DenizTemiz Derneği, KKTC'de şube açacak

Yaramancı, DenizTemiz Derneği/TURMEPA'nın 17. çalışma yılı olan 2011'de gerçekleştireceği faaliyetler ve başlatacağı kampanyalara ilişkin Türkiye'de basın mensuplarıyla gerçekleştirdiği sohbet toplantısında yaptığı konuşmada, deniz kirliliğine kamuoyunun dikkatini çekme etkinliklerine değinerek, "sınırsız mavi" eğitim kampanyasında 5 milyonuncu öğrenciyi eğittiklerini, projenin hedefi olan 6,5 milyon öğrenciye bu yıl içinde ulaşılacağını söyledi.

Ayrıca halk eğitimleriyle yüz binleri aşan kişiyi eğittiklerini anlatan Yaramancı, ''Bunların içinde imamlar, mahkumlar da var. Özellikle imamlara önem veriyoruz. Çünkü imamların toplum önderlerinden olduğunu düşünüyoruz'' diye konuştu.

Derneğin 300'ü kurumsal, 300'ü bireysel olmak üzere 600 üyesi bulunduğunu belirten Yaramancı, şöyle devam etti:

"Yaptırdığımız kamuoyu araştırmalarına göre, toplum bizi daha çok elitler kulübü olarak görüyor. Maalesef toplumda böyle bir algı var. Oysa böyle değiliz. Biz de dedik ki; 'kamuoyu nezdinde bizim gerçekleştirdiğimiz faaliyetlere, amacımıza ilişkin birşeyler yapmamız, bu perspektifte hareket etmemiz lazım.' Bu algıyı değiştirmek için derneği geniş halk kitlelerine ulaştıracak, geniş halk kesimleriyle buluşturacağız. Hem coğrafi olarak farklı yerlere yayılacak, hem de her kesime ulaşmaya çalışacağız. Bu doğrultuda birinci stratejik hedefimiz TURMEPA'yı artık on binlerle buluşturacak adımları atmak... Bunun için de kurumsal yapı çerçevesinde daha fazla şubeleşeceğiz. Bu yıl 10-12 yeni şube açacağız. Şu anda İzmir, Antalya ve Zonguldak'ta şubemiz var. Muğla'da birden fazla şubemiz olacak. Ayrıca Mersin, Adana, Karadeniz Ereğlisi, KKTC'de şubeler açacağız. 2-3 yıl sonra TURMEPA'nın geniş kitle organizasyonu haline geldiğini görmüş oluruz."

Tezcan Yaramancı, bugüne kadar ağırlıklı olarak denizin kirlenmeye başladığı veya kirlenebilecek yerlere yönelik çalışmalar yaptıklarının altını çizerek, ''Artık 'kral çıplak' demenin zamanı geldi. Marmara Denizi ve Karadeniz'in devasa kirlenme tehlikesi ortada dururken, diğer sahil bölgelerindeki çalışmalarımızı da aksatmadan, projektörlerimizi sıklıkla kirliliğin olduğu yerlere çevireceğiz. Bundan sonra özellikle kirlenmenin had safhaya ulaştığı Marmara ve Karadeniz üzerinde yoğunlaşacağız. Bunun ölümcül noktaya gelmesini önlemek amacıyla kamuoyu bilinci ve baskısı yaratmaya çalışacağız'' şeklinde konuştu.

Deniz kirliliğinin yüzde 80'inin karalardan kaynaklandığına dikkati çeken Yaramancı, Marmara Denizi'ne İstanbul'un atık sularının yanı sıra diğer ülkelerden Tuna ve Dinyeper gibi nehirlerle de kirliliğin aktığını söyledi.

"3 MİLYAR DOLAR BÜTÇE GEREKİYOR"

Marmara Denizi'nde artık yer yer sudaki oksijen değerinin sıfırlandığının altını çizen Yaramancı, Karadeniz'de 26 balığın neslinin tükendiğini, Marmara'da ekonomik değeri olan 124 balık türünün yok olduğunu, Ege ve Akdeniz'de balık varlığının hızla azaldığını ifade etti.

Yaramancı, İstanbul'da günde ortalama 2 milyon 200 bin metre küp temiz su tüketildiğini, tüketilen bu rakamın yaklaşık 1 milyon 900 bin metre küpünün tesislerde arıtıldığını, atık suların yaklaşık yüzde 47'sinin biyolojik ve ileri biyolojik şekilde arıtıma tabi tutulduğunu kaydetti.

TAK