KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer: "Planlama yapılmıyor çünkü yapılırsa siyasetin iki dudağı arasından çıkar"
KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, “İtalya’da ev alın çalışma izni çıkaramazsın; Çalışmak için gelene mevzuat başka tatil için ev aldınsa mevzuat başa, kiralayacaksan da başkadır. Bizde hem mevzuat yoktur hem de var olan arap saçına dönmüştür” diyerek inşaat emlak-sektörünün de plansızlık malulü olduğunu dile getirdi.
Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer, “İtalya’da ev alın çalışma izni çıkaramazsın; Çalışmak için gelene mevzuat başka tatil için ev aldınsa mevzuat başa, kiralayacaksan da başkadır. Bizde hem mevzuat yoktur hem de var olan arap saçına dönmüştür” diyerek inşaat emlak-sektörünün de plansızlık malulü olduğunu dile getirdi.
“Sermaye” denen şeyin tanımının da yapılmadığını, hangi sektörde hangi sermayeye ihtiyaç olduğunu bilmediğimizi de ifade eden Cafer Gürcafer, “Gidelim yasaklayalım. Toplum böyle bir şey istemez… İnşaat 60-70 alt sektörü besler. Peki, başıboş mu bırakılacak? Hayır planlamalıyız… Sınırlama getirmeliyiz evet ama her yere gelmeli. Aksi halde başka yere kayar. Bugün burayı konuşuruz yarın başka yeri. Ülke sathı meselesi bu” ifadelerini kullandı.
Gürcafer, “Konut satışına da yapana da kısıtlama gelmesi lazım; Arz fazlasının nedeni yurt dışından gelip o bu adına arazi alıp aslında yap sat yapanlardır. Arz fazlasının sebebi budur.” dedi.
“BUNLAR YAPILMADIĞI ZAMAN SİYASETİN İKİ DUDAĞI ARASINDA OLUR. YAPILIRSA İKİ DUDAK ARASINDAN ÇIKAR…”
Katıldığı TV programında konuşan Cafer Gürcafer şöyle dedi;
“Biz bu ülkede plansız yaşıyoruz. Günlük… Acaba bugün ne yapsak tarzı siyasetlerle gidiyoruz. Yaşadığımız olumsuzluklar plansız yaşıyor olmanın rahatsızlıklarıdır. Yükseköğretimde, turizmde, sanayide inşaatta.
Her yıl yaşadığımız bu tartışmalar var ya; ansızın hayvancı sokağa dökülür, otelci ansızın kapatıyoruz der. Bunlar hep plansızlıktır. Ülkeler böyle gitmez; alır uzmanlarını kapanır odaya 3-5 ay çalışır her konuda ne olması gerektiğini tespit eder sonra döner toplumu ikna eder. Anlatır…
AB'de böyledir Çin’de böyledir der. Meclisten de geçirir. Anayasa gibi oraya koyar ve herkes buna uyar.
Kalkınma planı budur. Biz bunları yapmıyoruz. Neden biliyor musunuz? Bunlar yapılmadığı zaman siyasetin iki dudağı arasında olur. Yapılırsa iki dudak arasından çıkar…
Adanın 3 tarafına dalga kıran yapılacaksa mesela ya da marina yani bir çekim merkezi olacaksa bu tespit edilir ve plana girer. Bunu başka yerlere alamaz, çarpıtmanız mümkün olmaz.
Kuraklıkla ilgili konular da böyledir… Patatesçilik de böyledir… İnşaatın da bugün tartışılıyor olmasının nedeni bir planımızın olmamasıdır…”
“İTALYA’DA EV ALIN, ÇALIŞMA İZNİ ÇIKARAMAZSIN. ÇALIŞMAK İÇİN GELENE MEVZUAT BAŞKA TATİL İÇİN EV ALDINSA MEVZUAT BAŞKADIR”
“Gidelim yasaklayalım. Toplum böyle bir şey istemez… İnşaat 60-70 alt sektörü besler. Peki, başıboş mu bırakılacak? Hayır planlamalıyız… Sınırlama getirmeliyiz evet ama her yere gelmeli. Aksi halde başka yere kayar.
Birkaç tip gelen var ülkeye; Birincisi Avrupa’da başka ülkelerde emekli olmuş ya da para kazanmış… Tatilini yapmak için gelir. Bundan kimse rahatsız değil. Bir başka tip, yatırım amaçlı almıştır kendi kalmadığında kiralar. Bundan da kimse rahatsız değildir.
Bir tip de var göç etmek için gelir. Göç eder. Bulunduğu coğrafyada defteri kapatır. Bu tip burada rahatsızlık yaratır.
Toplum diyor ki okula gideriz okulda Arapça konuşan Türkçe'den fazla. Ya da Rusça. Doğru.
3. tipten dolayıdır bu…
Hâlbuki dünyada bu sistemle satılan evlerde yerleşme hakkınız yoktur. Hiçbir surette de çalışma izni alamazsınız… İtalya’da ev alın, çalışma izni çıkaramazsın. Çalışmak için gelene mevzuat başka tatil için ev aldınsa mevzuat başkadır.
Bizde hem mevzuat yoktur hem de var olan Arap saçına dönmüştür...”
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.