İÇ HABERLER
okuma süresi: 9 dak.

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü: Hükümet ve Meclis, kadına yönelik şiddetle mücadelede pasif!

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü: Hükümet ve Meclis, kadına yönelik şiddetle mücadelede pasif!

Bugün 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü... Her yıl oldu gibi bu yıl da kadın hakları dünyanın dört bir yanında büyük etkinliklerle gündeme geliyor. Bağımsızlık Yolu Lefkoşa Bölge Sorumlusu, Avukat Cansu Nazlı, güne özel yaptığı açıklamada, gelmiş geçmiş tüm hükümetlerin ve Meclis’in kadına yönelik şiddetle mücadelede noktasında pasif kaldığını söyledi.

Yayın Tarihi: 08/03/24 16:28
okuma süresi: 9 dak.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü: Hükümet ve Meclis, kadına yönelik şiddetle mücadelede pasif!
  • "Kadınları şiddetten koruyan, şiddeti önleyecek bir mekanizma her yeni hükümet döneminde eksik bırakıldı”
  • "Kadınların yüzde 38,3’ü çalışma hayatında”
  • "Özel sektörde çalışan birçok kadın hamile olduğu için işten atılıyor”
  • "Ebeveyn izni yasallaşmalı”
  • "Son bir yıl içinde kadın hakları konusunda sadece bir tane olumlu gelişme yaşandı”
  • "Birçok iş yeri, aynı işi yapan kadın ve erkeğe aynı ücreti ödemiyor”
  • Göçmen emekçi kadınlar… "Evler denetlenmiyor, görmezden geliniyor”
  • "İş mevzuatımızın İngilizce tercümesi yok, emekçiler mağduriyet yaşıyor”

Kıbrıs Postası, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde, son bir yıl içerisinde ALO 183 Kadına Yönelik Şiddet İhbar Hattı’na düşen verilere ulaştı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı altında oluşturulan, yılın 365 günü, günün 24 saati açık olan ALO 183 Kadına Yönelik Şiddet İhbar Hattı’na son 14 ayda (Ocak 2023- Şubat 2024) 51 kadın başvurdu, 186 kadına ise ücretsiz adli destek sağlandı. Elde edilen verilere göre ihbar hattına 2023’te 47, 2024’te ise 4 kadın başvuruda bulundu.

Kontrolsüz nüfus akışından kaynaklı sosyolojik yapının değişmesi, toplumsal cinsiyet eşitliği noktasındaki bilincin yeterli düzeyde gelişmemesi ve buna benzer birçok konudaki eksiklikler kadına yönelik şiddet ve bu şiddetin devamında meydana gelen cinayet olaylarıyla ilişkilendirilirken, devletin bu sorunlara karşı önlem almada pasif kaldığı düşünülüyor.

Kadına yönelik şiddetle mücadele alanında görev alan kişiler, şiddet olaylarında her geçen gün artış yaşandığını ve bu alanda görevli olan personel sayısının da yetersiz kaldığına vurgu yapıyor.

Bağımsızlık Yolu (BY) Lefkoşa Bölge Sorumlusu, Avukat Cansu Nazlı, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla Kıbrıs Postası’na özel açıklamalarda bulundu.

“KADINLARI ŞİDDETTEN KORUYAN, ŞİDDETİ ÖNLEYECEK BİR MEKANİZMA HER YENİ HÜKÜMET DÖNEMİNDE EKSİK BIRAKILDI”

Hükümetin kadına yönelik şiddetle mücadele noktasında yeterli bütçeyi ayırmadığının altını çizen BY Lefkoşa Bölge Sorumlusu, Avukat Cansu Nazlı, bu durumun sadece mevcut hükümetten kaynaklanmadığını, gelmiş geçmiş tüm hükümetlerin ortak “ayıbı” olduğunu söyledi, kadınları şiddetten koruyan, şiddeti önleyecek bir mekanizmanın her yeni hükümet dönemlerinde de eksik bırakıldığına değindi.

Kadına yönelik şiddetle mücadele noktasında birçok eksiğin olduğuna vurgu yapan Avukat Cansu Nazlı, ALO 183 İhbar Hattı’na altyapı kazandırılmadığını, vardiyalı sisteme geçilmediğini, her bölgeye danışma evlerinin kurulmadığını, emekçileri ilgilendiren Mobbing Yasası’nın halen daha hayata geçmediğini ifade etti. Ülkede birçok çalışana mobbing yapılmasına rağmen, yasanın olmamasının hem hükümetin hem de Meclis’in (vekillerin) önemli bir eksikliği olduğuna dikkat çekti.

“ÖZEL SEKTÖRDE ÇALIŞAN BİRÇOK KADIN HAMİLE OLDUĞU İÇİN İŞTEN ATILIYOR”

Avukat Cansu Nazlı, kadınların çalışma yaşamındaki yerinden bahsetti. Cansu Nazlı, 2023 Hanehalkı İşgücü Anketi’ne göre kadınların yüzde 38,3’ünün çalışma hayatında yer aldığını, işsizlikte ise kadın oranının erkeğe göre daha yüksek olduğunu açıkladı.

Kadınların çalışma hayatında yaşadığı sorunlara da değinerek özel sektörde çalışan birçok kadının hamile olduğunda işten atıldığını söyleyen Cansu Nazlı, özel sektörde sendikalaşmanın önünü açacak düzenlemelerin hayata geçmesini ve asgari ücret ile sosyal yardım maaşının insani bir yaşamı mümkün kılacak şekilde düzenlenmesini istedi.

“EBEVEYN İZNİ YASALLAŞMALI”

Hükümetin ve Meclis’in, ebeveyn izni noktasında da noksan kaldığına vurgu yapan Cansu Nazlı, izin konusundaki eksikliğin de güncel yaşamda hissedildiğini belirtti ve gerekli çalışmaların yapılması gerektiğini söyledi.

"SON BİR YIL İÇİNDE KADIN HAKLARI KONUSUNDA SADECE BİR TANE OLUMLU GELİŞME YAŞANDI”

“Ülkede son bir yıl içinde kadın hakları konusunda sadece bir tane olumlu gelişme yaşandı” diyen Nazlı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Kıbrıs Türk Barolar Birliği arasında ekonomik gücü yetersiz şiddet mağduru kadınlara hukuki destek verilmesine yönelik imzalanan iş birliği protokolünün uzatıldığını anımsattı. Olumlu gelişmelerden daha çok olumsuz olayların yaşandığının altını çizen Nazlı, kadınların iş yaşamında karşılaştığı ayrımcılıkların son bir yıl içerisinde arttığını açıkladı. Kadınların iş sahibi olma noktasında da ciddi ayrımcılıkla karşılaştığına işaret eden Nazlı, “Birçok kadının aile işletmesinde ücretsiz işçi olarak çalıştığını da görüyoruz. Kadın emeği değer görmüyor” dedi.

"KADINLARIN YÜZDE 38,3’Ü ÇALIŞMA HAYATINDA”

Nazlı, kadınların çalışma yaşamındaki yerinden bahsetti. Nazlı, 2023 Hanehalkı İşgücü Anketi’ne göre kadınların yüzde 38,3’ünün çalışma hayatında yer aldığını, işsizlikte ise kadın oranının erkeğe göre daha yüksek olduğunu aktardı.

"BİRÇOK İŞ YERİ, AYNI İŞİ YAPAN KADIN VE ERKEĞE AYNI ÜCRETİ ÖDEMİYOR”

“Eşit işe, eşit ücret hem anayasamızda hem de iş mevzuatımızda olmasına rağmen bu konudaki eşitsizlik sürüyor” ifadesini kullanan Nazlı, birçok iş yerinin, aynı işi yapan kadın ve erkeğe aynı ücreti ödemediğini söyledi.

GÖÇMEN EMEKÇİ KADINLAR… "EVLER DENETLENMİYOR, GÖRMEZDEN GELİNİYOR”

Göçmen emekçi kadınların da iş hayatında fazla ezildiğini anlatan Nazlı, özellikle dil konusunda emekçilerin, eşitsizliğe ve ayrımcılığa maruz kaldığını dile getirdi. Ev hizmetlerinde de çalıştırılan 3’üncü uyruklu kadınların çalıştırıldığını aktaran Nazlı, evlerin özel mülk olarak görüldüğü gerekçesiyle denetlenmediğini hatta görmezden gelindiğini ifade etti. Göçmen emekçi kadınların yaşadığı bir başka soruna da değinen Nazlı, düşük ücretlerle uzun süre çalıştırıldıklarını bildiklerini açıkladı.

"İŞ MEVZUATIMIZIN İNGİLİZCE TERCÜMESİ YOK, EMEKÇİLER MAĞDURİYET YAŞIYOR”

Nazlı, göçmen emekçilerinin destek ve yardım talep etme noktasında da sorunlarla karşılaşıldığına dikkat çekerek, açıklamasının devamında şunları söyledi:

“İş mevzuatımızın İngilizce tercümesi olmaması ve bu dairlerde bir tercüman bulunmaması gibi nedenlerle genel olarak göçmen emekçilerinin, özel olarak ise göçmen emekçi kadınlarının destek ve yardım istemede çok sınırlı imkanları var. İş Yasası’nın ve iş sözleşmelerinin ilk etapta İngilizce daha sonra da ülkemizde hangi ülkeden yabancı emekçi bulunuyorsa onlarında dilinin tercümesi olmalı.”

YÜRÜYÜŞE DAVET… LEFKOŞA'DA YÜRÜYÜŞ DÜZENLENECEK

Nazlı son olarak ise, 8 Mart Organizasyon Komitesi’nin “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” dolayısıyla bugün 17.30’da Kumsal Park’ta toplanılarak Kuğulu Parka yürüneceğini hatırlattı ve herkesi davet etti.

8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ TARİHİ

8 Mart 1857… Amerika Birleşik Devletleri’nin New York kentinde bir tekstil fabrikasında yükselen alevler ve haklarını aradıkları için alevlerin arasında mahsur bırakılan kadınların acı dolu çığlığı, aslında bugünün direniş meşalesini de yaktı.

ABD’nin New York kentinde, bir tekstil fabrikasında yaklaşık 40 bin kadın işçi, daha iyi koşullarda çalışmak için greve başladılar. Polisin işçilere saldırması ardından da kadın işçilerin fabrikaya kilitlenmesi 8 Mart’ı anma gününe dönüştüren olayların zeminini hazırladı.

Söz konusu fabrikada, kadınlar içeriye kilitlenmiş vaziyetteyken çıkan yangın tam bir katliam yaşanmasına sebep oldu. İşçiler fabrikanın önünde kurulan barikatlar sebebiyle yangından kaçamadılar. Tüm bu olaylar silsilesi ardından haklarını arayan 120 kadın işçi can verdi. İşçilerin cenaze törenine 10 bini aşkın kişi katıldı.

8 MART’IN ULUSLARARASI MECRADA KABULÜ

Dünyada ses getiren bu katliamın ardından yıllar sonra takvimler 26-27 Ağustos 1910’u gösterdiğinde, Danimarka’nın Kopenhang kentinde, 2’nci Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında (Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı) Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin ve Rosa Luxemburg bir öneri sundu. 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart’ın Dünya Kadınlar Günü olarak anılması önerisi bu toplantıda oy birliğiyle kabul edildi. İlk başlarda tarihi kesinleşmediği için ilkbaharda yapılan anma, ardından 8 Mart bilinciyle dalga dalga tüm dünyaya hızla yayılmaya başladı.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.