılan doğru işleri karalamaktır” dedi.

Sunat Atun açıklamasında şunları belirtti:

“Herkesin üzerinde birleştiği üzere Ana vatanımız Türkiye bölgesel sorunlara rağmen büyük bir gelişme içindedir ve her geçen gün dünyada ağırlığını daha fazla hissettirmektedir.

Bu gelişmenin bizler için de hayırlı sonuçlar doğuracağı kuşkusuzdur.

Yeter ki bizler ev ödevlerimizi yapalım, ekonomik kalkınma için doğru adımlar atalım ve Anavatan Türkiye ile ilişkilerimizi kardeşlik ve samimiyet temelinde daha da ileri noktalara taşıyalım.

Bu bağlamda Anavatan Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantısında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin resmen tanınması çağrısında bulunması tarihi önemdedir. Unutulmamalıdır ki, bu zeminde bugüne kadar gündeme getirilen en kararlı yaklaşım olmuştur.

Türkiye buna paralel olarak KKTC’nin kalkınmasına, sorunlarının aşılmasına da azami desteği sağlama kararlılığındadır.

Ben, Bakanlık görevlerim süresince bunu bizzat tespit ettim.

Dolayısı ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin başkenti Lefkoşa’da içinde Cumhurbaşkanlığı, Meclis binaları, camii, spor alanları, yürüyüş parkuru, geniş bir ağaçlık  bulunan bir külliyenin Devlet’e, Halka kazandırılmasına sığ, vizyonsuz yaklaşımlarla karşı çıkmak doğru değildir.

Ülkemizin nerdeyse tüm ihtiyaçları için, özellikle de sağlık ve eğitim alanlarındaki altyapı ihtiyaçlarımızın giderilmesine çok büyük katkıda bulunmaktadır.

Bilineceği üzere yakında Türkiye’nin tam desteği ile Lefkoşa’da 500 yataklı, çağdaş araç-gereçle donatılmış yeni Devlet hastanesinin temeli atılacaktır.

Yol çalışmaları hızla devam etmektedir. Türkiye her yıl gerek üniversitelerimize gerekse ilk ve orta dereceli okullarımıza önemli katkılar sağlamaktadır.

Daha bir süre önce benim Bakan olduğum sırada 50 megavat gücünde bir santral Türkiye tarafından bize gönderilmiştir.

Savunma harcamalarımız tamamen Anavatan Türkiye tarafından karşılanmaktadır. Cari bütçemize doğrudan kaynak aktarımı yıllardır devam etmektedir.

Yeni bir meclis binası, parlementer sistemimizin en önemli fiziki ihtiyaçlarının başında gelmektedir. Her çalışma bir vizyon ve bu vizyona uygun hedefleri ve çalışma sisteminin geliştirilmesini gerekli kılar. Meclisimizin bugünkü yapısı, verimli ve dinamik çalışma imkanı sunmamaktan çok uzaktır. Buna rağmen önceliği sadece oturma gruplarıyla donatılmaya verilmiş geniş alanlar, siyasetin bugünkü vizyonun bir diğer aynası gibidir. Halbuki altyapının laf üretmenin yanında, iş üretmeye de yeterli imkanlar sunması gerekmektedir. Geçmiş yıllarda çeşitli komitelerde başkanlıklar yaptığım dönemlerde, komite üyesi arkadaşlarımla birlikte nerdeyse haftanın her günü komite toplantıları yaparak ülkemize önemli yasalar kazandırmaya çalıştık. Bu tür dinamik süreçlere cevap vermekte meclis binamızın fiziki koşullarının son derece yetersiz kaldığına hep birlikte şahit olduk. Meclisimiz bu hali ile çağın teknolojik ihtiyaçlarına yönelik altyapı sağlanmasına cevap vermekte de artık yetersiz kalmaktadır. 

Bunun yanında partilerin grup toplantı odaları, milletvekili sayısı 20’yi aşan partileri sığmamaktadır.

Grup odaları ise en fazla 6-7 kişi ile dolmaktadır.

Milletvekillerinin özel çalışma ortamı ve imkanları da yetersiz ve eksiktir. Milletvekili özel çalışma odalarına sahip olabilmeli ve odasında mesai içi çalışma yapabilmelidir. Bugünkü durumda vekil odaları hacim yetersizliği nedeniyle herhangi bir uzmanla, danışmanla veya başka bir milletvekiliyle oturup çalışma yapabilir imkana sahip değildir.

Grup başkan vekillerinin kendi çalışmaları için, bakanların ise hiçbirşekilde kullanabileceği, tahsis edilebilir alanı yoktur.

Benzer durumun tüm çalışma alanaları için de geçerli olduğunu düşünüyorum.

Konferans salonları, kolaylıkla erişilebilecek toplantı odaları, özel komiteler oluşturulması durumunda ihtiyaç duyulan sayıda katılımcıyı ağırlayabilecek komite toplantı salonları, vb. bulunan yeni ve geniş bir tesis inşa edilmekte geç dahi kalınmıştır.

Tartışma zemini külliyenin yapılıp yapılmaması, veya peyzajı ile binası değil değil; ertelenemez bir ihtiyaç olan külliye kompleksi içinde yeralacak olan çalışma ve kullanım alanlarının;  donatılması gereken yeni vizyon zeminidir. 

Bütün bunları yok sayarak Türkiye’ye eleştirilerde bulunmak haksızlıktır.

Bunu yapanlar halkımıza iyilik değil, kötülük yapıyor…”

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.