İÇ HABERLER
okuma süresi: 6 dak.

Hilmi Dindar: Kıbrıs’taki kilitli fay hattı, Maraş depreminden sonra açık vaziyete geldi

Hilmi Dindar: Kıbrıs’taki kilitli fay hattı, Maraş depreminden sonra açık vaziyete geldi

Jeofizik Yüksek Mühendisi Dr. Hilmi Dindar, Girne Dağları'na paralel ovgos olarak adlandırılan ve uyuyan bir fay olduğundan bahsederek bunun ‘deprem olmayacağı’ anlamına gelmediğini ifade ederek, “Kıbrıs’taki kilitli fay hattı, Maraş depreminden sonra açık vaziyete geldi” dedi.

Yayın Tarihi: 16/02/23 13:20
okuma süresi: 6 dak.
Hilmi Dindar: Kıbrıs’taki kilitli fay hattı, Maraş depreminden sonra açık vaziyete geldi

Jeofizik Yüksek Mühendisi Dr. Hilmi Dindar, Kıbrıs Postası TV’de yayınlanan ve Gökhan Altıner’in hazırlayıp sunduğu ‘Sabah Postası’ adlı programa konuk olarak katıldı.

Dr. Hilmi Dindar, Türkiye’nin bir deprem bölgesi olduğunu, ciddi bir deprem tehlikesi barındırdığını çünkü deprem kuşaklarının kesişme noktasında olduğunu ifade etti. Dünyada farklı katmanların olduğunu anlatan Dindar, kabuk üzerinde yüzen litosferik levhalar olduğunu bunların okyanusal ve kıtasal olarak adlandırıldığını kaydetti.

Dindar, “Türkiye üzerinde de 3 bölgede hakim, Anadolu mikrolehvası diye adlandırılan bir levha var aktif olarak bulunan. Kuzey Anadolu fayı ise güneye doğru devam ediyor Doğu Akdeniz içerisinden ölüdenize gidiyor bir kısmı” dedi.

Kahramanmaraş için zeminin riskli olduğunu ona göre araştırmalar yapılması gerektiğinin bütün kamu kurumlarına söylendiğini ifade eden Dindar, söylenenlerin değerlendirilmediğini ifade etti.

“Her 2 yılda bir deprem felaketi yaşıyoruz” şeklinde konuşan Dindar, uyarılar yaptıklarını ama bunun devlet tarafından desteklenmesi gerektiğini anlattı.

“DEPREM İNSANLARI ÖLDÜRMEZ”

Dindar, “2 büyük deprem yaşadık; birisi tam Doğu Anadolu fayı üzerinde diğeri fayın batıya doğru devamı olan Elbistan’da oldu” şeklinde konuştu, depremin insanları öldüren bir doğa olayı olmadığını vurguladı.

“DEPREME HAZIRLIKSIZ YAKALANMAK ÖLÜMLERE YOL AÇAR”

Depreme hazırlıksız sistemlerin olumsuz etkiler yaratacağını ve insanların ölmesine yol açabileceğini kaydeden Dindar, bu sorunu çözmek için ise bilim insanlarını dinlemek gerektiğine dikkatleri çekti.

Fay üzerindeki yapılaşmaların daha az hale getirilmesi gerektiğini veya fay üstlerine özgün tasarımlar yapılması gerektiğini dile getiren Dindar, “Zeminin de adımı, soyadımız gibi kimliğimiz gibi bir belgesi var... Depremin zamanını bilemeyiz ama nerede olacağını bilebiliriz” dedi.

“KIBRIS’TAKİ FAY HATTI MARAŞ DEPREMİNDEN SONRA AÇIK VAZİYETE GELDİ”

Kıbrıs’ta ise Girne Dağları'na paralel ovgos olarak adlandırılan uyuyan bir fay olduğundan bahseden Dindar, “Birde Değirmenlik fayı var bunlar son 123 yılda bir deprem üretmedi” ifadelerini kullandı. Öte yandan bunun ‘deprem olmayacak’ demek olmadığının da önemle altını çizen Dindar, fayın kilitli vaziyetten Maraş depreminden sonra açık vaziyete geldiğini kaydetti.

“Bu 6.5-6.8 arası bir depreme tekabül edebilir” diyen Dindar, binaların belki yıkılmayacağını ama hasar görebileceğini söyledi.

Mesleğinin gerektirdiği görevlerden bahseden Dindar, “Bizim görevimiz olabilecek depremin ne kadar etki yaratacağını bilmek, doğru mühendislik için inşaat mühendislerine bu raporları yorumlayarak veriyoruz” dedi.

Jeoloji ve jeofizik mühendisliğinden gelen 2 raporun inşaat mühendisiliğine gittiğini belirten Dindar, bunların en doğru şekilde yapıya aktarıldığını ve bunu Kıbrıs’ta başardıklarını ifade etti.

KKTC’nin çokta kötü durumda olmadığını dile getiren Dindar, modern gelişmeleri yakıladıklarını ve doğru bir yapılanmanın olduğunu söyledi.

“LEFKOŞA’DA Kİ DEPREM DALGASI BATI BÖLGESİ İÇİN DAHA RİSKLİ”

Kendi yaptığı tezinin görsellerini gösteren Dindar, Lefkoşa'daki deprem dalgasının binalara etkisinin 1 veya 1 buçuk kat seviyesinde olduğunu belirterek, bazı yerlerde biraz risk olduğunu ve bu riskin özellikle batı taraflarında görüldüğünü bildirdi.

“ZEMİN TABAKALARIN YAPISINI ORTAYA KOYDUK”

“Yeni yapılan binalarda yapılmadan önce oda tüzüklerine koyduk ve bu çalışma 1 kilometre aralıklarla yer titreşimi ölçtüğümüz bir çalışma” ifadelerini kullanan Dindar, zemin tabakaların yapısını ortaya koyduklarına değindi.

Bu uygulama ile daha doğru binalar yapılmasının sağlandığına dikkatleri çeken Dindar, kat sayılarının da böyle belirlendiğini kaydetti.

Dindar, “Depremin derinliği, geldiği yön ve deprem süresi depremin büyüklüğünü etkiler” şeklinde konuştu.

“FAZLA DERİNLİK 30 SANİYELİK DEPREMİN 40 SANİYE GİBİ HİSSEDİLMESİNİ SAĞLAR”

Gösterdiği görsele işaret eden Dindar, dağlık alanlarda daha sığ zemin tabakalarına rastlandığını ifade etti. Dindar, “Lefkoşa içine geldikçe alivyon, daha fazla derinlik sağlar depremin dalgasının geçirdiği süreyi artırabilir. 30 saniyelik depremin 40 saniye gibi hissedilmesini sağlar” dedi.

“YÜKSEK DEĞERLERİMİZ VAR AMA YÜZDE 35’İ SIKINTILI OLABİLİR”

Hasar endeksi görseli ile ilgili de konuşan Dindar, binanın yapılması halinde yıkım yaratıp yaratmayacağının belirlendiğini söyledi. Dindar, “Yüksek değerlerimiz var ama yüzde 35’i sıkıntılı olabilir” ifadelerini kullandı.

Dindar son olarak, aynı gün içinde 2 büyük depremin son yüz yıldır görülmediğini ve ilginç bir durum olduğunu kaydetti.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.