'Cumhurbaşkanının görev süresi'
Erdoğan, Cumhurbaşkanının görev süresinin şu anda kaç yıl olduğu, hazırlıkları iki yıl sonra seçim olacak şeklinde mi yaptıkları sorusunu, "Hazırlıklarımızı biz şimdi ona göre yapıyoruz. Benimki de dört artı dört diye. Muhalefet de bu konuda rahat olsun" dedi.
Başbakan Erdoğan, katıldığı canlı yayında 'AK Parti' yerine 'AKP' diyen gazeteciye ilginç bir yanıt verdi. Ayrıca cumhurbaşkanı seçimine ilişkin soruyu yanıtlarken süre uzatma girişimi olmayacağının sinyalini verdi.
Başbakan Tayyip Erdoğan, ATV'nin, yayını Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Merkezi'nden yapılan "Başbakanla Gündem" adlı programında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
CUMHURBAŞKANI GÖREV SÜRESİ
Erdoğan, Cumhurbaşkanının görev süresinin şu anda kaç yıl olduğu, hazırlıkları iki yıl sonra seçim olacak şeklinde mi yaptıkları sorusunu, "Hazırlıklarımızı biz şimdi ona göre yapıyoruz. Benimki de dört artı dört diye. Muhalefet de bu konuda rahat olsun" dedi.
'AKP' DİYEN GAZETECİYE KOMUTANLI YANIT
Gazeteci Hasan Bülent Kahraman'ın, "Demokrat Parti'de yeni bir genel başkanın seçimi, eski başbakan yardımcılarından Abdüllatif Şener'in kurduğu yeni partinin AK Parti ile ilişkilerinin nasıl olacağı" sorusunu yöneltirken, "AKP ifadesini AK Parti" diye düzeltmesi üzerine Mehmet Barlas araya girerek, "Gördünüz, arkadaşımızın kötü niyetle söylemedi" şeklinde espri yaptı. Bunun üzerine Başbakan Erdoğan, gülerek, "Şimdi biliyorsunuz, askere gideriz. Ben Tuzla'da askerlik eğitimimi yaptım. Bitti artık, izne çıktık, eve geldim. Babama 'baba' diyemiyorum, 'komutanım' diyorum. Geçenlerde de asker bize çay getiriyor. Bana diyor ki Buyurun komutanım" sözleriyle karşılık verdi.
ŞENER'İN PARTİSİ HAYIRLI OLSUN
AKP ile yeni siyasal oluşumlar arasındaki ilişkileri değerlendirirken de Erdoğan, şöyle konuştu:
"Herkes Türkiye'de belli sayıda insanı bir araya getirip, siyasi parti kurabilir. Buna mani yok. Dolayısıyla biz şu niye parti kurmuş, böyle bir değerlendirmenin içerisinde değiliz. Biz sadece kendi işimize bakıyoruz. Ben ülkemize faydalı olmasını dilerim. Çünkü başarılı olması demek, illa sayısal olarak aldığı oy oranı itibariyle sizin önünüze geçmesi değildir. Muhalefet de ülkede başarıyla ortak olabilir. Nedir? Demokratik muhalefetiyle ortak olabilir. Ama bu demokratik muhalefeti yakalayamayanlar o zaman engel oluşturur. Ülkenin gelişmesine de katkıları değil zararları olur. Burada bir araya gelmişler, partiler kurmuşlar. Bunlara sadece biz hayırlı olsun deriz."
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ
Başbakan Erdoğan, "Seçimden önce ve hemen sonrasında anayasa değişikliği konusunda çok somut mesajlarınız oldu. Anayasa değişikliğini Türkiye bu dönemde başarabilecek mi?" sorusunu, şöyle yanıtladı:
"Burada da yine biz aynı noktaya geliyoruz. 411 dedim ya. Biz 411 akıbetini bir daha yaşamak istemiyoruz. Onun için bir konsensüs oluşsun istiyoruz. Konuyu ben Cumhurbaşkanımıza da açtım. Cumhurbaşkanımız da bütün siyasi partilerin liderleriyle görüştü. Daha önce aynı şekilde Meclis Başkanımızla da görüştüm. Anayasa ile ilgili bir uzlama komisyonu kuralım dendiğinde CHP daha baştan tutturdu bir dokunulmazlık gidiyor, başka bir şeyi yok. MHP, 'Bir görelim' diyor. En sonunda bir açıklama yaptılar: Biz hazırlığımızı yaptık, bizim hazırlığımız var, ama iktidar olduğumuz zaman biz hazırlığımızı açıklayacağız' diye.
Biz daha önce yaptığımız açıklamayı zaten ortaya koyduk ve bunu tartışmaya açtık. Şimdi yeniden açmak suretiyle ortada bir konsensüs yoksa, ne için ben şu anda kamuoyunu bu tür bir konuyla meşgul edip de asıl yapmamız gerekeni yapmayalım. Hatta biz dedik ki madem bu genişten bu kadar çekiniyorsunuz, gelin bu işi biraz daha küçültelim. 20-15 madde, buralara düşürelim. Özgürlükler konusuydu, buralardan girelim... Baştaki maddelerle ilgili bizim herhangi bir sıkıntımız yok zaten. Bunları gündemde tutmuyoruz, böyle bir şeyimiz yok. Ama bizim ülkemizin geleceğine yönelik bazı konular var ki başlıklarını da söyledim. Bir çok sivil toplum örgütlerinin açıkladığı konular. Gelin bunları yapalım. Onlara dahi yanaşmadılar. Böyle bir konsensüs olmadan biz de doğrusu böyle bir gerilimin tarafı olmak istemeyiz."
"KONUŞMASINI O GÜZEL GÜNLERİNDE DİNLEYEMEDİM"
Çocuklara gösterdiği ilgiyle ilgili görüntüleri izledikten sonra, torunları Ahmet Akif ile Ömer Tayyip'in şarkılar, marşlar, şiirler söyleyip söylemediklerinin sorulması üzerine Erdoğan, küçük torununun, "Tut-i mucize" adlı şarkıyı söylediğini anlattı.
Bunun yanısıra eve geldiğinde torunun kendisine, "Dede bana TRT Çocuk'u açın" dediğini anlatan Erdoğan, zaman zaman annesinin öğrettiği çocuk şiirlerini okuduğunu söyledi.
Kendisi için de bunların "dinlence" olduğunu dile getiren Erdoğan, haftaya da büyük torunu Ömer Tayyip'in Türkiye'ye geleceğini kaydetti.
"Konuşmasını o güzel günlerinde dinleyemedim, şimdi dinleme fırsatım olacak" diyen Erdoğan, bir başka soru üzerine de çocuklarının enstrüman çalmalarını istediğini söyledi.
Küçük kızının enstrüman çalma hevesini anlatan Erdoğan, kızının ABD'de okurken şan dersleri aldığını ve bunu hala sürdürdüğünü dile getirdi.
Çocuklarının çok iyi yüzdüklerini, kendisinin çocukları gibi yüzemediğini dile getiren Erdoğan, "Küçüğü ata filan biner. O yönde bayağı iyidir. Bu tür ekstra bazı şeylerin olması nedense ülkemizde, bazı mahfillerde anormal karşılanır. Kendileri için normal karşıladıklarını bizim çocuklarımız için anormal karşılıyorlar. Sanki uzaydan gelmiş garip mahluklar gibi" dedi.
A.A.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.