Sami Dayıoğlu: Vektör böceğinin bize Türkiye’den geldiğini iddia ediyorum

Eski Tarım Bakanı Sami Dayıoğlu Kıbrıs Postası TV’de yayınlanan ve Gökhan Altıner’in hazırlayıp sunduğu ‘Sabah Postası’ isimli programa konuk oldu.

Sami Dayıoğlu, son günlerde gündemden düşmeyen ‘narenciye’ sıkıntıları ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

“VEKTÖR BÖCEĞİNİN BİZE TÜRKİYE’DEN GELDİĞİNİ İDDİA EDİYORUM”

Türkiye’den KKTC’ye kesme çiçek ithal edildiğini söyleyen Dayıoğlu, “Vektör böceğinin bize Türkiye’den geldiğini iddia ediyorum” dedi.

“TÜRKİYE’YE AİT 15 TIR BULGAR KAPISINDA BEKLETİLİYOR”

Türkiye’ye ait 15 tane TIR’ın Bulgar kapısında bekletildiğini de kaydeden Dayıoğlu, “Nedenini Tarım Bakanım Hüseyin Çavuş sormalı ve Türkiye Tarım Bakanı da çıkıp açıklamalı. Sebepleri iyice araştırmak lazım. Üreticilerin de içine girdiği iş yapabilecek, araştırma yapabilecek bir komite kurulmalı” şeklinde konuştu.

Dayıoğlu, ülkede ocak ayına gelinmesiyle birlikte zamanın daraldığına işaret ederek ocak ayının ardından mandora ihracatı başlayacağında sıkıntılarında başladığını kaydetti.

“HASTALIK OLDUĞUNA DAİR BİR RAPOR YAZILMADI”

Bu süreç içerisinde Avrupa Birliği’nden ve Türkiye’den ekipler geldiğini ifade eden Dayıoğlu, “Vektör böceği olduğunu vurguladılar. Ama hastalık olduğuna dair bir done yok çünkü tespit edilmedi ve rapor yazılmadı” dedi.

Bu virüsün hayata geçmesi için hava sıcaklığının 23-24 dereceye ulaşması gerektiğini belirten eski bakan Dayıoğlu, vektör böceğine rastlandığı için Türkiye’dekilerin haklı olarak ürünlerin transit şekilde dahi ülkeden geçmesine izinleri olmadığına dair rapor yazdıklarını söyledi.

“VİRÜSÜN TEK ÇARESİ AĞACI KÖKÜNDEN KESMEK”

Bunun sebebini de virüsün yayılması ve herhangi bir çaresinin olmamasına bağlayan Dayıoğlu, “Tek çaresi tamamen kökünden kesip yakmaktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın vektör böceği oluşumunu hava koşullarına bağladığını da ifade eden Dayıoğlu, böyle bir şey olmadığını ve Türkiye’deki üreticilerin yazdıkları raporlarda da bu virüsün 33 ülkede olduğunu vurguladıklarını dile getirdi.

“Bizim tüm üretimimiz 140 bin ton civarında Türkiye’nin ise 7 buçuk milyon ton… Bu okyanusta bir damlayız demektir” diyen Dayıoğlu, dünya üzerinde narenciye sektöründe bir daralmanın olduğunu da belirtti.

“TÜRKİYE’DEKİ ÜRETİCİLERİN BİZİ REKABET UNSURU OLARAK GÖRMELERİNE HAK VERMİYORUM”

Bunun az üretim yapan ülkelerin ihraç yapamaması anlamına gelmeyeceğini de kaydeden Dayıoğlu, Türkiye’deki üreticilere temkinli olmaları açısından belli noktaya kadar hak verdiğini kaydederek, “Ama bizi rekabet unsuru olarak görmelerine hak vermiyorum zaten Türkiye’deki üreticiler piyasaya girip ürünleri bitirir ve sonra biz başlarız. Bizim üretim tonajımız küçüktür” şeklinde konuştu.

Geçtiğimiz gün, Başbakan Ünal Üstel, Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu ile Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, Türkiye’ye narenciye sorunu hakkında görüşmeler yapmaya gitmesi üzerine de konuşan Dayıoğlu, “Hükümetten beklediğim bir organizasyon yaparak, Türkiye’de karşı çıkan üreticiler ve KKTC üreticileri ile bir görüşme yapılabilir” dedi.

Ada olarak sertifikasyon sürecine girilirse böyle sıkıntılar yaşanmayacağına da ayrıca vurgu yapan Dayıoğlu, “Bu şekilde sadece Türkiye pazarı değil 550 milyonluk Avrupa piyasası da açılır. Bu yeşil hat üzerinden yapılabilir” dedi.