Çağıner: "Günay, turizmimizi bizim bakanlığımızdan daha fazla sahipleniyor"
Ülkemizin turizm sektöründeki duayen isimlerinden Acapulco Tatil Köyü Direktörü <STRONG>Ünal Çağıner</STRONG>, turizm sektörünü ve şu anda gelinen durumu Kıbrıs Postası'na değerlendirdi ve çok sert açıklamalarda bulundu. Çağıner, Türkiye'de Kıbrıs için turizm yılı ilan edildiğini ancak fonların dikkatli kullanılmayarak reklam verilmediğini kaydetti. Türkiye'deki acentelerin bu konudan büyük rahatsızlık duyduğunu ifade ederek, "<STRONG>Türkiye Turizm Bakanı bizim turizmimizi bizim bakanımızdan daha fazla sahipleniyor. Acilen fonların nereye gittiği incelenmelidir</STRONG>" dedi.
Turizm fonunun dikkatsiz dağıtılmasının ülke ekonomisinde büyük yaralar açacağının altını çizen Çağıner, TURSAB Başkanı'nın Ada'ya geldiğini ancak turizmcilerin toplantılara çağrılmadığını kaydetti. Duyduğu üzüntüyü dile getiren Çağıner, "konuşmalarımda kişileri hedef almadım. Turizm tanıtma fonlarının kimlere gittiğini de bilmiyorum. Lapta bölgesinde bütün oteller kapandı o oteller charter seferlerle dolardı. Ama charter sefer olmadı ve müşteri gelmedi. O oteller bir çarkın içinde kayboldu gitti. Durumları hoş değildir, bu kurumlara yardımcı olmak gerekiyor" şeklinde konuştu.
Uzun zaman aradan sonra ilk kez Kıbrıs Postası'na konuştuğunun altını çizen Çağıner'le gerçekleştirdiğimiz röportajın tam metni ise şu şekilde:
Türkiye'de turizm yılı ilan edilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu fikir kötü bir fikir değildi. Ancak bugüne kadar uygulama açısından gördüğümüz kadarıyla bir şey yapılmadı. Bu konuşmamı Türkiye'den aldığımız çok büyük şikayetler üzerine yapıyorum. Türkiye'de acenteler Türkiye'de reklam yapılmadığını ve reklam fonlarının maalesef yerine ulaşmadığını söylüyor. 3-4 firmaya bu reklam işi ihale edilmiştir. Dilerim yetkililer bu reklamın yapılıp yapılmadığını sıkı kontrol ederler ve daha sonrasında ödeme yaparlar. Aksi takdirde vebal altında kalacaklar. Bu her olay için geçerlidir. Burada hiçbir firmayı itham etmek istemiyorum. Ancak hibeden reklam parası dağıtmak ülke ekonomisini çok büyük zararlara uğratacaktır.
Bu yönde bir duyum mu aldınız?
Türkiye'deki acentelerimiz herhangi bir reklam kampanyasına rastlamadıklarını ve kendi bütçeleriyle reklam yapmaya çalıştıklarını söylüyorlar. Türkiye'de etkili bir reklam yapılmadığı için sonuç alamıyorlar. Eminim yetkililer bu konuyu inceler ve reklam yapılıp yapılmadığını kendileri de tespit eder. Bu saatten sonra bu reklamın da bir fayda sağlayacağını sanmıyorum. Bu reklam olayında gözlemlediğim kadarıyla KKTC'yi çok seven ve KKTC ekonomisine destek vermek isteyen Türkiye Turizm Bakanı bizler için bir şeyler yapmaya çalışıyor. Ama Türkiye Turizm Bakanı yaptığı konuşmalar için bizim turizm fonundan para almıyordur. Çünkü bu yönde söylentiler var. Sadece Türkiye Turizm Bakanı büyük bir özveriyle bu toplantılara katılıyor. Ve bize yardımcı olmaya çalışıyor. Yani bizim bakanımızdan daha fazla sahipleniyor. Acilen fonların nereye gittiği incelenmelidir. Türkiye'de toplantılar düzenleniyor ancak seyahat acentelerimiz davet edilmiyor. Bu bizim bakanlığımızın eksikliğidir. Ben Türkiye'de Kıbrıs'ın 2010 yılı olduğuna inanmıyorum.
Bu sorunlarınızı yetkililere ilettiniz mi?
İlk defa Kıbrıs Postası'na konuşuyorum, başka yerde konuşmadım. TURSAB Başkanı Başaran Ulusoy adamıza geldi. Ulusoy bu memleketi çok seviyor. Başaran Ulusoy bu memlekete yatırım yapıyorsa KKTC'yi sevdiği için yapıyor. Başaran Ulusoy her yıl KKTC'ye geliyor ve buradaki turizmi desteklediğini söylüyor. Bu demeci verdi diye eğer birileri fondan para verdik yaklaşımına girerse doğru bir yaklaşım olmaz. Ulusoy KKTC'yi sevdiği için geldi. Biz Ulusoy geldiğinde son dakika davet edildik. Acentelerin ve otelcilerin bu toplantıdan haberi olmadı. Oysa bütün seyahat acentelerinin davet edilmesi gerekirdi. Bundan üzüntü duyduk.
Birileri eğer' 2010 yılını Türkiye'de KKTC yılı ilan ettik ve bu kadar insan bunun için buraya geldi ve fondaki paraları bunun için kullandık' derse tehlikelidir. Turizm Bakanı, Müsteşar ve Bakanlar Kurulu bunu araştırsın. Aldığım duyuma göre turizm fonundaki mebla büyük. Eğer bu mebla kötü niyetle kullanılırsa çok büyük sekteye uğrarız. Bu konuşmalarımda kişileri hedef almadım. Turizm tanıtma fonlarının kimlere gittiğini de bilmiyorum. Lapta bölgesinde bütün oteller kapandı o oteller charter seferlerle dolardı. Ama charter sefer olmadı ve müşteri gelmedi. O oteller bir çarkın içinde kayboldu gitti. Durumları hoş değildir, bu kurumlara yardımcı olmak gerekiyor.
Peki charter seferleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Şu anda umutlarımız vardır. 3 firma risk alarak charter işine girmiştir. Ve memlekete turist getirmeye çalışıyorlar. Bu charter operasyonunda Türkiye Elçiliğinin, Turizm Bakanlığı'nın ve Turizm yetkililerinin birleşerek oluşturduğu bir kitap vardır. Fonların nasıl dağıtılacağı belirtiliyor. Bu olaydan dolayı üç ayrı firma Avrupa'yı adım adım gezerek KKTC'ye yolcu taşıma gayreti içine girmişlerdir. Allah yardımcıları olsun çünkü çok büyük bir risk aldılar. Teşvik olmasaydı charter seferleri düzenlemek kolay olmayacaktı. Charter uçuşlar devam ederse bir başarı sağlanmış olur. 5 yıldızlı otellerin casinoları tarifeli seferden müşteri alıyor. Charter uçuşlar yıldızı düşük otellere müşteri temin eder.
Charter uçuşları desteklemekte fayda vardır. Tarifeli seferlere teşvik vermek pek faydalı değildir. 1 Ocak'ta itibaren İngiltere'den gelen tarifeli seferlere de teşvik veriliyor. Ama o tarihlerde İngiltere'den gelen yolcu sayısında %35 azalma olmuştur. Çünkü uçak firmaları fiyatları uçuşlara yansıtmadı. Yansıtılmayınca da yolcu gelmedi. Süratle Kıbrıs'a uçan şirketlerin daha fazla uçak seferi yapması gerekiyor. Bu uçuşlar makul fiyatlara çekilmelidir. Aksi takdirde sonumuz hüsrandır.
Turizm Bakanlığı'nın resmi internet sitesinin kapatılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu olay çok ayıptır. Bakan ve müsteşarın bu konuyu görmemezlikten gelmemesi gerekir. Bu bizi çok kötü etkiler. Zaten eğer bakanlık internet sitesinin parasını dahi ödeyemiyorsa reklam paralarını nasıl verecek? Siteye müracaat eden insanlar KKTC'ye gelmekte sakınca göreceklerdir. Bu durum beni çok üzdü. Gelecek olan turist sayısını olumsuz yönde etkileyecek. Kıbrıs'a gelen turistin çoğu Atlas ve THY'den gelmektedir. THY'den gelen turist internet aracılığıyla geliyor. Devir artık internet devridir. Artık acente kullanılmıyor.
Yeni turizm bakanı lütfen bu çağrımızı dikkate alsın. Çünkü bu olay prestij kaybıdır.
Kuzey Kıbrıs Hava Yolları'nın durumu nedir?
Özel sektörden isimleri daha önceden açıklanan kişiler bütün iyi niyeti ve inancıyla hisse aldı. Bu şirketi kuracak olan bakanlık ve THY'ydi. Bugüne kadar bu şirket kurulma çalışması aşamasındadır. Biz özel sektör olarak bu şirketin kurulması gerektiğine inanıyoruz. Biz bu şirkete yatırım yapmaya hazırız. Kurulacağı yönünde umutluyum. Kurulması gerekiyor, başka seçeneğimiz yok.
Bu havayolu kurulacak diye bir başka havayolunun uçuşunu engellemek kadar saçma bir şey de olamaz. Bir çok firma uçmak istedi uçamadı. Ne kadar çok uçak gelirse fiyatlar o kadar dengelenir ve o kadar çok turist gelir. 3-4 uçakla otellerin dolması imkansızdır. Kış ayında bazı otellerin %70 oranında dolduğu söyleniyor. Ben buna inanmıyorum. Dolduysa devlete vergilerini ödesinler. Kışın %40 dolu olursa öpsün alınlarına koysunlar. Bunun üstüne hiçbir otel çıkamadı. Önümüzdeki yılın turizmi için faydalı olacaktır. Şu anda İngiltere'den uçak fiyatları 700 Sterlin. Bir çok turist ucuz olduğu için Larnaka'dan geliyor. Bizler büyük bir arzuyla bu şirketin kurulmasını bekliyorum.
Yatırımlarınız hız kesmeden devam ediyor. Yatırımlarınız ne durumdadır?
Şu anda otelimize 250 odalı kompleks saha ilave etmeye çalışıyoruz. Bu komplekse birlikte 800 odanın üzerine çıkacaktır. Düşmemek için yatırımlara devam ediyoruz. Kolay değildir. Biz otelciler olarak üzerimizde öyle bir kambur var ki o kamburu atmak kolay değildir. Bu memlekette bu fiyatlarla otelcilik yapmak çok zor. Avrupa pazarıyla ayakta durmamız imkansızdır. Ortadoğu ve Orta Avrupa pazarlarına yönelmemiz gerekiyor.
Kıbrıs Postası Özel
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.