İÇ HABERLER
okuma süresi: 7 dak.

KKTC Brüksel Temsilcisi Erdengiz: "Rumlar, dini siyasete alet ediyor"

KKTC Brüksel Temsilcisi Erdengiz: "Rumlar, dini siyasete alet ediyor"

KKTC'nin Brüksel Temsilcisi Büyükelçi Ahmet Erdengiz ABHaber'e Rumlar tarafından son zamanlarda Kuzey Kıbrıs'taki kültürel miras ve dini ayinler ilgili AB kurumlarına yönelik sistemli bir şekilde Kıbrıslı Türkleri ve Türkiye'yi karalayıcı kampanyalar yapıldığını tüm bunların temelsiz ve gerçekle bağdaşmayan iddialar olduğunu söyledi.

Yayın Tarihi: 11/06/11 09:21
okuma süresi: 7 dak.
KKTC Brüksel Temsilcisi Erdengiz: "Rumlar, dini siyasete alet ediyor"
A- A A+

Sorun ile ilgili ABHaber'e özel bir mülakat veren Erdengiz, Kuzey Kıbrıs'ta yapılan dini ayinler ile ilgili Rumların kasıtlı olarak sorun yaratarak bunu Avrupa Birliği'ne taşıyor'' dedi.Erdengiz,bilhassa Rum din adamlarının gerçek olmayan bilgilerle Kıbrıslı Türkleri ve Türkiye'yi sıkıştımaya çalıştıklarına dikkati çekerek bunun da bir o kadar düşündürücü olduğunu kaydetti.

Erdengiz,kültürel ve miras ve dini konularının siyasete alet edilmemesi gerektiğine işaret ederek Rumların dini siyasete alet etmelerinin ise yanlış olduğunun altını çizdi. Erdengiz ABHaber'e son günlerde Rum siyasi ve din adamları tarafından sıkça dile getirilen Kuzey Kıbrıs'ta dini ayin ve kültürel miras ile ilgili eleştirileri verdiği örneklerle bakın nasıl çürüttü .İşte Erdengiz'in ABHaber'e konuyla ilgili yaptığı açıklamalar :

''Kuzey Kıbrıs'ta dini ayinler ile ilgili aslında hiçbir sorun yok. Yıllar önce Birleşmiş Milletler çerçevesindeki anlaşmaya göre Rumlar KKTC'de iki kategoride ayin düzenliyor. Birincisi, kuzeyde yaşayan Rumlar hiç bir izne tabi olmaksızın kendi yaşadıkları köylerde izinsiz ayin yapabiliyor. İkincisi ise güney Kıbrıs'ta büyük sayıda gelen Rumlar ayin yapacaklar ise, örneğin Paskalya ve Noel ayinleri gibi bunlar 10 gün önceden izin almak sureti ile yapılıyor. KKTC'de ayin konusunda herhangi bir kısıtlama ve izin alma söz konusu değildir. Dini ayinler konusunda Kıbrıs Türk tarafının bir kaygısı yok. Rum tarafı bunu saptırıyor, biz güney Kıbrıs'tan gelen kalabalık Rum gruplarının önceden bildirilmesini istiyoruz Çünkü gerekli düzenlemeler önceden yapılsın diye. Buna neden ihtiyaç duyuyoruz.Birincisi büyük ayinler ile ilgili polis güvenlik ve trafik için düzenlemeler yapsın. İkincisi ise bazı önemli kiliseler ikon müzeleri haline getirildiğinden bununda güvenlik ve gerekli düzenlemelerinin eski eserler dairesi tarafından yapılması gerekiyor. Örneğin Güzelyurt'ta St.Mamas kilisesi Magosa'daki St.Barnabas manastırı gibi. Kuzey Kıbrıst'a 19 kilise Kıbrıslı Rum Ortodokslara, Katoliklere, Maronitlere ve diğer Hristiyan mezheplere hizmet veriyor. Örneğin Anglikan Kilisesi.

Ancak Rum tarafı bunu istismar etmek için önceden haber vermeyi reddediyor. Son dakika haber vererek sorun yaratıyor.

Siyasi nedenlerden dolayı 1974'ten sonra Rumların yarattıkları sözde Karpas Piskoposu sürekli olarak Karpas bölgesine ayin yapmaya gönderiliyor. Bu da sorunlara yol açıyor. Bunun da bilinçli olarak yapıldığı ortada. Örneğin 1974'den önce var olan Güzelyurt Piskoposluğu'nu temsil eden Güzelyurt Piskoposu'na yılda iki ayin için izin veriliyor.Dolayısıyla Kıbrıs Türk makamları herhangi bir zorluk yaratmıyor. Rumlar sudan nedenlerle olay yaratıyorlar. Sözde Karpas Piskoposu bu iş için kullanılıyor.

Kiliselere gelince Kuzey Kıbrıs'taki tarihi eserlerle ilgili Rum tarafının engellemeleri yüzünden Uluslararası örgütlerden Unesco'dan eski eserlerin onarılması için maddi destek alamıyoruz. Elimizdeki kısıtlı imkanlarla bu kiliselerin bakımını yapmaya çalışıyoruz.Maddi imkansızlık nedeniyle çöken bazı kiliseler vardır. Rum Avrupa Parlamentosu Üyesi Antigoni Papadopoulou'nun Avrupa Komisyonu'na cevaplaması amacıyla verdiği soru önergesiyle gündeme getirdiği Turnalar Köyü'ndeki St. Catherine şapeli bu nedenle yıkılmıştır. Diğer yandan söz konusu soru önergesinde sözü edilen St.Avvakum adlı bir killiseden bahsediliyor. Böyle bir kilse yok tamamen hayali.

Diğer taraftan Yenierenköy'deki Yalusa köyünde St Demetrius kilisesinin de Türkler tarafından yıkıldığı iddia ediliyor. Böyle bir kilise yok. Rum Eski Eserler Dairesi'nin yayınladığı katalogda da böyle bir eski esere (kiliseye) rastlanmıyor. Rum yönetimi kendi kendine bu önergeleri hazırlayıp gerçek olmayan bilgilerle Kıbrıslı Türkler sıkıştırılmaya çalışılıyor. Bundan başka bu kiliselerden St Demetrius eskiden bu köyde yaşayan Rumların hazırladığı web sitesinde de bulunmuyor.

Kıbrıs Türk Mimarlar, Rum Mimar ve Mühendisler Birliği tarafından ortaklaşa hazırlanan, Kuzey Kıbrıs'taki kiliseler listesinde de bu kiliselerin adları yok. Daha ilginçi Papadopoulou'nun bahsettiği köylerde yok. Dolayısıyla da sırf Kıbrıslı Türklerin kötü gösterilmesi için gelişigüzel soru önergeleri hazırlanıyor ve Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Komisyonu meşgul ediliyor.Burada din siyasete alet edilip, din kullanılarak Kıbrıslı Türklere baskı kurulmaya çalışılıyor.

Kıbrıslı Türklerin güneydeki kültürel mirası çok kötü durumda

2006 yılında yapılan bir çalısmaya göre, Kıbrıslı Türklerin Güney Kıbrıs'ta bulunan tarihi eserlerin durumuyla ilgili 102 camiden sadece 25'i iyi durumda. Bunlardan 16 tanesi tamamen haritadan silinmiştir. 14 tanesinin de sadece temelleri duruyor. 47 tanesi harabe altındadır. Bunun yanında 4 tekkeden bir tanesi silinmiş durumdadır. 2 tane çok kötü durumda, 1 tanesi atıl vaziyettedir. 148 Türk mezarlığından sadece 3 tanesi iyi durumdadır. Bunlardan 45 tanesi tamamen silinmiştir. 93 tanesi çok kötü durumdadır. 7 tane tarihi Türk hamamından sadece 1 tanesi iyi durumdadır. 4 tarihi çeşmeden sadece bir tanesi iyi durumdadır. Kıbrıslı Rumlar bu durumdayken yüzleri kızarmadan yalan yanlış bilgilerle Kıbrıslı Türkleri ve Türkiye'yi sıkıştırıyor. Rumlar Kıbrıslı Türklere AB kurumlarına şikayet etmeden önce Güney Kıbrıs'taki yerle bir edilen Türk kültürel mirası konusunda ne diyecekler ?

Kültürel miras ile ilgili iki toplumlu bir komite var

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ve Rum lider Dimitiris Hristofyas'ın onayı ile kurulan iki toplumlu kültür mirasının korunması komitesi var.Bu komite çok aktif bir şekilde çalışıyor. Ancak maddi kaynaksızlıktan dolayı üretilen projeler gerçekleştirilemiyor. Dolayısıyla Kıbrıs Türk tarafı maddi kaynaksızlık sonucu sonucu sorun yaşıyor.Ancak gerekli mali kaynakların bulunmasıyla Kuzey Kıbrıs'taki tarihi eserler en iyi şekilde koruyarak gelecek nesillere aktarabilir.

KKTC'ye izolasyonlardan dolayı yabancı eski eser uzmanları, arkeologların KKTC'ye gelmesi bile engelleniyor.Burada nasıl bir işbirliği yapacağız.Her şey ortada.

Brüksel'de Rumlar dört koldan çalışıyor

Bu arada kilisenin Brüksel'de Büyükelçilik Nezdinde Daimi Rum Ortodoks Temsilciliği var. Biz hem Rum Elçiliği hem de AB Nezdindeki Rum Daimi Temsilciliği ile ve Rum Ortodoks Daimi Temsilciliği ile mücadele ediyoruz. Bunların elinde çok büyük maddi imkanlar var.

AB Haber

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.