İÇ HABERLER
okuma süresi: 10 dak.

İskele'de Recep Tayyip Erdoğan Ortaokulu'nda çarpık ilişki iddiası

İskele'de Recep Tayyip Erdoğan Ortaokulu'nda çarpık ilişki iddiası

İskele'nin Dip Karpaz Köyü'nde bulunan Recep Tayyip Erdoğan Ortaokulu'nda görevli bir erkek öğretmen ve erkek öğrencisi arasında ilişki yaşandığı iddiaları 'bu kadarına da pes' dedirtti.

Yayın Tarihi: 12/06/11 09:00
okuma süresi: 10 dak.
İskele'de Recep Tayyip Erdoğan Ortaokulu'nda çarpık ilişki iddiası
A- A A+

İskele'ye bağlı Dip Karpaz Köyü'nde bu kadarı da olmaz dedirten bir skandal yaşandı. Skandalın kahramanı Dipkarpaz Köyü'ndeki Recep Tayyip Erdoğan Ortaokulu'nda görevli bir öğretmen, mağduru ise o zamanlar 14 yaşında olan genç bir erkek çocuktu. 2007-2008 eğitim ve öğretim yılında ayyuka çıkmaya başlayan olay ise iddialara göre, 14 yaşındaki erkek öğrenci ile okulda öğretmen olarak çalışan C. Y. arasında yaşanan ilişkiydi.

İLİŞKİYİ DUYAN KÖYLÜLER İMZA TOPLAYARAK KAPIYA DAYANDI

2007 yılında başlayan ilişki kısa sürede tüm okulda daha sonra bütün köyde duyuldu. Yaşanan durumdan rahatsız olan veliler imza toplayarak okulun kapısına dayandı. Araştırma başlatan okul görevlileri genç çocuğun ifadesini aldı. İfadesinde öğretmeniyle ilişkisini kabul eden çocuk "bana özel olarak verdiği biyoloji derslerinde bu tarz ilişkilerin normal olduğunu söyledi" şeklinde ifade kullandı.

Genç çocuğun arkadaşlarından da ifadeler alan ve ilişkiyi teyit eden bilgiler elde eden okul yönetimi, hem genç çocuğun ifadesini hem arkadaşlarının ifadelerini hem de köy halkının rahatsızlığını dile getiren 100'e yakın imzayı alarak Milli Eğitim Bakanlığı'na gitti.

Bakanlık konuya eğileceğini söyledi ama olayla ilgili bir adım atmadı. Okul yetkilileri Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası'nın o dönemki Genel Başkanı Adnan Eraslan'a da konuyu açtı. O da bakanlığın vereceği kararı beklediğini söyledi.

'BU ÇARPIKLIĞA GÖZ YUMULDU'

İlköğretim çatısı altında reşit olmayan erkek bir çocukla yaşanan çarpık ilişki 2010 yılında kadar devam etti. O zamanlar yaşanan olaylara yakından tanıklık eden ve R.T.E Ortaokulu'nda aktif bir görevde bulunan güvenilir bir kaynak "C. Y. her şeye rağmen mesleğine devam ettiğini ve buna göz yumulduğunu söyleyerek 2007-2009 yılları arasında yaşanan skandalı Star Kıbrıs'a şöyle anlattı:

'ONU HEDİYELERLE KANDIRDI'

"Söz konusu genç ergenliğe yeni adım attığı dönemlerde babasını kaybetti. Ortaokulda okuyan ve oldukça kalabalık bir aileye sahip olan gençle, C.Y yakından ilgilenmeye başladı. 2007-2008 eğitim ve öğretim yılında başlayan yakın ilgi ve alaka hem okuldaki öğretmenlerin hem de gencin arkadaşlarının şüphelenmesine neden oldu.

Babasız ve maddi durumu kötü olan gençle yakından ilgilenen C. Y.'nin daha önce etrafa yayılan kötü ününden dolayı okul yönetimi endişeleniyordu. C. Y. okul çıkışı çocuğu eve bırakıyordu. Hatta çocuğa derslerinde yardım etmek için çocuğun evine gidip geliyordu.

Çocuğun maddi durumu çok kötüydü. Genç bir delikanlı olarak diğer çocuklara özeniyordu. C. Y.çocuğa para ve hediye veriyordu. Ailesinin çocuğa alamadığı laptop, cep telefonu, kıyafet gibi ihtiyaçlarını karşılıyordu. Çocuğa ders çalıştırmak bahanesiyle çocuğun evine de gidip geliyordu.

'ÖĞRETMENİN VUKUATLARI BUNUNLA DA SINIRLI DEĞİLDİ'

Ben ve okuldaki bazı hocalar şüphelenmeye başladık. Çünkü o hoca daha önce de bir öğrenciye askıntı olmuş iş taciz kısmına varınca da çocuktan dayak yemişti. Bu sebeple biz böyle bir ilişki olma ihtimalini düşünmeye başladık. Öncelikle çocuğun ailesine gittik.

Çocuğun ailesine hocanın neden eve girip çıktığını sorduk. Onlar da bize "çocuğumuza ders çalıştırıyor" dedi.2007-2008 yılında yavaş yavaş ayyuka çıkmaya başlayan bu konu 2008-2009 eğitim öğretim yılında okulda okuyan öğrenciler arasında da yayıldı.

KÖY HALKI AYAĞA KALKTI

Okulda okuyan diğer öğrenciler genç çocuk ile C. Y'nin yasak ilişkisini konuşuyordu. Öğrenciler durumu kendi ailelerine de anlatmaya başlayınca sadece okulda değil, bütün köy sakinleri yaşanan ilişkiyi öğrendi ve okula gelerek şikâyette bulundu. Yaşanan durumun çocuklarına kötü örnek olduğunu söyleyen köy sakinleri okul yönetiminden bu duruma bir çare bulmasını söyledi.

'İKİ ERKEĞİN İLİŞKİSİ NORMALDİR' DEDİ

Bunun üzerine okulun rehber öğretmeni genç çocukla konuşarak durumu anlamaya ve olayı ortaya çıkarmaya çalıştı. Çocuk rehber öğretmene verdiği ifadede ilişkiyi kabul etti ve nasıl başladığını anlattı. Çocuk ifadesinde ya kendi evinde ya da bekar olan ve yalnız yaşayan C.Y.'nin evinde ders çalıştıklarını ve böylece yakınlaştıklarını anlattı.

Kendisine biyoloji dersi de veren öğretmeninin iki erkek arasında ilişki yaşanabileceğine dair öğütler verdiğini ve bunun gayet normal olduğunu söyledi.

'ÖĞRENCİLER DE ANLATTI'

Çocuğun ifadesini aldıktan sonra okuldaki diğer öğrencilerden de ifade aldık. Okuldaki diğer öğrenciler ilişkiyi bizzat genç çocuğun ağzından duyduklarını ve "C.Y hoca bana yardım ediyor, bana hediyeler alıp para veriyor… ben de ona… şeklinde anlattığı ortaya çıktı.

'EĞİTİM BAKANLIĞI'NA DURUMU ANLATTIK'

Bu arada köy halkı giderek huzursuz olmaya başladı. Çocuklarının okuduğu okulda böyle bir rezaletin olması aileleri endişelendiriyordu. En sonunda köy halkı imza toplayıp okulun kapısına geldi.100'e yakın imza toplayan köy sakinleri C Y.nin okuldan gönderilmesini istedi.

Biz de genç çocuktan aldığımız ifadeyi, okuldaki diğer öğrencilerden aldığımız ifadeyi ve köy halkının topladığı 100'e yakın imzayı alarak bakanlığa gittik.2008-2009 eğitim ve öğretim yılının sonuna doğru Mayıs ayında Milli Eğitim Bakanı Kemal Dürüst'ün kapısına gittik ve durumu anlattık. Bakan Dürüst bize en kısa zamanda bir disiplin kurulu oluşturulacağını söyledi ve duruma biran önce müdahale edeceğine dair söz verdi. Biz üstümüze düşen görevi yaptıktan sonra bakanlıktan ayrıldık.

Ancak ne disiplin kurulu kuruldu ne de soruşturma açıldı. Ayrıca durumu KTOEÖS o zamanki Genel Başkanı Adnan Eraslan'a da anlattık o da bakanlığın vereceği karara uyacağını söyledi.

HOCASININ ARDINDAN GİTTİ

Bakanlığın konuyla ilgili bir adım atmaması üzerine köy halkı giderek tepkisini arttırdı. Bunun üzerine C.Y dilekçe yazarak başka bir okula atanmayı talep etti. Talep üzerine C.Y hoca yine bizim köye yakın başka bir köyün lisesine atandı.2009-2010 Eğitim ve Öğretim yılında orada çalışmaya başladı. İlişki yaşadığı genç çocukta ortaokulu bitirdikten sonra C.Y hocanın atandığı okula kaydını yaptırdı ve lise eğitimine orada başladı.

'İLİŞKİ SONRASINDA KARAKTER DEĞİŞTİRDİ'

Çocuk, C.Y hoca ile ilişkisi başlamadan önce çok mazbut kendi halinde arkadaşlarına ve hocalarına karşı çok saygılı biriydi. Ancak C.Y hoca ile ilişkisi başladıktan sonra bambaşka biri olmaya başladı. Topluma karşı kızgın, öfkeli ve agresif bir çocuk haline gelmişti.

Arkadaşları ile iletişimi değişti; okulda disiplin dışı davranışlar sergiliyor, arkadaşlarına sataşıyordu. Okulda yetkili bir isim olan "C.Y hoca ile birlikte olduğunu ve ona kimsenin karışamayacağını" söylüyordu.

Ortaokulda başlayan ilişkiyle değişen ruh dünyası lise eğitimi gördüğü dönemde de devam etti. 2010-2011 Eğitim ve Öğretim yılının başında okuldan atıldı. Yalnız okuldan atılmasının sebebi C. Y ile olan ilişkisi değil, birini darp ettiği için okuldan atıldı.

'TACİZ ETTİĞİ BİR ÇOCUKTAN DAYAK YEDİ'

Ergenliğe yeni adım attığı bir dönemde babasız kalan ve ona yaklaşarak yakınlık gösteren; hediyeler alarak gözünü boyayan ve genç bir çocuğun cinsel eğilimlerini toplumun kabul görmeyeceği bir yönde yönlendiren, üstelik daha önce de başka bir çocuğu taciz ettiği için çocuktan dayak yiyen C.Y hoca genç çocuklara eğitim vermeye devam ederken, C.Y hoca ile olan ilişkisinden sonra psikolojisi bozulan çocuğun okul hayatı bitti.

'ENGEL OLAMADIK'

O zaman kapısına gidip yardım istediğimiz yetkililer bize yardım etmedi. Biz o dönem okulun adı çıkmasın, genç çocuğun okul hayatı kötü etkilenmesin diye bakanlığa giderek önlem alınmasını istedik. Ama ne çocuğun eğitim hayatının mahvolmasına ne de C.Y hocanın halen genç çocuklara eğitim vermesine engel olamadık. O zaman konuya duyarsız kalanlar en azından şimdi konuyla ilgilensin ve bu rezilliğe bir son versin."

ADNAN ERASLAN: BİZ ARAŞTIRDIK, İDDİALAR DOĞRU DEĞİL

Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası'nın o dönemdeki Genel Başkanı Adnan Eraslan, konunun hem kendilerine hem de Eğitim Bakanlığı'na yansıdığını hem kendilerinin hem de bakanlığın konuyla ilgili detaylı bir araştırma yaptığını söyledi.

Yapılan araştırmalar sonrası iddiaların sadece çocuğun ortaya attığı dedikodulardan ibaret olduğunu öğrendiklerini kaydeden Eraslan, "Öğretmenle konuştum, araştırma yaptım. Ortaya çıkan sonuç sadece çocuğun iddiaları. O çocuk, 'ilişkim var' diye herkese yalan söyledi. Söyledikleri doğru değil. Bence bu olayın şimdi ortaya atılması kasıtlı. Zaten o çocuğun psikolojisi bozuktu. Bu yılın başında okuldan da atıldı. Birini darp etti, okulda onu attı.

Bakanlık ve biz konunun iftiradan ibaret olmadığını öğrenince başka bir şey yapmaya gerek duymadık. Ne tür olursa olsun öğretmen öğrenci ilişkisi kabul edilecek bir şey değil. Özellikle benim asla kabul etmeyeceğim bir durum. Bu sebeple anlatılanlar yalandan ibaret". Söz konusu öğretmenin yardımsever olduğu için çocuğa yardım ettiğini söyleyen Araslan, "Çocuğun ailevi durumu kötüydü. Çocuğa yardım ediyordu. Ona ücretsiz ders veriyordu"dedi.

Star Kıbrıs

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.