TÜRKİYE
okuma süresi: 7 dak.

Akşener: 20 sene önce nasıl Erdoğan'a koştuysam, bu sefer de Ekrem kardeşimin yanına koştum

Akşener: 20 sene önce nasıl Erdoğan'a koştuysam, bu sefer de Ekrem kardeşimin yanına koştum

Akşener, 'Bundan 20 sene önce nasıl Erdoğan'ın yanına koştuysam, bu sefer de Ekrem kardeşimin yanına koştum' dedi.

Yayın Tarihi: 21/12/22 14:28
okuma süresi: 7 dak.
Akşener: 20 sene önce nasıl Erdoğan'a koştuysam, bu sefer de Ekrem kardeşimin yanına koştum

İYİP Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında konuştu. Akşener, "Bundan yirmi sene önce, yaşadığı haksızlık karşısında, nasıl Sayın Erdoğan’ın yanına koştuysam, bu sefer de Ekrem kardeşimin yanına koştum. Nasıl Emine Hanım’ın yanına koştuysam, Dilek kızımın yanına koştum" dedi.

Akşener'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Çocuklarımıza sahip çıkmak iktidarın görevi değilse kimin görevidir. Koskoca Türkiye'nin gücünü kullanan iktidar çocukları koruyamıyorsa, mesuliyet almaktan kaçıyorsa ortalıkta ülke yönetiyorum diye gezemez. Siz bostan korkuluğu musunuz? Sadece kendi zenginliğinizi sağlamak için mi oradasınız? O koltuklarda sarayda sefa sürüp, özel uçakla maça gitmek için mi oturuyorsunuz? Beni Nur Elif ilgilendiriyor, onun için senden hesap soracağım. Sen bu memlekette varlık içinde yaşarken, sefa sürerken yokluktan ölen çocuklarımız için senden hesap soracağım.

Türkiye patolojik semptomlar gösteren tehlikeli zihniyetler tarafından yönetiliyor. Sosyopat bir yönetim anlayışıyla karşı karşıyayız. Bunu iktidar mensuplarının her hareketinde görüyoruz. Beceriksizlikleriyle fakirleştirdikleri asgari ücretlinin, emeklinin, memurun maaşlarında yaptıkları düzenlemede görüyoruz. Bu ne cürettir, bu ne utanmazlıktır, bu ne saygısızlıktır. Hayırdır Sayın Bakan sadaka mı dağıtıyorsunuz? Aile şirketinizde sosyal sorumluluk projesi yürütmüyorsunuz. Şimdi de milletimizle dalga mı geçmeye başladınız? Fındık kadar aklınız, incir çekirdeği kadar vicdanınız varsa söylediklerime kulak verin; bu ülkenin sahibi aziz ve cefakar Türk milletidir. Haddinizi bilin. Bu milletin haysiyetiyle oynamayın. Madem hazineye bereket gelsin istiyorsunuz hatırlatayım; hırsızlığın, yolsuzluğun, ahlaksızlığın olduğu yerde bereket olmaz.

'BU KARAR, RECEP TAYYİP ERDOĞAN’IN SEÇİM GÜNDEMİDİR'

Ben sayın Erdoğan’a çok acıdım. Bu kadar ahmaklar sürüsünü nasıl yanında topladı! Milletvekilimsi troller, bakanımsı trolle, gazetecimsi troller hayır diyor operasyonu meral Akşener yaptı. Sen neymişsin be Meral Akşener. Evet ne yapmışım, aramışım taramışım hakim değiştirmişim, sonra hapis cezası verdirmişim. Sonrası hiç! Çok ilginç, Sayın Erdoğan’ın her şeyi kendim yapayım diye bütün sistemin içine tükürüldü geldiğimiz noktada, bir kamyon ahmağın elinde oyuncak olan Erdoğan’la karşı karşıyayız.

Geçtiğimiz Çarşamba günü, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız, Ekrem İmamoğlu hakkında verilen, hapis ve siyasi yasak kararıyla AK Parti iktidarının; millet iradesini bastırmaya çalışan, bir vesayet rejimi olduğu, bir kez daha, gözler önüne serildi. Yargıyı, demokrasiye karşı, bir sopa olarak kullanan, 28 Şubat zihniyetinin, günümüzdeki temsilcisi olduğu, bir kez daha açığa çıktı. Seçimle alamadıkları İstanbul’u, hatta düzelteyim, seçimle alamayacakları İstanbul’u, yargı yoluyla almak için, yine bir rezilliğin, peşine düştüler. Kadınlara “sürtük” demenin, suç sayılmadığı bu ülkede, İçişleri Bakanı’nın “ahmak” sözünü iade etmek, suç sayıldı. Belediye Başkanı’na “ahmak” demek meşru; ama ahmak sözünü iade etmek, suç sayıldı. Aslında, Haziran ayında görülen davada, yargı kararını vermişti. Kararın açıklanmasına, iki gün kala, davanın hakimi değişti. Yani, seçimleri iptal ettikleri gibi, hakimi de iptal ettiler. Sonra da, bu saçmalığa ceza verecek bir hakim bulmak için, tüm Türkiye’yi taradılar. Ve sonunda, AK Parti teşkilatıyla, boy boy fotoğrafları olan bir hakimi, davanın başına atadılar. Sonuç? Sonuç ortada. Planlı ve programlı bir şekilde, siparişle çıkartılan, absürt bir ceza kararı… Bakın, altını çizerek söylüyorum: Bu karar, Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim gündemidir. Bu karar, millet iradesine yapılmış, vesayetçi bir müdahaledir. Bu karar, Türk demokrasisine vurulmuş bir darbedir.

Bundan yirmi sene önce, yaşadığı haksızlık karşısında, nasıl Sayın Erdoğan’ın yanına koştuysam, bu sefer de, Ekrem kardeşimin yanına koştum. Bundan 20 sene önce, nasıl Emine Hanım’ın yanına koştuysam, bu defa da, Dilek kızımın yanına koştum. Linç edilmeye çalışıldığında, Nasıl Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanına koştuysam, bu defa da, Ekrem İmamoğlu’nun yanına koştum. Ey Akit, 1999'da Kocaeli'nde milletvekili adayı olan, Meral Akşener'i panik içinde arayıp bizi ziyaret et dediğinizde, seçim çalışmasını bırakıp İzmit'ten sizi ziyarete gelmiştim.

Bugün, hedefleri Ekrem Başkan’dı. Bu yüzden, İYİ Parti olarak biz de, amasız, fakatsız onun yanındaydık. Bir saniye düşünmedik, bir dakika gecikmedik, haberi alır almaz yola çıktık. Demokrasimizin, sahipsiz olmadığını hatırlatmak için, İstanbulluların iradesinin, çiğnenemeyeceğini haykırmak için,  Kaybetme korkusundan gözü dönenlere karşı, dimdik durmak için, Saraçhane’deydik.  Biz dün neredeysek, bugün de oradayız. Kim ne derse desin, yarın da, aynı yerde olmaya devam edeceğiz. Şayet bu kafa, yarın da hedefine, Mansur Başkan’ı koyarsa; Bu sefer de, bir saniye düşünmeden, bir dakika gecikmeden, onun yanında dimdik dururuz.

Sayın Erdoğan'a harbiden çok acıdım. Bu kadar ahmaklar sürüsünü yanında nasıl topladı.

Önce şahsım önce koltuğum diyenlere inat İYİ Parti olarak biz önce millet önce memleket demeye inatla devam edeceğiz."

'NE CÜRETTİR, NE UTANMAZLIKTIR'

EYT konusundaysa Akşener, Hazine ve Maliye Bakanı Nebati'nin açıklamalarını eleştirdi. Akşener, "EYT’li kardeşlerimizin durumuna ilişkin, sorulan bir soruya, 'EYT mi?' diye cevap veren, Nebati Bakan, birbirinden ciddiyetsiz açıklamalarına, geçtiğimiz günlerde, bir yenisini daha ekledi. Çıktı, hiç utanmadan, zerre sıkılmadan, bu milletin gözünün içine baka baka; 'Asgari ücretliye de, memura da, emekliye de, ne verilse haklarıdır. Dar gelirliye, fakir fukaraya vermek, bereket getirir' dedi. Yanlış duymadınız. Aynen böyle dedi. Bu ne cürettir, ne utanmazlıktır" şeklinde konuştu.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.