Mehmet Çağlar: BM Genel Kurulu’nda yapılan tanınma çağrısı, Türkiye kamuoyuna yapılan bir çağrı

Prof. Dr. Mehmet Çağlar, Kıbrıs Postası TV’de yayınlanan ve Gökhan Altıner’in hazırlayıp sunduğu ‘Sabah Postası’ adlı programa konuk olarak katıldı.

Mehmet Çağlar, Türkiye’de gelecek sene yapılacak olan başkanlık seçimlerine değinerek, Türkiye’nin kendi içindeki bütün denge ve destekleri giderek kaybettiğini ifade etti.

Çağlar, Türkiye iç ekonomisinin de çökmüş durumda olduğunu kaydederek, anadolunun üretken ovalarının etkisiz hale geldiğini ve Türkiye’nin ithal eder bir duruma gelmiş olduğundan bahsetti.

“ERDOĞAN’IN KKTC’Yİ TANIYIN ÇAĞRISI TÜRKİYE İÇ KAMUOYUNA YAPILAN BİR ÇAĞRIDIR”

“Hal böyle olunca bir şeyler yapması gerekir, 80 milyonun üzerindeki nüfusu göz önüne alarak dış siyasette hamleler meydana getirmeli” diyen Çağlar, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda yaptığı ‘KKTC’yi tanıyın’ çağrısının Türkiye iç kamuoyuna yapılan bir çağrı olduğuna vurgu yaptı.

“BU ÇAĞRI SADECE KAYITLARDA VAR, SES GETİRMEYECEK”

Çağlar, bu söylemin sadece kayıtlarda durduğunu ve dünyaya ses getirmeyeceğini ifade ederek, söylemin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kullanılacak bir argüman olduğunu da belirtti.

“TATAR BUGÜNE KADAR KAÇ ÜLKE GEZEREK KKTC ADINA GİRİŞİM YAPTI?”

‘KKTC’yi tanıyın’ konuşmasının Türkiye ve Kıbrıs’ta sürekli kullanıldığını ama somut bir adım olarak bakıldığında bir sonuca ulaşmadığını dile getiren Çağlar, “2020 yılında Tatar Cumhurbaşkanı seçildi, peki bugüne kadar kaç ülke gezerek KKTC adına girişim yaptı?” sorusunu sordu.

Türkiye’nin uyguladığı Kıbrıs politikasının doğru olmadığından bahseden Çağlar, Kıbrıs Türk halkının bu şekilde kendi vizyonunu ve varlığını kaybederek domine edildiğini söyledi.

KKTC’nin olası tanınmasını durumunda Türkiye'nin Kıbrıs'ın garantörlüğünü kaybedeceğini ifade eden Çağlar, konuyla ilgili açıklamasını şu şekilde sürdürdü:

"Böyle bir şeyi bizler istemeyiz. Ayrıca Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs Cumhuriyeti'nden doğan hakları ve Güney'deki bütün haklar kaybedilir ve Türkiye bütün adanın garantörü olamaz. Bu yüzden de Kıbrıs'ta kalıcı bir çözümün olması en doğrusudur." 

“BİR ÜLKEDE YENİ BİR MECLİS YAPILACAK VE MECLİS KARARI YOK”

Cumhurbaşkanlığı yerleşkesi külliye projesi ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Çağlar, “Bir ülkede yeni bir meclis yapılacak ve meclis kararı yok...” ifadelerini kullandı.

Bir ülkenin en mahrem, en yüce yerinin meclis olduğunun altını çizen Çağlar, yasaların bunu yapmak için Meclis'ten izin çıkması gerektirdiğini ifade etti.

Belediyeleri Birleştirme Yasası’ndan örenkler veren Çağlar, ilgili yasayı geçirdiklerini ancak yerel beldede yaşayan insanların görüşlerinin alınmadığını vurguladı.

“SON CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNDE KKTC HALKI İRADESİNİ ORTAYA KOYABİLDİ Mİ?”

Çağlar, bütün bunların birleşiminde Kıbrıs Türk halkının kendi iradesini kullanamama noktasına geldiğini kaydederek, “Son cumhurbaşkanlığı seçiminde KKTC halkı iradesini ortaya koyabildi mi?” sorusunu sordu.

KKTC’yi dünyaya tanıtacak olanın ‘saray’ yapılması mı olacağını sorgulayan Çağlar,  KKTC’nin haysiyetini, onurunu, KKTC’nin genç göçünü durduracak şeyin saray mı olacağı yönündeki soruları yöneltti.

Çağlar, ülkenin daha acil ihtiyaçları olduğunu ve birinci sırada bunun olmadığını söyledi.

“GENÇ İNSANLAR, STRES KAYNAKLI ÖLÜMLER YAŞIYOR”

Çağlar, “Ülkede sağlık, ekonomi, iş sıkıntısı varken sarayımız var mı diyeceğiz” diyerek, genç insanların belirsizce stres kaynaklı ölümler yaşadığını da kaydetti. Çağlar, barış var şeklinde konuşuluyorken insanlardaki bu huzursuzluğun nedenini sordu.

"DENKTAŞ’IN YATTIĞI YERİN TEMİZLİĞİNİ BİLE SAĞLAYAMAYANLAR, KÜLLİYE KURACAKMIŞ”

Rauf Raif Denktaş’ın KKTC olgusunun kurucu Cumhurbaşkanı olduğunu, yıllarca bu ülkenin bir noktaya gelmesinde ter döktüğünü dile getiren Çağlar, Denktaş’ın şu an yattığı yerin pislik içinde olduğunu ve temizliğini bile sağlamayanların külliye kuracak olmalarına değindi.