İşkence dosyası sürüyor: Soğuk su, cop ve ...

Yücel Erol cinayetinde üç sanıktan bir tanesi olan Hasan Nur'un komploya kurban gittiğini öne süren kız kardeşleri, Nur'a acımasızca işkence yapıldığını öne sürdüler.

Kıbrıslı gazetesini ziyaret ederek Hasan Nur'a yapılan işkenceyi detayları ile açıklayan Nur'un kız kardeşleri Serap ve Sonay Nur, bunun bir insanlık suçu olduğunu dile getirdiler.

BAŞINA TORBA GEÇİRDİLER

Yücel Erol cinayeti ile ilgili olarak Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Hasan Nur'un kız kardeşi Serap Nur, Kıbrıslı gazetesine yaptığı açıklamada, "Benim kardeşim, Yücel Erol'un çok yakın arkadaşıydı. Zaten Erol ona güvenerek diğerleri ile gitti. Kardeşim yakın bir arkadaşını neden öldürsün? Hakim bile onun öldürülme olayında öldüren olmadığını, tetiği başkasının çektiğini belirtti. Kareşime acımasızca işkence yapıldı. Başına torba geçirili ve saatlerce uykusuz bırakılarak dövüldü" dedi.

TORBA ÇIKINCA DÖVENLERİ GÖRDÜ

Serap Nur, Kıbrıslı gazetesin konuşurken şu görüşleri de ileri sürdü:

"Kardeşimi televizyon başında saatlerce uykusuz bıraktılar. Uyumaya çalıştığı sırada da 'uyan be katil' diyerek uyandırmaktaydılar. Kelepçeleri bile çıkarmadılar, kelepçeli yemek yedirdiler. Mahkemeye bile b..klar içerisinde getirildi. Ayaklarına ve karnına cop ile vurdular, yara bere içerisinde bıraktılar. Başına torba geçirdiler ve başını saatlerce suya sokup çıkardılar. Islanan torba başında çıkınca kendini dövenleri gördü. Kardeşimi dövenler H.Ö, T.K –ki bu polis tahkikat memuruydu- şimdi emekli olan ve herkese kötü davrandığı için bisiklet üzerinde tek başına gezen H.E ve A'ydı.

HÜCRE KAPISINDA 17 SAAT ASILI KALDI

Kardeşimi 17 saat hücre kapısında asılı bıraktılar. Hücre kapısına asılmasına itiraz ettik. Gıcıklık olsun diye 10.30'dan 17.00'ye kadar bizi yani üç kız kardeşi hücreye attılar. Polis silahı üzerime doğrulttu ve silahı kurdu. Erkek ile beraber aynı hücrede kaldık. Kardeşim uykusuz bırakılıp cop ile darp edildi. Karnına vuruldu ve her tarafı çürük içinde kaldı ama Doktor R.K, 'darp yok' dedi. Hem de kardeşimi görmeden bu raporu verdi. Nasıl bir memlekette yaşarız lütfen söyler misiniz?"

PSİKOLOJİM BOZULDU

Hasan Nur'un kardeşi, konuşmasında şu bilgileri de öne sürdü:

"Polis, Pazartesi mahkeme olduğu için o gün dövmez. Salı, Çarşamba ve Perşembe işkencenin dik alasını yaparak döver. Sonra izler geçsin diye bekler. Çünkü Pazartesi mahkeme var. Kardeşime yapılan işkenceleri unutamıyorum, psikolojim bozuldu. İstinaf ettik bekliyoruz. Gerekirse İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar gideceğiz".

ÖĞRENCİLERİM VE VELİLER ÖNÜNDE BENİ ZOR DURUMDA BIRAKTILAR

Hasan Nur'un kız kardeşi Sonay Nur ise yaptığı açıklamada şunları ileri sürdü:

"Kardeşim Hasan'ın suçsuz yere mahkum olduğuna inanıyorum. Ablamın 'nedir yaptığı be Hüseyin' dedikten sonra tutuklandığını görünce 'sen niçin torba gibi kız kardeşimi tutuklan' dedim. Bana 'sen de tutuklusun' dedi. Benim tutukluluğum için diğer kız kardeşlerim, 'ablam ne yaptı' deyince, Nefize ve Hidayet'e de 'sizler de tutuklusunuz' dendi. Ben bir ilkokul öğretmeniyim ve talebelerim ile veliler önünde çok zor hale düşürdüler. Sirenler ile merkeze götürüldük. Biz katil miyiz veya hırsız mıyız ki bize bu davranışı uygun gördüler?"

NEDEN MAKYAJ YAPMADAN GELDİN?

Sonay Nur, açıklamalarına şunları da ekledi:

"Kardeşimin görülmeden saat gece yarısı 2.30'da doktora götürüldüğü iddia edilmişti. Doktor tarafından muayene edilmeden rapor verildiğini söylemek için Bakanlığa gitmiştim. Kardeşime üzüldüğüm için makyaj yapmamıştım. Bir bakanlık görevlisi yanıma geldi ve 'bu durumda bakanın yanına çıkma, makyaj yap ve güzel gel' dedi. Biz neyiz? Yani garip gördüklerine başka, diğerlerine başka davranış şekli var. Yine ........ Polis Müdürü O. Beye de gitmiştim. Telefonlarımıza cevap vermemişti. Başka bir telefon ile aradım, cevap verdi. Makyajlı gittim. Beni güleryüzle karşılayıp kapıya kadar uğurladı. 'Merak etme kızım' diyerek teselli etmeye çalıştı.

Kardeşim Hasan'a çok işkence yapıldı. Ama polisin iyisi de var kötüsü de. Polisin içinde çok iyi polisler var. Ama o kötü polisler azınlıkta olsalar bile polisin adını kötüye çıkarıyorlar".

Kartal Harman - Kıbrıslı Gazetesi