İÇ HABERLER
okuma süresi: 9 dak.

6’ncı Sağlık Hukuku Sempozyumu düzenlendi

İzlem Gürçağ Altuğra, ‘Sağlık Hukuku Sempozyumu’nda konuştu

Sağlık Bakanı İzlem Gürçağ Altuğra, 6’ncı Sağlık Hukuku Sempozyumu'nda bir konuşma yaptı.

Yayın Tarihi: 05/05/23 16:29
Güncelleme Tarihi: 05/05/23 16:45
okuma süresi: 9 dak.
İzlem Gürçağ Altuğra, ‘Sağlık Hukuku Sempozyumu’nda konuştu

Merhum iş insanı Ünal Çağıner’in anısına, Sağlık Bakanlığı, Kıbrıs Türk Barolar Birliği ve Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği katkılarıyla düzenlenen '6’ncı Sağlık Hukuku Sempozyumu' Uluslararası Final Üniversitesi Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi.

Sağlık Bakanı İzlem Gürçağ Altuğra sempozyumun açılışında konuşma gerçekleştirdi.

Bakan Altuğra, “Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) göre, ‘Sağlık, yalnızca hasta veya engelli olmamak değil bedenen, ruhen ve sosyal yönlerden tam bir iyilik hâlidir.’ Bu tanıma göre, sağlıklı yaşama ve hastalandığında tedavi olma açısından herkes eşit haklara sahiptir. Beden ve ruh sağlığını kısmen ya da tamamen kaybedenler, diğer haklarını ve özgürlüklerini kullanamayabilirler” dedi.

Altuğra, “İnsanın en temel anayasal haklarının başında, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı ve bireyin sağlıklı yaşamasını gerçekleştirmesi de devletin görevlerinin başında gelmektedir” ifadelerini kullandı.

“TİCARİ SEKTÖR İÇERİSİNDE HEKİMİN VE HASTANIN HAKLARININ KORUNMASININ ÖNEMİNİ ARTIRMAKTADIR”

“Devlet bu görevlerini anayasa şemsiyesi altında yerine getirerek, sağlık sektöründe çalışanların ve sağlık hizmetinden yararlananların haklarından sorumludur” diyen Altuğra, şöyle devam etti:

“Bu hakları düzenlemek için son yıllarda sağlık hukukunda önemli gelişmeler olduğundan, hukukçuların ve sağlıkçıların sağlık hukuku alanında bilgilenmeleri önemlidir. Hekimler insan sağlığı için özveriyle çalışmaktadır ancak sağlık sektörünün giderek çok büyük ticari bir sektör haline gelmesi, bu ticari sektör içerisinde hekimin ve hastanın haklarının korunmasının önemini artırmaktadır.

Hastaların, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının korunmasının sağlanması ve haklarının ihlal edilmesinin önlenmesi için sağlık hukuku çalışmaları giderek artan bir ilgiyle devam etmektedir. Günümüzde hem hukukçu hem hekim kimliğine sahip meslektaşlarımızın sayısı da giderek artmaktadır.

Sağlık hizmeti sunumunun üç unsuru olan hasta, hekim ve sağlık tesislerinde, bunların birbirleriyle ilişkili olarak sağlık hizmeti sunumu sırasında problemler ve anlaşmazlıklar olabilmektedir. Bu oluşan sorunların çözüme kavuşturulması, Sağlık Hukuku’nun görev alanlarından birini oluşturmaktadır.”

“SAĞLIKTA YENİDEN YAPILANDIRILMA ÇALIŞMALARINI ÖNEMSEMEKTEYİZ”

Altuğra, “Sempozyum konusu sağlığın önünün açılmasındaki temel noktalardan biridir. Hasta haklarının gelişimiyle, sağlık alanının gelişimi paralel olup, Sağlık Bakanlığı olarak bu yöndeki çalışmaları sürdürmekteyiz. Bunun için, Hasta odaklı bir organizasyon olmalı hem hastaların hem hekimlerin memnuniyeti temelinde organize edilecek bir sağlık sistemi oluşturulması, bu vizyonla sağlıkta yeniden yapılandırılma çalışmalarını önemsemekteyiz” dedi.

 ‘6. Sağlık Hukuku Sempozyumu’nun sağlık hukuku konularının mukayeseli olarak tartışılması ve KKTC Sağlık hukukunun gelişimi açılarından oldukça önemli olduğunu vurgulayan Altuğra, şöyle devam etti:

“Ayrıca Sempozyum konuları, hukuk, sağlık alanındaki kişileri ve KKTC’de yaşayan herkesi yakından ilgilendiren ve herkesin bilgi sahibi olması gereken konulardır. Sözlerime son verirken, sempozyumun hayırlara vesile olmasını diliyor, emeği geçen herkesi gönülden tebrik ediyor, çok değerli merhum iş insanı Ünal Çağıner’i bir kez daha rahmetle anıyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.”

ÖZDENEFE

Meclis Başkan Yardımcısı Fazilet Özdenefe, 6’ncı Sağlık Hukuku Sempozyumu’na katıldı.

Meclis’ten yapılan açıklamaya göre Uluslararası Final Üniversitesi tarafından, KKTC Sağlık Bakanlığı, Kıbrıs Türk Barolar Birliği, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği katkılarıyla, merhum iş insanı Ünal Çağıner anısına düzenlenen sempozyuma katılan Fazilet Özdenefe, toplantının açılışında bir de konuşma yaptı.

Meclis Başkan Yardımcısı Fazilet Özdenefe, konuşmasına kısa bir süre önce yaşama veda eden iş insanı Ünal Çağıner’i anarak başladı.

Gerek bir hukukçu gerekse bir vekil olarak bugünkü sempozyumun, ülkede sağlık hukuku alanındaki mevzuatta eksikliklerin tespit edilerek, çözüm önerilerinin üretilebilmesi adına önemli bulduğunu ifade eden Özdenefe, oturumlar sonucunda tüm başlıklarda ortaya konacak tespit ve önerilerin yasa koyucular için bir yol haritası olacağına inanç belirtti.

Yasa koyucuların, teknik ve hukuki noktalarda Meclis’te alabildikleri desteğin sınırlı olduğuna vurgu yapan Özdenefe, üniversiteler, sivil toplum örgütleri,  kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının bu gibi konularda ortaya koyacakları çalışmaların büyük değer taşıdığını kaydetti.

Özdenefe, sempozyumun paydaşları arasında yer alan Barolar Birliği ve Tabipler Birliği’nin, ihtiyaç duyulan her konuda, meclis komitelerine sağladıkları katılım ve destekle, geçmişte ülkeye önemli yasal düzenlemeler kazandırdıklarını anımsattı.

Sempozyum oturum başlıklarının her birinin önemli olduğunu ifade eden Fazilet Özdenefe, özellikle malpraktis (bir meslek mensubunun, mesleğini uyguladığı esnada ortaya çıkan hatalı hareketler) ve hasta hakları konularında yasal çalışmaların ivedilikle neticelenmesi gerektiğine vurgu yaptı.

Evrensel Hasta Hakları Derneği’nin de paydaşlar arasında bulunmasından mutluluk duyduğunu ifade eden Özdenefe, derneğin Hasta haklarıyla ilgili yaptığı yasa çalışmalarının gündeme alınması gerektiğini kaydetti.

Konuşmasında, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının hukuki açıdan korundukları çağdaş bir yasal çerçeve çizilmesinin, hem onların huzur ve güven içinde mesleklerini icra etmesi, hem de sağlık sisteminin aksamadan hizmet verebilmesi açısından hayati önem taşıdığına da dikkat çekti.

“Hükümetimiz döneminde görüşülmeye başlayan Ruh Sağlığı Yasası maalesef hükümetimizin ömrünün yetmemesi nedeniyle ilgili dönemde yasallaşamamıştır. Önümüzdeki süreçte mevcut çalışmanın hızlıca gözden geçirilip mevcut hükümet tarafından meclise gönderilmesinin önemini de vurgulamak istiyorum.” diyen Özdenefe, bu konuda ellerinden gelen katkıyı sağlayarak, konunun yakın takipçisi olacaklarını söyledi.

Oturumlardaki konulardan biri olan “Ceninin Yaşam Hakkı”nın da son derece önemli ve güncel bir başlık olduğuna dikkat çeken Özdenefe, bu konuyu değerlendirirken kadının insan ve doğurganlık haklarının da kapsamlı bir şekilde ele alınması gerektiğine vurgu yaptı.

Kadınların sağlık hizmetlerinden tam teşekküllü bir şekilde yararlanmasından, korunma, hamile kalma veya hamilelik sonlandırma hizmetlerinden özgürce yararlanabilme, cinsel eğitim, ücretsiz testler gibi birçok konuyu içeren  doğurganlık haklarının, temel insan hakları içerisinde kabul edildiği ülkelerde, istenmeyen gebeliklerin, yasaklayıcı politika uygulayan ülkelere nazaran çok daha az olduğuna dikkat çeken Özdenefe, şöyle devam etti:

“Uluslararası kaynaklar göstermektedir ki, her yıl dünyanın farklı yerlerindeki pek çok kadın, istenmeyen gebeliklerini sonlandırmak için güvensiz kürtaja başvurmak zorunda kalmakta ve milyonlarca kadının sağlığı tehlikeye girmektedir. Tam da bu nedenle önemli bulduğum bu başlığın kadınların doğurganlık haklarının korunması gibi hak temelli politikalarla birlikte ele alınması ve devletin istenmeyen gebeliklerin önlenmesi için eğitim sisteminden başlayarak gerekli tedbirleri alması gerektiğine inandığımı ifade etmek istiyorum.”

Böyle önemli başlıklar taşıyan sempozyumun muhalefeti ve iktidarı ile tüm siyaset kurumuna yön gösterici olmasını temenni eden Özdenefe, sempozyumdan çıkacak tespit ve önerilerin rafa kaldırılmaması ve hayata geçmesini,  malpraktis, hasta hakları, doğurganlık hakları ve ruh sağlığı konularında halihazırda geçmişte başlatılan yasa çalışmalarının en kısa sürede tamamlanmasını diledi.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.