Gizem Caner: Yapılaşmanın önündeki her şeyi kaldırmanız kötüye gidişin kendisidir

Şehir Plancıları Odası Başkanı Gizem Caner, Kıbrıs Postası TV’de yayınlanan ve Ulaş Barış’ın hazırlayıp sunduğu ‘Gündem’ isimli programa konuk olarak katıldı.

Gizem Caner, depremin doğal bir olay olduğunu, insanların bunu afete yapılaşma ile çevirdiğini söyledi.

“Birçok doğal olay var aslında afete dönüşebilecek” diyen Caner, sadece şehir planlamak ve bina denetimi ile de işlerin yürümeyeceğini kaydetti.

Yasalarında önemi olduğundan bahseden Caner, mesleki denetimin varlığının sürdürülmesi gerektiğini dile getirdi.

“YAPILAŞMANIN ÖNÜNDEKİ HER ŞEYİ KALDIRMANIZ KÖTÜYE GİDİŞİN BİZZAT KENDİSİDİR”

“Ekonomik aklı bilimsel aklın önüne geçirerek her şeye izin verir hale getirmeniz, yapılaşmanın önündeki her şeyi kaldırmanız kötüye gidişin bizzat kendisidir” şeklinde konuşan Caner, tamamen coğrafi koşullardan bağımsız çeşitli eller tarafından ülke yönetildiğini söyledi.

“Vize dediğimiz şey sadece mimari değildir, kontrollerinin yapılması gerekir” ifadelerini kullanan Caner, hepsinin özünde umursamazlığın ve kaderci yaklaşımların olduğunun altını çizdi.

“YAPILARI EN UCUZA NASIL KAPATABİLİRİM MENTALİTESİ BİZİ  BURLARA GETİRDİ”

Ne zaman hırsızlıktan, para kazanmayı tek yöntem olarak görmekten vazgeçilirse o zaman daha başarılı olunacağını dile getiren Caner, “Bu yaşadığımız coğrafyada en ucuza nasıl kapatırsam kardır mentalitesi bizleri bu hale getirdi...” dedi.

Depremlerin daha önce de yaşandığını ve unutulduğunu kaydeden Caner, “Bu yine unutulacak insanlar memleketine yine yerleşmek isteyecek 100 yıl sonra yine deprem olacak bu sefer ise başkaları suçlu olacak” şeklinde konuştu.

Şehir Plancıları Odası olarak birçok davaları olduğunu söyleyen Caner, 6-7 tane davaları olduğunu gerekli konularda suç duyurularında bulunduklarını ifade ederek, yapılan işlerin temel disiplin tarafını savunduklarına değindi.

“İMAR YASASI HERKESİ İLGİLENDİRİR”

“İmar yasası herkesi ilgilendirir” diyen Caner, İmar (Değişiklik) Yasa Tasarısı’nın herkesi etkileyeceğini ifade etti.

Caner, imar planlarının 5 yılda bir revize edilmesi gerektiğini de belirterek halkın katılımına açılması gerektiğini eskiden açık olduğunu ancak şimdi kaldırıldığını söyledi.

“Birleşik kurulda da sadece belediye meclisleri var, içinde ilgili tüm kişilerin olduğu bir ekip kurulmalı, plan yapıldıktan sonra da denetlenmeli” diyen Caner, bunu yapmanın sadece belediye meclisinin görevi olmadığını belirtti.

Ülkesel fizik planlarına değinen Caner, hangi alanların daha tehlikeli olduğunun belli olduğunu, dayanıklılık çalışmaları olacaksa oralardan başlanabileceğine de vurgu yaptı.

Gazimağusa, İskele, Yeniboğaziçi’ne yüksek katlı binalar geniş siteler yapılmak istendiğinin altını çizen Caner, bu bölgelerin zemininin riskli olduğunu kaydetti.

KTMMOB Başkanı Tunç Adanır, ülkedeki yapı stokunun deprem açısından değerlendirilmesi ve izlenecek yöntemlerin bilgilendirilmesi konularında yarın basın toplantısı düzenleneceğini duyurması üzerine insanlar evinin dayanıklı olup olmadığını merak ettiklerini dile getiren Caner, “Tunç Adanır konuyu daha açık bir şekilde anlatacaktır” dedi.

Caner, binayı yıkmadan içinin dayanıklılık durumunun nasıl olduğunu anlatabilecek bir teknolojinin de var olabileceğini ifade etti.

“ZEMİN OLARAK EN RİSKLİ BÖLGELER GAZİMAĞUSA, GÜNEY MESARYA, GÜZELYURT VE LEFKE”

“Ülkesel fizik planında hangi yılda ne yapılması gerektiği belirlenmiştir” diyen Caner, Gazimağusa, Güney Mesarya, Güzelyurt ve Lefke’nin jeolojik-jeoteknik etütlerinin yapılması gerektiğini ve zemin olarak en riskli bölgelerin buralar olduğunu dile getirdi.

Caner son olarak, binaların yıkılmasında herkesin bir payı olduğunu ifade ederek, herkesin kendini sorgulaması gerektiğini kaydetti.