İÇ HABERLER
okuma süresi: 7 dak.

İzlem Gürçağ Altuğra: Usulsüzlük de yolsuzluk da kurala aykırıdır

İzlem Gürçağ Altuğra: Usulsüzlük de yolsuzluk da kurala aykırıdır

UBP Milletvekili, eski sağlık bakanı İzlem Gürçağ Altuğra, görevden alınma sürecine değindi; “Kabinedeki ilgili bakanı ya da ilgili bakanları değiştirirken, haklı gerekçelerin olması gerekir” dedi. Altuğra ayrıca reçete usulsüzlüğünün de yolsuzluğunun da birbirinden farklı görünse de kurala aykırı olduklarını kaydetti.

Yayın Tarihi: 18/10/23 11:44
Güncelleme Tarihi: 18/10/23 12:03
okuma süresi: 7 dak.
İzlem Gürçağ Altuğra: Usulsüzlük de yolsuzluk da kurala aykırıdır
Özel Haber

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Milletvekili, eski sağlık bakanı bakanı İzlem Gürçağ Altuğra, Gökhan Altıner’in Kıbrıs Postası TV’de hazırlayıp sunduğu ‘Sabah Postası’ isimli programa konuk oldu.

"USULSÜZLÜK DE YOLSUZLUK DA KURALA AYKIRI"

Programın başında sahte reçete soruşturma sürecine değinen Altuğra, süreci üzülerek izlediğini belirterek, her mesleğin saygın olduğunu söyledi.

“Hukuk devletindeyiz; kimin hangi işlemi yapacağı hukuka dayalıdır. Doktorun da reçeteyi yazması kural çervesinde olur, eczanın da hastaya ilaci takdim etmesi kural çerçevesinde olur” dedi.

Altuğra, Usulsüzlük ve yolsuzluğun birbirinden farklı görünse de kurala aykırı olduklarını kaydetti.

Konunun yargıda olduğunu ve hukukçuların gereği neyse onun yapılacağının altını çizen Altuğra, “Kim isterse olsun hukuk kuralları herkes için geçerlidir. Usulsüzlük daha masum görünebilir ama sonuçta o da kural dışı işlenen bir davranış biçimidir...” dedi.

"ERTELEME MODUNDA BİR YAPIMIZ VAR"

İlaç takip sisteminin kesinlikle kurulması gereken bir sistem olduğuna işaret eden Altuğra, bahsedilen usulsüzlük ve yolsuzluklara geçit vermeyen bir sistem olduğunu kaydetti.

İlacın üretildiği fabrikadan, hastanın eline ulaşana kadar ki yolculuğun ilaç takip sistemiyle takip edildiğini anlatan Altuğra, ülkede de uyarlanması için çalışmalar başlatıldığını söyledi; “Maalesef sistemimiz hantaldır. Sürekli erteleme modunda bir yapımız vardır. Bu da bir öz eleştiri olsun” ifadelerini kullandı.

"ÜLKEMİZDE NİTELİKLİ İLAÇ FABRİKASI GÖRMEK İSTİYORUM"

İlaç eksikliği sorununa değinen Altuğra, ilaç eksikliğinin küresel bir kriz olduğunu söyledi.

“Kendi ülkemizde, nitelikli, işe yarayan ilaç fabrikası görmek istiyorum. Çağrımı yineliyorum” vurgusunu yapan Altuğra, Koronavirüs pandemisi döneminden itibaren ilaca ulaşımın zorlaştığını belirten Altuğra, ilaç üreten ülkelerin üretimde kısıtlamaya gittiğini ve dış ülkelere ilaç ihracatına yasak getirildiğini hatırlattı.

Altuğra, ilaç alımının ihale süreciyle olduğunu ve bunun uzun soluklu olduğunu kaydederek, özellikle kanser hastalarının çok fazla bekleme lüksü olmadığını ve piyasadan ilaç alma zorunluluğu olduğunu söyledi; meblağ yükseklinin altını çizdi.

Altuğra, “Üretmezsek yok oluruz; kendi ülkemizde ilaç fabrikamızı kurmak zorundayız” dedi.

"KEYFİ SEVK YAPILMAMALI"

Eski sağlık bakanı olarak, muhalefetin “Sağlık Bakanlığı, sevk bakanlığına dönüştü” eleştirisini de yanıtlayan Altuğra, hastayı sevk etme yetkisinin ilgili doktora ait olduğunu belirterek, bakanın hastayı sevk etmek gibi bir yetkisi olmadığını söyledi.

Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nin tam donanımlı bir hastane olduğunun altını çizen Altuğra, keyfi sevk yapılmaması gerektiğini belirtti.

Bakanlığı döneminde Pet cihazı alınmasının hedefleri arasında yer aldığını söyleyen Altuğra, maalesef Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde pet cihazı olmadığı için sevklerin yapıldığını söyledi. 

Girne Hastanesi ile ilgili de ifadeler kullanan Altuğra, yeni Girne Hastanesi’nin kendisinin 3’üncü çocuğu gibi olduğunu söyledi.

Yarım inşaat olarak devralınan hastanenin müteahhit ve çalışanlarıyla birebir diyalog kurduğunu anlatan Altuğra, inşaatın ilerlemesini adım adım takip ettiğini belirtti.

"GİRNE HASTANESİ'NİN AÇILIŞINDA BAŞ KÖŞEDE DURACAĞIM"

Kasım 2023’te hastanenin biteceğine yönelik bir sözleşme imzaladıklarını; ancak hastanenin tamamlanmasının 1 Ocak 2024’e kaldığına işaret eden Altuğra, “Hayalim ve hedefim 14 Mart Tıp Bayramı’nda hastanenin kurdelesini kesmekti... Şu an itibariyle kısmet olmadı. Allah büyüktür... Tam teşekküllü, 160 yataklı, yoğun bakımlı, diyalizi, ameliyathanesi ve görüntüleme merkezli bir hastanedir... İnanıyorum Sayın Hakan Dinçyürek de benim bıraktığım yerden devam ettirecek ve hastanenin hayata geçtiğini hep birlikte göreceğiz. Açılışında baş köşede duracağım” dedi.  

Bakanlar Kurulu kabinesinde sürekli kullanılan “istikrar” kelimesini haksızlığa uğratmamak gerektiğini dile getiren Altuğra, istikrarın bütünsellik içerisinde olduğunu ve tüm kabine için geçerli olması gerektiğini söyledi.

"BAKAN YA DA BAKANLARI DEĞİŞTİRİRKEN HAKLI GEREKÇELERİN OLMASI GEREKİR"

Kabine değişikliğinin Başbakan Ünal Üstel’in yetkisinde olduğuna işaret eden Altuğra, konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı:

“Kabinedeki ilgili bakanı ya da ilgili bakanları değiştirirken, haklı gerekçelerin olması gerekir. Çalışmıyorsa, üretmiyorsa, görevini kötüye kullanıyorsa ve olumsuz davranışlar sergiliyorsa başım üstüne... İlgili kişi, ‘özür diler’ ve görevini devreder; ama üreten, çalışan, katkı koyan biri görevden alınırsa hedefler de yardım kalır, halka götürülecek hizmet de”

"GÖREVDEN NEDEN ALINDIĞIMI SORDUM; 'KİŞİSEL ALMA, GEREKÇESİ YOK' DENİLDİ"

Sağlık Bakanlığı görevinden alınacağını her gün gazetelerden okuduğunu belirten Altuğra, “Kırgın değilim. Beni Meclis’e gönderen halktı. Halk, tertemiz oylarıyla beni Meclis’e gönderdi, halkın hakkını savunayım diye insanlar bana oy verdi” dedi.

Altuğra, neden görevden alındığına dair Başbakan Ünal Üstel’e sorduğunu, “Kişisel alma, gerekçesi yok” denildiğine vurgu yaptı.

"UBP'DE KURULTAY OLMASI GEREKTİĞİ TABAN TARAFINDAN KONUŞULUYOR"

UBP'deki kurultay tarışmalarına da değinen Altuğra, UBP’de kurultay olması gerektiğinin taban tarafından konuşulduğunun da altını çizdi. UBP’de tüzük değişikliğine sıcak bakılmadığını belirten Altuğra, tüzük değişecekse hangi maddelerin değişeceğini ve neyi anlatacağının çok önemli olduğunun altını çizdi. UBP’nin 17 bin üyesi olduğunu,  üyelerin neye “evet” ya da neye “hayır” diyeceğini bilmesi gerektiğine inandığını söyledi.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.