Kıbrıs Postası’na konuşan Mehmet Ali Talat: “Sibel Hanım’a ve nicelerine çok ayıp ettiler…”

İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’a “sahte reçete soruşturmalarını” nasıl izlediğini sorduk. Bir dokunduk bin ah işittik…

Talat’a göre doktorlar bu işlerde “esas aktör” değil ve birçok pratik karmaşa var.

Öte yandan başta eski Başbakan ve Meclis Başkanlarından Dr. Sibel Siber olmak üzere nice insana ayıp edildi.

Kıbrıs Postası'na konuşan Mehmet Ali Talat, Sibel Siber’in “asalet göstererek” gözaltı süresini hastanede geçirme teklifini de reddettiği, herkes gibi yargılanmak istediği bilgisini de paylaştı.

Talat, Sibel Siber’in de aynı vahim şartlardan geçtiğini anlatarak “hücreler daha da kötü… Yerde yatılıyor aydınlatma yok. Ne demek bu ya!” diye çıkıştı.

“YÜRÜRLÜKTEKİ USÜL HATALI OLDUĞU İÇİN BUNUN DIŞINA ÇIKILDI; BANA ÖYLE GELİYOR Kİ DOKTORLARIN ESASTA ROLÜ YOK…”

Kıbrıs Postası’na konuşan KKTC 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, konu hakkında görüşlerini şu sözlerle dile getirdi.

“Belli usuller var bu sigortalardan ilaç almak için... Ama bu usuller yanlış olduğundan pratikte uygulanamadı. Bu nedenle de yani mevcut usul hatasını çözmek için onun dışına çıkıldı. Mesele bence bu…

Bundan yararlanıp para kazanan var mı bilemem. Onu mahkeme ortaya çıkaracak. Doktorun ilaç yazması eğer ki bu ilaç hastaya gitmese bile kabahat doktorun mu onu da bilmiyoruz."

"Belki de eczacı yaptı. Belki doktor yazdı 4 ilaç, hasta gitti 3 aldı biri evde var dedi. Bunun gibi bir sürü karmaşa var. Özünde bunun usulü yanlış. Sonuçta 6 ayda bir yazılacak dediler ki o bile yeterli değil. 15 yıl boyunca aynı ilacı kullanan hastalar var. Bu işte haksız kazanç varsa ki çöplerde ilaçlar bulundu demek ki bir şey var. Ama bu işte bana öyle geliyor ki doktorların pek bir esasta rolü yok…”

“HÜCRELER DAHA DA KÖTÜ… YERDE YATILIYOR AYDINLATMA YOK. NE DEMEK BU YA!”

Mehmet Ali Talat Dr. Sibel Siber’in de tutuklulukta hücrede aynı şartlardan geçtiğini anlattı,

“İnsan haklarına karşı bir uygulama bu… AİHM’İn önünde bir dava var kelepçeye dair… Sen, diyor kaçma şüphesi olmayan, agresif hareketler ortaya koymayan uyumlu bir insana kelepçe takarak aşağılayamazsın ve devleti tazminata mahkum ediyor.

Hücreler daha da kötü… Yerde yatılıyor aydınlatma yok. Ne demek bu ya… Elektrik olursa intihar edebilirmiş saçma sapan şeyler…”

“SİBEL HANIM’A, KENDİSİNE HASTANEDE YER AYIRMIŞLAR; SİBEL HANIM DA DEDİ Kİ, HAYIR BEN HERKESLE AYNI DURUMDA OLACAĞIM”

“Sibel Hanım’a, kendisine hastanede yer ayırmışlar, gitsin orada geçirsin gözaltı dönemini diye ve Sibel Hanım bunu kabul etmemiş... Yani onlar da gördüler ki Sibel Hanım için aşağılayıcı bir durum bu ve Sibel Hanım da dedi ki, Hayır ben herkesle aynı durumda olacağım…

Sibel Hanıma ve bir sürü kişiye ayıp ettiler. Hemen hemen bütün doktorlara, eczacılara ve gerçekten suçu olmayan ve gel ifade ver dediklerine de yani hemen giden ifade veren insanlara da eczacılara da aşağılayıcı davrandılar… Normal görmüyorum olanları…”