İÇ HABERLER
okuma süresi: 8 dak.

Gizem Caner: Derinya’da yapılması planlanan sosyal konut projesinin yer seçimi şüphe uyandırdı

Gizem Caner: Derinya’da yapılması planlanan sosyal konut projesinin yer seçimi şüphe uyandırdı

Şehir Plancıları Odası Başkanı Gizem Caner, ‘müjde’ olarak açıklanan ve Derinya’da yapılması planlanan sosyal konut projesinin yer seçiminin şüphe uyandırdığını belirterek, “Sınıra yakın bir bölgede konuşlanan sosyal konut projesi sürdürülebilir ve akılcı değildir” dedi.

Yayın Tarihi: 19/01/23 14:03
okuma süresi: 8 dak.
Gizem Caner: Derinya’da yapılması planlanan sosyal konut projesinin yer seçimi şüphe uyandırdı

Derinya bölgesindeki sosyal konut alanını devreye alarak, bu bölgede TOKİ iş birliğiyle sosyal konut projelerinin yakın zamanda başlatılacağı duyuruldu.

Başbakan Ünal Üstel ve Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın geçtiğimiz günlerde yaptığı görüşmenin ardından ‘müjde’ olarak açıklanan ve gençlerin ev sahibi olması için hayata geçirilmesi planlanan sosyal konut projelerinin ülkede yaratacağı etki ise merak konusu oldu…

Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (KTMMOB) bağlı Şehir Plancıları Odası Başkanı Gizem Caner, söz konusu projeyi ve sosyal konut projeleri planlanırken dikkat edilmesi gereken hususları Kıbrıs Postası’na değerlendirdi.

“DERİNLEMESİNE BİR İHTİYAÇ ANALİZİ YAPILMASI GEREKİYOR”

Şehir Plancıları Odası Başkanı Caner, öncelikle sosyal konut projelerinin sağlayacağı katkıyı değerlendirebilmek için derinlemesine bir ihtiyaç analizi yapılması şart olduğunu söyledi.

Bölgedeki konut stokunun bilinerek konut açığının olup olmadığının saptanması gerektiğine dikkat çeken Caner, “Barınma ihtiyacı var mı? İhtiyacın büyüklüğü nedir? Hangi kesimlerin daha çok barınma ihtiyacı vardır ve bunların mekansal dağılımı nedir? Bu gibi konuların öncelikli olarak sosyal açıdan araştırılması gerekir” dedi.

“ÜLKEMİZDE TEMEL SORUN KONUTA ERİŞİMİN ADİL OLMAMASIDIR”

Caner, Kuzey Kıbrıs’ta konut açığının olmadığını ve hatta konut fazlalığının olduğunu dile getirerek, “Buradaki temel sorun, konuta erişimin adil olmamasıdır” ifadelerini kullandı.

Günümüzde üretilen konutların, çoğunlukla yüksek gelirli kesimlerin karşılayabileceği bir bedelle piyasaya sürüldüğüne vurgu yapan Caner, “Bölgeler arası sosyo-ekonomik farklılıklara, yaşam biçimi alışkanlıklarına ve günümüz gereksinimlerine uygun sosyal konut politikalarının ve projelerinin geliştirilmesi tabi ki katkı sağlar. Ancak söz konusu proje hakkında açıklananlar bu tür kaygılara yanıt vermiyor” diye konuştu.

Ayşegül Baybars’ın İçişleri Bakanlığı döneminde, Şehir Planlama Dairesi’nden plancıların da sürece dahil olduğu, yerli bir mimara çizdirilmiş ve yerli müteahhitler tarafından uygulanması öngörülen bir sosyal konut projesine başlanıldığını, hatta projenin lansmanının da yapıldığını hatırlatan Caner, konuyla ilgili açıklamasını şu şekilde sürdürdü:

“Şimdi bu proje hiç yapılmamış, hiç bu konuya önceden emek ve kaynak aktarılmamış gibi bir anda TOKİ önderliğinde yeni bir proje yapılmak istenmesi soru işaretleri uyandırıyor. Buradaki tek sorun bir başka ülke aracılığıyla yapılmak istenmesi değildir; özellikle TOKİ ile yapılması büyük bir problemdir çünkü TOKİ’nin Türkiye’de izlediği modelde üretilen sosyal konutlar ve konut alanları sorunludur. Sosyal konut denince akla TOKİ’nin gelmesi üzücüdür. Hele ki bu ülkede daha önce gerçekleştirilmiş örnekler, hazırlanmış ancak tamamlanmamış projeler dururken.”

“DERİNYA’DA YAPILMASI PLANLANAN SOSYAL KONUT PROJESİNİN YER SEÇİMİ ŞÜPHE UYANDIRDI”

Şehir Plancıları Odası Başkanı Caner, Derinya bölgesinde yapılması planlanan sosyal konut projesinin yer seçiminin şüphe uyandırdığını belirtti.

Planlama bakış açısı ile altyapının, sosyal donatıların bulunduğu merkezi veya merkeze yakın bölgelerde değil de sınıra yakın bir bölgede konuşlanan sosyal konut projesinin sürdürülebilir ve akılcı olmadığını kaydeden Caner, “Bu tür bir yer seçiminin sosyo-ekonomik veriler ışığında mekansallaştırılarak desteklenmesi gerekir” açıklamasında bulundu.

“Barınma ihtiyacının en yoğun olduğu bölge gerçekten burası mıdır” diye soran Caner, sadece meslektaşları arasında değil, toplumun tüm kesimlerinde bu yer seçimine ilişkin şüpheler olduğunu ifade etti.

Caner, Derinya’nın Gazimağusa İskele Yeniboğaziçi Emirname bölgesinde yer aldığını hatırlatarak, “Emirnamede tanımlanan yapılaşma koşullarına uygun, mevzuat çerçevesinde gerçekleşecek bir proje olması beklenmelidir. Bu ön çalışma yapılmış mıdır” dedi.

“ODAMIZA, DERİNYA’DAKİ SOSYAL KONUT PROJESİYLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME YAPILMADI”

Şehir Plancıları Odası’na söz konusu proje hakkında daha önceden bilgilendirme yapılmadığını dile getiren Caner, “Şehir Planlama Dairesi’nde çalışan meslektaşlarımızın da konuyla ilgili bir bilgisi bulunmamaktadır” ifadelerini kullandı.

Caner, şeffaf işlemeyen süreçler özellikle de planlama alanında kanıksandığını ve bunun çok acı bir durum olduğunu söyledi.

Planlı ve düzenli sosyal konut projelerinin hayata geçirilebilmesi için dikkat edilmesi gereken unsurları da değerlendiren Caner, konuyla ilgili şu ifadeleri kaydetti:

“Affordable Housing yani sosyal konut üretimine ilişkin politikalar ve standartlar, sosyo-ekonomik ayrışmayı azaltmak ve toplumun konut ihtiyacını adil bir şekilde karşılamak için üst ölçekte ortaya koyulmalıdır. Sürdürülebilir gelişme esaslarını hedef alan, günümüz gereksinimlerini karşılayan çağdaş çözümler, coğrafi, toplumsal ve iklimsel özelliklerle bütünleştirilerek üretilecek politikalar gerekmektedir. Ülkesel Fizik Plan, bu hedefler doğrultusunda kimi mekansal stratejiler öne sürmektedir örneğin. Ancak bu yeterli değildir, sektörel sosyal konut politika ve standartlarının geliştirilmesine ihtiyaç vardır.”

“ÜLKE GENELİNDE SOSYAL KONUT PROJELERİNE DUYULAN İHTİYAÇ SU GÖTÜRMEZDİR”

Gizem Caner, ülke genelinde sosyal konut projelerine duyulan ihtiyacı ‘su götürmez’ olarak tanımlayarak, “KKTC Anayasası konut hakkını tanımakta, toplumun tüm kesimlerinin konut gereksinimlerinin giderilmesi için gerekli tüm yasal düzenlemelerin yapılmasını buyurmaktadır” diye konuştu.

Özellikle konut sektörünün bir yatırım aracı olarak görülmeye başlaması ve sosyal konut üretme görevi olan devletin bu görevini bırakarak yerine piyasa düzenleyici koşullar getirmesi ile birlikte, konut hakkı ve sosyal konut olgusunun önemi daha da arttığını belirten Caner, “Gerek ülkede, gerekse dünyada derinleşen kentsel yoksulluk, sosyal konutlara duyulan ihtiyacı da artırmaktadır” açıklamasında bulundu.

Caner, sosyal konut projelerinin kimin tarafından, nasıl ve ne şekilde sunulacağının önemine vurgu yaparak, “Dünyada bu konuda değişik uygulamalar var. Örneğin İngiltere’de konut üretimi yapan özel şirketlerle planlama anlaşmaları yapılarak, üretilen konutların yüzde 20’sinin sosyal konutlara ayrılması istenir” dedi.

Dünyada değişen bu konjonktür dikkate alınarak sosyal konut projelerine  özel politika ve uygulamaların KKTC’de de geliştirilmesi gerektiğine dikkat çeken Caner, “Düşük gelir gruplarının bir bölgede toplanmasını engelleyecek, konut üretimi yapanlara çeşitli teşvik ve muafiyetler aracılığıyla sosyal konut üretme koşulu koyacak esnek politikalar üretilmelidir” ifadelerini kullandı.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.