Uyarılar dinlenmedi: Gönyeli Barajı’nda krizin nedeni iklim değil ihmal
Uzmanlar, Gönyeli Barajı’ndaki taşkının “aşırı yağış”la açıklanamayacağını, asıl sorunun yıllardır yapılmayan bakım, yatırım eksikliği ve kurumsal dağınıklık olduğunu vurguluyor. “Aşırı yağış artık yeni normalimiz” derken, hidrolik altyapının bu gerçeğe göre yenilenmesi çağrısı yapılıyor.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde son günlerde yaşanan sel ve taşkınlar, uzmanların yıllardır dile getirdiği “aşırı yağış artık yeni normalimiz” uyarılarını yeniden gündeme taşıdı. Kamuoyunda öne çıkan temel soru ise net: “Sorun yağmur mu, yoksa yıllardır yapılmayan yatırımlar mı?”
Gönyeli Barajı’nda yaşanan taşma sonrası tartışmalar büyürken, uzmanlar barajın dolu savak yapısındaki bozulmaların ve dip temizliğinin yapılmamış olmasının taşkının gerçek nedeni olduğuna dikkat çekiyor. Bu durum, olağanüstü yağışın dahi öngörülemez bir felakete dönüşmemesi için kurumsal sorumluluğun yerine getirilmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koydu.
Başkan Amcaoğlu’nun açıklamaları tartışma yarattı
Gönyeli Alayköy Belediye Başkanı Hüseyin Amcaoğlu’nun, “Gönyeli Barajı taştı” açıklaması kamuoyunda tepkiyle karşılandı. Amcaoğlu, bölgeye düşen yağışa hazırlıklı olduklarını ancak çevre köylerden gelen yüksek debinin kısa sürede taşkına yol açtığını belirterek şunları söyledi:
“Gönyeli Barajı’nda damla su yoktu, 3–4 saat içinde baraj taştı. Kanlıköy Barajı da taşmaya başladı, Dut Deresi ise akşamın ilk saatlerinde Kanlıköy’e ciddi hasar verdi.”
Bu açıklamalar, barajdaki bakım eksikliklerini perdelediği gerekçesiyle eleştiriliyor.
Uzmanlar: “Asıl neden yağış değil, ihmal”
İnşaat ve su yönetimi alanında uzman isimler, Gönyeli Barajı’ndaki taşmanın temel nedeninin “meteorolojik bir olağanüstülük” değil, yıllardır yapılmayan bakım ve yatırım eksikliği olduğunu vurguluyor.
Gönyeli Barajı’nın dolu savak yapısının 2000 ve 2014’te hasar aldığı, ancak gerekli iyileştirmelerin hiçbir dönemde tamamlanmadığı ifade ediliyor. Ayrıca barajın dip temizliğinin yapılmadığı ve bu durumun yayımlanan görüntülerden açıkça görüldüğü belirtiliyor.
Uzmanlar, sorumluluğun yalnızca belediyelerde değil; Su İşleri Dairesi, İçişleri Bakanlığı, Tarım Bakanlığı ve Çevre Dairesi başta olmak üzere birden fazla kurumda olduğunun altını çiziyor.
“Aşırı yağış artık yeni normalimiz”
ODTÜ Öğretim Üyesi Dr. Hüseyin Zaifoğlu, İnşaat Mühendisleri Odası’nın canlı yayınında yaptığı değerlendirmede, yaşanan yağışın “25 yıllık dönüş aralığı”na sahip olduğunu söyledi.
Zaifoğlu, iklim değişikliğinin ekstrem yağış sıklığını artırdığını belirterek:
“Geçmişte ‘aşırı yağış’ dediğimiz olaylar artık normallerimiz hâline geliyor. Ekstrem yağışlar daha da ekstrem olacak.”
“Barajın yapısal bozulmaları ciddi risk oluşturuyor”
Zaifoğlu, Gönyeli Barajı’ndaki bozulmaların sadece taşma değil, daha büyük risklere işaret ettiğini ifade etti:
“Barajın yıkılma ihtimalinden söz etmek istemem fakat mevcut bozulmalar riskin ciddi olduğunu gösteriyor. Barajın alt kısmında yoğun bir nüfus var; olası bir arızada bu nüfus tehlikeye girebilir.”
Dolu savaktan yoğun boşalım yapılması, barajın kritik seviyelere ulaştığının net göstergesi olarak değerlendiriliyor.
“Hidrolik yapılar yeni iklim gerçekliğine göre yeniden tasarlanmalı”
Uzmanlar, mevcut yağmur suyu altyapısının, menfezlerin, köprülerin ve barajların “yeni iklim rejimine uyumsuz” olduğunu belirterek, tüm hidrolik yapıların bilimsel analizlere göre yeniden tasarlanması gerektiğini vurguluyor.
Aksi hâlde hem kırsal hem kentsel alanlarda taşkın riskinin artarak devam edeceği uyarısı yapılıyor.
Bu değerlendirmeler, son taşkınların “kaçınılmaz bir doğal afet” değil, önlenebilir bir altyapı ve yönetim zaafı olduğunu bir kez daha gösteriyor. KKTC’nin giderek sertleşen iklim şartlarına uyum sağlayabilmesi için, barajlardan dere hatlarına kadar tüm su yönetim sisteminin ivedilikle elden geçirilmesi gerektiği belirtiliyor.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.