Ruh sağlığı uzmanları, Turkcell'in hat dağıtımını değerlendirdi
KKTCELL'in ortaokul önlerinde bedava ön ödemeli hat dağıtmasıyla ilgili uzman görüşlerine başvuran Kıbrıs Postası, konunun çok önemli detaylarını kamuoyuyla paylaşıyor.
ÇAKICI: "TURKCELL'İN UYGULAMASI, ÇOCUĞUN KARAKTER GELİŞİMİNİ ETKİLER"
Konuyla ilgili Kıbrıs Postası'na konuşan Doç. Dr. Psikiyatr Mehmet Çakıcı 18 yaşın altındaki her bireyin çocuk olduğunu kaydederek, çocukların kontrol, eğitim ve sorumluluğunun; bulunduğu mekanlarla ilişkisine değindi. Herhangi bir işlemde okul veya aileden izin alınması gerektiğine vurgu yapan Çakıcı, "Çocukların zihinsel veya karakter gelişimini etkileyecek faaliyetlerin ve okul ve aileden bağımsız girişimlerin yasak olması lazım. Bir çocuğa izinsiz bir sim kart veya başka bir şey sağlanması halinde o ailenin belli bir miktar telefon parası ve harçlık gibi düzenlemelerinin dışına çıkılır" dedi. Çocuğun kendi disiplinini kurması, haftalığını orantılı olarak harcaması, kime bağımlı olup olmadığının, harcamalarının bilinmesinin, kontrol edilmesinin önemine vurgu yapan Çakıcı, "Çocukların gelişimleri için bu çok önemli. Ailenin eğitimine müdahale oluyor. Aile eğitimi de bozulmuş oluyor. Aileden izinsiz uygulama yanlış" diye konuştu.
"AİLE DİSİPLİNİ BOZULUR, KARAKTER OLUŞUMUNU ETKİLER"
Çakıcı, "Bu tip uygulamalarla aile disiplini bozulur, karakter oluşumunu etkiler. Hem bedavacılığı, emek koymadan elde etmeyi özendiriyor, hem de düzen ve disiplin açısından bakıldığında çocuğun kendinin aile eğitiminden birşey öğrenmesini etkilemesi bakımından da önem ortaya çıkıyor" diye konuşarak, çocuğun karakter gelişiminin oluşumunda olumsuz etkiler doğabileceğine vurgu yaptı. Aile dışında anvantaj elde eden çocuğun, bunu başka başka yerlerde de arayabileceğine dikkat çeken Çakıcı, "Bunun sonucunda bir yerlere beraber de gidebilir, birşeyler de kullanabilirler" ifadelerini kullandı.
OKTAR: ASLOLAN, ÇOCUĞUN EBEVEYNLE KURACAĞI İLİŞKİNİN SAĞLIKLI BİR ŞEKİLDE YAPILANDIRILMASI
Kıbrıs Postası'nın görüşüne başvurduğu Uzman Psikolog Umut Oktar da konuyla ilgili yorumunda Turkcell'in yanlışı olduğuna dikkat çekerek, ortaokul çağındaki çocuğa bedava sim hat vermenin uygun olmadığını vurguladı. Bunun yanısıra Oktar, ergenlik eşiğindeki bir çocuğun tüm günlük yaşam olaylarını kontrol altına alma girişiminin de sağlıksız sonuçlar doğurabileceğini vurguladı.
"ÜLKEDE YASA VE UYGULAMA YOK"
Oktar, "Çocuklar bu hatları bir bakkaldan da alabiliyor. Ülkede bununla ilgili bir yasa, uygulama yok. Herkes, herşeyi, her an yapabiliyor. Çocuğun kart almamasını sağlamak için de herhangi bir durum yok. Telefon kullanmalı mı kullanmamalı mı, yoksa ailenin denetimi olmalı mı olmamalı mı? Çocuğa bir kart verildi, evde konuşabilirsiniz, o kartı kullanmamasını sağlayabilirsiniz, başka bir uygulamaya gidebilirsiniz. Aslolan, çocuğun ebeveynle kuracağı ilişkisinin sağlıklı ve kaliteli bir şekilde yapılandırılmasıdır" diye konuştu.
Ailenin dışarıda yaşanan herşeye müdahil olamayabileceğine dikkat çeken Oktar, "Çocuğun beş tane dondurma yemesini engellemek de aileyle ilgili bir durum. Dışarıda yaşananların evde konuşulabilmesi için gerekli olan ebeveyn-çocuk ilişkisinin kurulması gerekiyor. Çocuğun günlük yaşam olaylarını ailesiyle konuşabileceği bir ortam gerekiyor" dedi.
"SİM KART VERMEKLE UYUŞTURUCU VERMEK ARASINDA BİÇİM OLARAK BİR FARK YOK"
Turkcell'in yaptığının daha fazla kâr elde etmek ve bunun için de çocuklara gitmek olduğunun altını çizen Oktar, "Bunun etik olup olmadığı tartışılır. Fakat özünde bu bir promosyon olarak değerlendirilebilir. Çocukla kurulan ilişki ne kadar sağlıklıysa, dışarıda yaşadığı herşeye dolaylı olarak müdahil olabilmek o kadar mümkün. Çocuk ihtiyacı olan herşeyi paylaşabiliyor mu ve aile ne kadar sağlıklı yönlendirilebiliyor? Kart verilmesiyle dışarıda uyuşturucu verilmesi arasında biçim olarak bir fark yok. Uyuşturucu ya da kart, çocuğun danışabileceği bir merkezinin, figürlerinin olması gerekiyor" diyerek, gündelik yaşamın tamamen ailenin kontrolünde olamayacağının altını çizdi.
ÇOCUĞA YAPAY YAŞAM ORTAMI YARATILMASI TEHLİKESİ...
Çocuğun tüm yaşayacaklarını kontrol etme girişiminin, çocuğa yapay bir yaşam ortamı (çocuğun hiçbir sosyal dinamiğin parçası olamadığı) sunulmasına neden olacağı yönünde uyarılarda bulunan Oktar, ailelerin bu yaş grubu ve özellikle üzeri gençlerin gün içindeki tüm yaşayacaklarını kontrol etme girişiminin obsesif bir çaba olarak da değerlendirilebileceğine vurgu yaparak sözlerini şöyle sonlandırdı:
"11-12 yaşındaki çocuklar sosyalleşmeye başlayan çocuklardır. Televizyon, medya, internet etkisi de var. Gündelik yaşamda iyi de kötü de olabilir. Yasal uygulama yoksa, bu durum legal olarak bir promosyon olarak değerlendirilecektir".
Kıbrıs Postası Özel
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.