İÇ HABERLER
okuma süresi: 9 dak.

Saydam: "Teknokratlar hükümeti, darboğazdan çıkışın tek yolu"

Saydam: "Teknokratlar hükümeti, darboğazdan çıkışın tek yolu"

Ekonomist Mehmet Saydam, Levent Özadam'ın AS TV'de hazırlayıp sunduğu "Günaydın Dünya" programına katılarak ülkedeki son ekonomik gelişmeleri ele aldı.

Yayın Tarihi: 09/02/11 10:42
okuma süresi: 9 dak.
Saydam: "Teknokratlar hükümeti, darboğazdan çıkışın tek yolu"
A- A A+

SAĞDUYU ÇAĞRISI...

Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan'ın 28 Ocak mitingi sonrasında yaptığı açıklamalara değinerek konuşmasına başlayan Saydam, "besleme" kelimesinin kullanılmasının, TC-KKTC ilişkilerinde önemli bir kırılmaya yol açtığını savunarak, "Bu mesele umarım en kısa zamanda kapatılır. Türkiye'de çok büyük bir kamuoyu var ve farklı konuşuyorlar. Sağduyulu olmalıyız ve Kıbrıs Türk halkı bunlara katlanacak bir halk değil. Dış güçlere çok büyük kozlar veriliyor. Türkiye kamuoyu uzun yıllardır KKTC'yi para harcanan bir yer olarak görüyor. Kendi mutfağımızı düzeltmeliyiz. Hükümetlerin de bu sorunda payı büyük" diye konuştu.

2011 bütçesinin iç borçlanmaya 'hayır' diyen, geçmişten gelen borcu da bu sene yapacağı özelleştirmelerle çözmeyi planlayan bir bütçe olduğuna vurgu yapan Saydam, şöyle konuştu:

"31 ARALIK 2011'DE BAMBAŞKA BİR KKTC'YLE UYANMAK"

"Kıbrıs ekonomisinde bir ivme yaşanacaktı. Yalnız çok geçmeden gördük ki önce emekliler davayı kazandı. Dört ay boyunca kesilen tüm vergiler iade edilecek. Edilmek zorunda. Çünkü bu yasa yürürlüğe girerken, beş hakemle bir anlaşma yapıldı ve "kaybeden taraf zararı karşılayacak" denildi. ETİ gibi kurumlara katkı çıkmaya başladı. İkinci kez bütçe delindi. Geçtiğimiz hafta sosyal sigorta kurumu 20 milyon TL borçlandı. Bütçe üçüncü kez delindi. Aslında 2011 bütçesi iyi planlanmış olsa, 31 Aralık 2011 gecesi çok farklı bir KKTC'de yaşayabiliriz. Ama bu ekonomide partizanca davranırsanız varsınız, davranmazsanız yoksunuz".

Kaynakların varlığı ve karşılanacak devlet giderinin belli olduğunu belirten Saydam, "Kimse tasarruf yapılıyor demesin" diyerek, "en az 30-40 kişinin saçma sapan sözleşmelerle, partizanca ve ayda 8-9 bin TL maaşla istihdam edildiğini" kaydetti.

Saydam, şöyle devam etti:

"HERŞEYİMİZ PAHALI, TURİST NEDEN GELSİN?"

"Kamudaki büyüme halen sürüyor. Üçlü kararnameler kaldırılsın, rekabet yasası getirilsin. KDV oranlarının sadeleşmesi demek piyasaya 3-4 oranında pahalılık gelmesi demektir. Zaten rekabet edemezken hükümetin atamalar vs. için yaptığı kendi harcamalarını karşılamak amacıyla vergileri yükselteceksiniz. İnsanlar bu ülkede nasıl para harcasın ki? Bugün rant dağıtmaktan vazgeçseniz, ekonomi belli bir noktaya gelir. Tüm kaynaklar devletin elindedir. Üretim süreci pahalı olduğundan dolayı hizmetler ve ürünler de pahalı satılıyor. Turist, Antalya'ya gittiğinde Kıbrıs'ta harcayacağının yarısını harcıyor. Herşeyimiz pahalı niye gelsin? Bunu dengelemek için hatalı teşvik uygulamaları yapıyoruz".
Saydam, teşvik politikalarını da eleştirerek, dünyanın hiçbir yerinde nakit teşvik uygulamasının kalmadığını ve farklı teşvikler verilmesi gerektiğini vurguladı, "Yere düşmedik, hâlâ ışık var ama ışığa sırtımızı döndük" diye konuştu.

"GEÇİCİ TEKNOKRAT HÜKÜMETİ, DARBOĞAZDAN ÇIKIŞIN TEK YOLU"

Geçici bir teknokrat hükümetinin, ekonomik darboğazdan kurtulmak için tek çıkış yolu olduğunu da savunan Saydam, şöyle konuştu:
"Çok ciddi bir kaynak söz konusu. Milyar dolarlara ulaşabilecek bir kaynak. Eğer yasası yapılmazsa bu kaynak, Kalkınma Bankası, devlet bankaları, vakıflar tarafından partizanca dağıtılacak. "Özelleştirmeden gelecek her tür kaynak, devlet bütçesinin iç borçlarına ödenecektir" diye bir yasa çıkarılmalı. Özelleştirmeden gelen para iç borca ödenmeli, ama en önemlisi özelleştirmelerin başına bağımsız demiyorum şeffaf bir kurum kurmalıyız. Bugün itibariyle KKTC ekonomisinin önündeki 16 ay içinde planlı bir şekilde denk bütçe ve ayakları üzerinde ekonomiye sahip olmaması imkansızdır. KKTC, Akdeniz'deki en büyük ekonomi olabilir. Elimizde potansiyel olan gelirlerin farkındayız. Maalesef bizim siyasiler seçildikleri ilk günden sonra bir sonraki seçimde seçilmek için işbaşı yapıyorlar".

"TÜRKİYELİ İŞADAMI, DAHA UYGUN ORTAM BULDUĞUNDA GÜNEY KIBRIS PAZARINA AKAR"

YAGA'da yaşanan sorunlara da değinen Saydam, devletin birinci elden mal dağıttığını, YAGA'ya müzisyenler atandığını ve bütçeden anlamayanların devlete bütçe hazırladığını ifade etti. "Özelleştireceğim diyorsunuz, yasasını hazırlamıyorsunuz, yine peşkeş çekecekler" diye konuşan Saydam, devletin maliye ve bilanço düzenlemesi çıkarması gerektiğini ve vergi oranlarını aşağı çekmesinin şart olduğunu belirterek, "Adam malı gümrüğe getirdiğinde hem stopaj hem KDV alıyorsunuz. Bu iş vatan-millet-Sakarya işi değildir. Türkiyeli işadamı daha uygun ortam bulsun, Güney Kıbrıs pazarına kayar" dedi.

Kalkınmakta olan ülkelerde mesainin maksimuma çıkartıldığını da hatırlatan Saydam, "Biz bir kişinin işine beş kişi yığıyoruz" diye konuştu.

"ORTAOKUL VE LİSELER İÇİN BÜYÜK KAMPÜSLER KURULSUN"

Saydam, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hizmet sektöründe kayıt dışı işçi çalıştırılıp, ürün satılıyor. Eskiden KDV fişi vardı çünkü o para üç-beş lira da olsa bize gelirdi. Devlet bütçesinde açık oluşturduğu için bunu kaldırdılar. Ama bunun yarattığı zarar daha fazla oldu. Okullarda Türkiye kökenli çocuklardan ana-babalarının çalışma izinlerini istiyorlar, yoksa da okuldan atıyorlar. Ortaokul ve liseler için merkezi eğitim yerleri, büyük kampüsler kuralım. Bunların yerlerini de özelleştirerek verelim. Bugün siz Şehit Tuncer İlkokulu'nun bulunduğu yerdeki trafiği düşünün. Toplu taşımacılık geldiğinde yeni bir sektör ve istihdam yaratacaksınız. Okulların yerlerine rezidans yapılsa keşke... Ama bunlaı planlamak lazım. Aslında bolluk içinde yüzen ama neyde yüzdüğümüzü bilmeyen bir durumdayız".

"ÖZELLEŞTİRİLECEK KURUMLARDA %30'LUK PAY, KKTC VATANDAŞLARINA AÇILMALI"

Dr. Fazıl Küçük'ten sonra toplumun liderini kaybettiğini de savunan Saydam, "İnsanlar artık göç etmeye başlıyor. 2004'te Annan Planı sürecinde kazanılan ivme, doğru yönetilmediği için kötü sonuçlandı. Sonraki süreçteki hükümet en ağır kararları alsa da toplum katlanacaktı. 3 seçim geçirdik, belli bir notkaya getirildik. İmzalanan bir protokol var. Siyasiler asla tartışmadı. Protokolde size ana çerçeve yazılır. Yasayı yapanlar bizim yeneteksiz, beceriksiz yöneticilerimiz. Bir taşınmaz mal yasası yapmışlardı, meclisten geçseydi bitmiştik" dedi.
Saydam, özelleştirmeler konusunda da üç noktanın önemine dikkat çekerek, bunlardan birincisinin her bir kurum için özelleştirmenin farklı farklı yapılması gerektiğini belirtti. İkinci olarak ise çalışan personelin haklarının maksimum oranda korunması gerektiğini ifade eden Saydam, üçüncü noktayı ise özelleştirilecek tüm kurumlarda en az %30'luk dilim KKTC vatandaşlarına açılması olarak açıkladı. Saydam, şöyle konuştu:

"TEKNOKRAT HÜKÜMETİ KURULSUN VE KİMSENİN KARŞISINDA EĞİLMESİNLER"

"%30 kendi halkımıza açılmalı. Biz bunlara sahip olmalıyız. Gelecek kaynak doğru kullanılırsa ekonomi tarihinde ilk kez tavan yapacak. Yurtdışından gelen bazı yatırımcılar, bazı siyasileri de kullanarak devletin onlara 49 yıllığına verdiği arazilerin sözleşmelerinin 99 yıla çıkarılması için meclise baskı yapıyorlar. 99 yıllık yatırım yapmak isteyen herkesin menfaati, düşüncesi apayrıdır. Daha 5'inci, 6'ncı yılında baskı yaparsanız, bambaşka kaygılar var demektir. 49 yıllığına bir arazin var. '99 yıla çıkarılırsa, 10 bin tane de ev yaparım ve satarım' diyor. Ama para alıp yatırım yapan Kıbrıslı yatırımcı dezavantajlı oluyor. Özelleştirmeler bu ülke için bir fırsattır. Ama doğru planlanıp emek korunursa... KKTC halkına beli bir pay ayrılmalı. Yurtdışından gelecek yatırımın Kıbrıslı işadamlarıyla ortaklık kurmasını da isteriz ama bunun yasal düzenlemesi de yok. Kıbrıslı işadamları parayı topladı. Bunu çoğaltmalıyız. Şirket evlilikleri yapılmalı. Beklenen ekonomik yapı olmadığından insanlar bunu kullanamıyor. Hükümetten birşey beklemiyoruım. Siyasi rant peşindeler. Ama ülkenin geleceği kurtarılmalı. Teknokrat hükümeti kursunlar ve kimsenin karşısında eğilmesinler".

Kıbrıs Postası

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.