Cumhurbaşkanlığı bütçesi, 20 milyon 828 bin 311 TL ile kabul edildi
Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi, 2012 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı görüşmeleri çerçevesinde bugün ilk olarak 2011 yılına göre 471 bin 169 TL kesintiyle önerilen 20 milyon 828 bin 311 TL'lik Cumhurbaşkanlığı Bütçesi'ni görüştü. Komite, 20 milyon 828 bin 311 TL'lik Cumhurbaşkanlığı Bütçesi'ni oyçokluğuyla kabul etti.
Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi, 2012 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı görüşmeleri çerçevesinde bugün ilk olarak 2011 yılına göre 471 bin 169 TL kesintiyle önerilen 20 milyon 828 bin 311 TL'lik Cumhurbaşkanlığı Bütçesi'ni görüştü. Komite, 20 milyon 828 bin 311 TL'lik Cumhurbaşkanlığı Bütçesi'ni oyçokluğuyla kabul etti.
KALYONCU: YAŞANAN BÜTÜN OLUMSUZLUKLARIN KAYNAĞI CUMHURBAŞKANI
Komitede ilk sözü Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler (CTP/BG) Girne milletvekili Ömer Kalyoncu aldı. Kalyoncu, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun ülkedeki popülizmin ve bugün yaşanan tüm olumsuzlukların kaynağı olduğunu ileri sürdü.
Kalyoncu, Eroğlu'nun esas görevinin Kıbrıs sorununu çözmeye yönelik süreci ve görüşmeleri sürdür-mesi olduğunu anlatarak, cumhurbaşkanının bunu yapmadığını ve sadece zaman tüketmek için o koltukta oturduğunu savundu.
Kalyoncu, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun Kıbrıs sorununun çözümünü daha çok isteyenin Türk tarafı olduğunu unutarak hareket ettiğini, bunun da doğal olarak pek çok sorunun yaşanmasına neden olduğunu belirtti.
Eroğlu'nu görüşmeleri ciddiye almamakla suçlayarak, Türk tarafını Cenevre'de kurtaranın CTP/BG'nin önerileri olduğunu söyleyen Kalyoncu, Cumhurbaşkanının yaptığının sorumsuzluk oldu-ğunu; böyle bir konumdaki birinin görüşme masasında olmasının insanları rahatsız ettiğini savundu.
Ömer Kalyoncu, "her olayla ilgili olarak kafasında tilkilikler olduğunu ve bunları sistematik olarak yaşama geçirdiğini ancak toplumu iyiye, güzele götürecek konularda hiçbir önerisinin olmadığını" iddialarına ekledi.
Kalyoncu, Cumhurbaşkanı Eroğlu'nun servet beyanı yapmamasını eleştirerek, ülkede çıkarılan her yasanın ihlali konusunda başta Cumhurbaşkanı olmak üzere hükümetin her zaman öncülük ettiğini savundu.
Eroğlu'nun şahsi hesaplarını ülkede faaliyet gösteren bir şube bankasında tutmasını da eleştiren Kal-yoncu, bunun yerel bankaların sonunun getirilmesi anlamına geldiğini iddia etti.
Kalyoncu, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun konuyla ilgili olarak sürdürülen tartışmalara "Benim verilmeyecek hesabım yoktur" demesinin hesap vermek anlamına gelmediğini belirterek, bu konunun hükümeti rahatsız edip etmediğini sordu.
Ömer Kalyoncu, Eroğlu'nun Başbakanlığı döneminde emeklilerden vergi alınmasını düzenleyen pro-tokolü Türkiye ile imzaladığını, sonra bunu uzun süre ret ettiğini, olay açığa çıkınca da "Benim imzaladığım bu değildir" demesini eleştirdi.
Kalyoncu, o protokolde "emeklilerden vergi alınacak" ifadesinin açık açık yazılmadığını ancak proto-kolde yere alan "vergilendirilemeyen gelirler vergilendirilecek" ifadesinin emeklilerden vergi kesintisi yapılması kuralını gizlemek amacıyla özellikle yer aldığını ileri sürdü.
YEKTAOĞLU
Cumhurbaşkanlığı bütçesi görüşülmesinde ikinci sözü CTP/BG Lefkoşa milletvekili Mustafa Yektaoğlu aldı. Yektaoğlu, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun seçilerek görüşme masasına oturdu-ğunda görüşmelere yönetim ve güç paylaşımı yerine mülkiyet konusunda başladığını hatırlatarak, ara-dan geçen süre içinde mülkiyet konusunda ne gibi ilerlemeler olduğunu sordu.
Yektaoğlu, Eroğlu'nun çözüm bulmaya yönelik halkın iradesinin tecelli ettiği yer olan Cumhuriyet Meclisi'ne bilgi verilmediğini ileri sürerek, bir durumun bugüne kadar ilk kez olduğunu söyledi.
Yektaoğlu, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun göreve gelmeden önce kendinden önceki görüşmeciyi şeffaf olmamakla suçlayarak verdiği şeffaflık sözünü tutmamakla eleştirerek, Eroğlu'nun iki buçuk yıl görüştüğü mülkiyet konusunda hiçbir ilerleme olmadığını belirtti.
Yektaoğlu, yaşanan süreci Kıbrıs konusunda zaman öldürme olduğunu belirterek, görüşme sürecinin şeffaf olmasının önemli olduğunu kaydetti.
Mustafa Yektaoğlu, Cumhurbaşkanlığı'nın özel temsilciler Kudret Özersay ile Yorgo Yakovu'nun görüşmeleriyle ilgili tutanakları ivedilikle Meclis'e göndermesi gerektiğini anlatarak, bunlar bilinme-den bir yere varmanın mümkün olmadığını savundu.
Yektaoğlu, bölgede sıcak sorunun sadece Kıbrıs sorunu olmadığını ifade ederek, yapılması gerekenin görüşmelerde özlü konularda ilerleme yaratacak önerileri şeffaf bir şekilde yaşama geçirmek olduğunu söyledi.
ZENGİN: "MİLLETVEKİLİ OLARAK CUMHURBAŞKANI EROĞLU'NU DESTEKLİYORUM"
UBP Gazimağusa Milletvekili Ahmet Zengin, 20 milyon 828 bin 311 TL'lik Cumhurbaşkanlığı Bütçesi'nin Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi'nde görüşülmesi sırasında yaptığı konuşmada, halkın, CTP/BG Milletvekili Ömer Kalyoncu'nun söylediklerine inanmadığını ileri sürerek, bir milletvekili olarak kendisinin Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nu desteklediğini söyledi.
Zengin, "bir zamanlar Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ı yerden yere vuran CTP/BG'nin şimdi tam tersini savunarak Denktaş'ı övdüğünü" söyleyerek, Kıbrıs konusunda daha bir anlaşma olmadan çapraz oylamadan bahsedilemeyeceğini kaydetti.
Zengin, KKTC'nin kan ve can verilerek kurulduğunu ve yaşatılması için mücadele verilmesi yerine, Cumhuriyeti çökertmek isteyenler olduğunu ileri sürerek, "Cumhuriyet'e dandik diyen önce kendine baksın" dedi.
Ahmet Zengin kısa konuşmasını, Cumhurbaşkanlığı Bütçesi'nin hayırlı olması dileğinde bulunarak tamamladı.
ÖZCAFER
UBP Gazimağusa Milletvekili Afet Özcafer ise konuşmasında, parti olarak Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'na destek vermeye devam edeceklerini belirterek, CTP/BG'nin de "kendi içinden çıkan İkinci cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ı desteklediğini" kaydetti.
Özcafer, bir ülkede iki halk, iki dil, iki din varsa ve bir ülkeyi paylaşmak durumunda kalınıyorsa bu iki halkın birbirine ihtiyaç duymasının normal olduğunu anlatarak, bunun bir zaruriyet olduğunu ifade etti.
Afet Özcafer, CTP/BG'li konuşmacıların Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun ülkede iç işlerine karışması yönündeki eleştirilere işaret ederek, böyle bir ülkede bunun kaçınılmaz olduğunu, ülkenin gerçeklerinin böyle bir olayı gerekli kıldığını kaydetti.
Özcafer, UBP'nin ülke yararına olduğuna inandığı için Türkiye ile imzalanan protokolü yaşama geçirmek için çalıştığını kaydetti, "CTP/BG'nin ise imzaladığı protokolü yerine getirmeyerek yıllar sonra seçime gitmesini" eleştirdi.
ASLANBABA
UBP İskele Milletvekili Ejder Aslanbaba ise konuşmasında, Cumhurbaşkanı'na saygı göstermeyen birinin Cumhuriyet'e de saygı göstermediğini kaydederek, yapılması gerekenin görüşme masasında Cumhurbaşkanı Eroğlu'na destek vermek olduğunu söyledi.
Aslanbaba, bazı siyasi partilerin "illa çözüm olması gerektiği" yönündeki söylemlerini yanlış bulduğunu ifade ederek, çözüm olmasa da Kıbrıs Türk tarafının güçlü bir şekilde yaşamını sürdürebileceğini kaydetti.
Aslanbaba, Cumhurbaşkanlığı Bütçesi'nde siyasi tanıtım kalemine ayrılan miktarı az bulduğunu ifade ederek, eldeki imkanlar çerçevesinde bunun anlaşılır olduğunu kaydetti, yapılması gereken eleştirilerin rakamlar üzerinde olması gerektiğini anlattı.
ULUÇAY
CTP/BG Gazimağusa Milletvekili Teberrüken Uluçay ise konuşmasında, görüşmeler konusunda Meclis'in devre dışı kaldığını savunarak, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun "ivedilikle" Meclis'e gelerek bilgi vermesi gerektiğini söyledi.
Uluçay, geçmişte İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ı "Dışişleri Bakanı'nı görüşmelere götürmemekle" suçlayan Eroğlu'nun, bugün bunun aynısını yapmasının kabul edilemez olduğunu ifade ederek, görüşmelerin bir sonuç almak üzere sürdürüldüğünü vurguladı.
Uluçay, Kıbrıslı Türklerin önünün açılması, dünyada tanınır konuma gelmesi, toplumun önünün açılması için Kıbrıs'ta erken zamanda çözüm istediklerini anlatarak, ancak bunu göremediklerini söyledi.
Teberrüken Uluçay, "son New York görüşmelerinde özellikle özlü konularda ilerleme olmadığı tespitinden sonra özellikle dört konuda Ocak ayına kadar ilerleme sağlanması yönünde taraflara BM'nin yeni bir fırsat yarattığını" anlatarak, yapılması gerekenin Kıbrıslı Türklerin ve Türk tarafının bunu iyi değerlendirmesi olduğunu belirtti.
Uluçay, yaşanan süreci "çok kritik" olarak değerlendirerek, UBP'nin çözümde samimiyse Cumhurbaşkanı Eroğlu ile görüşme heyetini cesaretlendirmesi, halkın istenicini yukarıya çekecek adımlar atması gerektiğini söyledi.
Uluçay, "Cumhurbaşkanlığı Bütçesi'nin 2012 Mali Yılı Bütçesi'nde öngörülen yüzde 5 aşağıya çekilmesine bağlı olarak geriye çekildiğini, ancak temsil ve siyasi tanıtım kalemlerinde artışa gidildiğini" kaydetti.
Teberrüken Uluçay, Kıbrıs sorunu ve içte ekonomik konularda tutarlı bir yol izlemek gerektiğini anlatarak, bugün bu iki konuda tutarlılık olmadığını iddia etti.
BIÇAK
YÖDAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Ali Bıçak ise konuşmasında YÖDAK hakkında bilgi vererek, böyle önemli bir kurumun devlet iradesi olmadan yönetilmesinin söz konusu olamayacağını söyledi.
ÇAKICI
TDP Genel Başkanı Mehmet Çakıcı ise, YÖDAK Başkanı'nın verdiği bilgiye teşekkür ederek başladığı konuşmasında, başkanın söylediklerinin dikkatte alınması gerektiğini belirtti.
Çakıcı, "çözüm ve anlaşma isteyen bir Cumhurbaşkanı varken Cumhurbaşkanlığı Bütçesi'nde iki toplumu yakınlaştırmaya yönelik herhangi bir ödenek olmamasının çelişki yarattığını" savundu.
Mehmet Çakıcı, Meclis'te cam bardaklar yerine plastik bardak konulması önerisini yineleyerek, bu yapılana kadar önlem alınmasını istedi.
TDP'nin Cumhurbaşkanlığı Bütçesi'ne ret oyu vereceğini anlatan Çakıcı, "başarısız bir cumhurbaşkanının bütçesine onay vermelerinin söz konusu olmayacağını" kaydetti.
Çakıcı, "çapraz oylamanın dönüşümlü başkanlık için önemli olduğunu" anlatarak, böyle bir vizyon ortada dururken çapraz oya karşı çıkmanın veya oranları tartışmaya açmanın doğru olmayacağını söyledi.
Çakıcı, görüşmelerde vatandaşlık sorununun önemli bir konu olduğunu ifade ederek, "görüşme sürecinde 50 bin kişiyi yeni devletin vatandaşı olarak kabul ederken, bugün sürekli devam eden vatandaşlıklar nedeniyle onların da tartışma konusu haline geleceğini" iddia etti.
Mehmet Çakıcı, dünyanın federal bir devlete doğru gittiğini ileri sürerek, Türkiye'nin de bir şekilde bunun içinde yer alabileceğini, Kıbrıs'ın da bir bütün olarak orada yerini alması gerektiğini söyledi.
Çakıcı, "kendisine ulusalcı diyen bir partinin imam hatip lisesi açmasının anlaşılır olamayacağını" savunarak, bunun Ilımlı İslam anlamına geldiğini iddia etti.
TDP'nin Kıbrıs Türk halkının karşısında olan protokollere karşı çıktığını, bundan sonra da karşı çıkmaya devam edeceğini anlatan Mehmet Çakıcı, bileşik faiz konusuna karşı çıkacaklarını söyledi.
Çakıcı, 2012 Mali Yalı Bütçe Yasa Tasarısı'ndaki Cumhurbaşkanlığı Bütçesi'ne partisinin ret oyu vereceğini yineledi.
20 MİLYON 828 BİN 311 TL'LİK CUMHURBAŞKANLIĞI BÜTÇESİ OYÇOKLUĞUYLA KABUL EDİLDİ
Meclis Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi, 20 milyon 828 bin 311 TL'lik Cumhurbaşkanlığı Bütçesi'ni oyçokluğuyla kabul etti.
CTP/BG Girne Milletvekili Ömer Kalyoncu, ikinci kez söz alarak, görüşmelerde önerilen ve tartışma konusu olan çapraz oyun, Kıbrıslı Türk ve Rumların karşılıklı birbirinin iradesini etkilemeye yönelik olduğunu öne sürdü.
Kalyoncu, yaşaması düşünülen bir anlaşma ve devletin çapraz oyla daha yaşayabilir bir durum ortaya çıkması açısından önemli olduğunu savunarak, sadece Türklerin veya sadece Rumların yapacağı seçimin baştan ayrılmaya dönük bir eğilim taşıdığını söyledi.
Ömer Kalyoncu, politikanın mümkün olanı yapma ve yönetme sanatı olduğuna işaret ederek, insanların, politikacının (yerli üretim mi) diye içtiği kahveye bile baktığını anlattı. Kalyoncu, 15 -16 bin genç işsizin olduğu bir ülkede, devlet ve hükümet olarak onlara yönelik mükellefiyetin yerine getirilmemesi ve bunun yerine ülkeye işçi getirilmesinin doğru olmayacağını kaydetti.
Kalyoncu, "bir anlayışa göre, ülkedeki tüm kaçak işçilerin müstakbel vatandaşlar olarak değerlendirildiğini" savunarak, bu konumdaki tüm gelenlerin, kurulacak yeni ortak devletin vatandaşı olmasını istemenin doğru olamayacağını söyledi.
Kalyoncu, bir ülkede 22 yıl kaçak kalan biri için hükümete bağlı olmayan polis işlem yapamazken günü geldiğinde birinin çıkıp "22 yıldır burada yaşayanı atamayız, insan haklarına aykırıdır" demesinin doğru bir yaklaşım olmadığını kaydetti.
Ömer Kalyoncu, bugün hala adresleri otel olan ve seçmen listelerinde isimleri bulunan insanlar olduğunu, bunun yanında ülkeye hiç gelmeyen vatandaşların da bilindiğini ifade ederek, konunun bu boyutta tartışılamayacağını söyledi.
ASLANBABA
UBP İskele Milletvekili Ejder Aslanbaba ise konuşmasında, 21 yıl önce 1 yaşında ülkeye gelen bir çocuğun vatandaşlığının tartışma konusu yapılamayacağını, bunun insan hakları sorunu olduğunu kaydetti.
TAK
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.