Başsavcılık: 'Tesadüfi delil', hukuken geçerli değil
Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz, Kemal Alemdaroğlu'na yönelik teknik takip sırasında Alemdaroğlu'nun yargıyı etkilemeye teşebbüs suçunu işlediğinin belirlendiğini öne sürerek evrakı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi. Savcı, suçun CMK'da madde madde sayılan suçlar arasında olmadığı gerekçesiyle takipsizlik verdi.
Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz, Kemal Alemdaroğlu'na yönelik teknik takip sırasında Alemdaroğlu'nun yargıyı etkilemeye teşebbüs suçunu işlediğinin belirlendiğini öne sürerek evrakı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi. Savcı, suçun CMK'da madde madde sayılan suçlar arasında olmadığı gerekçesiyle takipsizlik verdi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Ergenekon soruşturması çerçevesinde İstanbul Üniversitesi eski rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu'na yönelik teknik takip sonucu elde edilen "tesadüf delil"i "hukuken geçerli delil" kabul etmedi.
Ergenekon savcısı Zekeriya Öz, davanın 43 numaralı sanığı Alemdaroğlu'nun teknik takibe alınan konuşmalarında "örgüt suçlarının yanında" yargıyı etkilemeye teşebbüs ettiğini öne sürüp evrakı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi.
Suç CMK'da yok
Cumhuriyet Savcısı Ali Çelebi, iddia konusu suçun CMK'da madde madde sayılan, "Tesadüfen elde edilen delillerin esas alınabileceği" suçlar arasında olmadığı, konuşmaların dost çevresinde eleştiri ve temenni niteliğinde yapıldığı ve yargı mensuplarıyla irtibatın bulunmadığı gerekçeleriyle takipsizlik verdi. Alemdaroğlu'nun konuşmalarının, rektörlüğe iade için açtığı davanın mahkemece 2/3 oy çokluğuyla reddi üzerine yakın çevresiyle girdiği diyaloglar olduğu bildirildi.
18 Eylül 2008 tarihli kararda CMK 250 maddesiyle yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2007/1536 sayılı soruşturmada bir suç örgütüne (Ergenekon) yönelik iletişim tespit çalışmaları sırasında görüşmeleri kayda alınan Alemdaroğlu'nun örgüt suçları dışında yargı görevi yapan kişileri etkilemeye yönelik konuşmalar yaptığı iddiasıyla evrakı ilgili savcılığa gönderdiği belirtildi. CMK 138/2'ye göre iletişimin tespiti sırasında "tesadüfen" elde edilen delillerin 135/6 maddede sayılan 18 suçla ilgili olduğu takdirde "hukuken geçerli delil" olarak kabul edilebileceği, TCK 277'de düzenlenen yargıyı etkileme suçunun bu suçlar arasında sayılmadığı kaydedildi.
Kovuşturma gereksiz
Kararda, "Şüphelinin yakınları ve arkadaşları ile yaptığı muhtelif telefon görüşmelerinde adli ve idari yargıda görülmekte veya sonuçlanmış olan, taraf olduğu bazı davalar ve bu davalara katılan yargı mensupları ile bilirkişiler hakkında değerlendirme, eleştiri ve temenni mahiyetinde konuşmalar yaptığı, bu yargı mensupları ve bilirkişiler ile irtibatları ve telefon görüşmelerinin bulunmadığı, bu haliyle elde edilen iletişim tespit tutanakları hukuken geçerli delil olarak kabul edilse dahi, bu tutanaklardaki görüşme kayıtlarında yargı görevi yapanı etkileme suçunun unsurlarının bulunmadığı anlaşıldığından kovuşturma yapılmasına yer olmadığına.." denildi.
Hurriyet.com.tr
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.