TÜRKİYE
okuma süresi: 6 dak.

Işık Koşaner ve kuvvet komutanlarını istifaya götüren süreç...

Işık Koşaner ve kuvvet komutanlarını istifaya götüren süreç...

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner ve kuvvet komutanlarının emekliliklerini isteyerek görevlerinden ayrılmalarına giden süreç, 2010 Ağustos YAŞ'ında yaşanan krizle başladı. Komutanları istifaya götüren süreç, adım adım şöyle gelişti:

Yayın Tarihi: 30/07/11 09:32
okuma süresi: 6 dak.
Işık Koşaner ve kuvvet komutanlarını istifaya götüren süreç...
A- A A+

- İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, geçen yıl YAŞ'tan 9 gün önce, aralarında terfi bekleyen 11 generalin de bulunduğu 102 emekli ve muvazzaf subay hakkında yakalama kararı verdi. Mahkeme kararıyla birlikte TSK'da atama krizi baş gösterdi. TSK, Hasan Iğsız'ın Kara Kuvvetleri Komutanı olmasında direndi. Ancak Gül ve Erdoğan Iğsız'a karşı çıktı. Dönemin Jandarma Genel Komutanı Atila Işık'ın Kara Kuvvetleri'ne atanmasının uygun olacağına işaret eden Gül ve Erdoğan, Işık telkinini sürdürdü. Ancak Işık istifa edince Gül, sürpriz biçimde, Başbuğ yerine Koşaner'i, Köşk'e çağırdı. Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na Orgeneral Erdal Ceylanoğlu atandı.

- Genelkurmay Başkanlığı'na krizin gölgesinde başlayan Koşaner, görevi süresince Başbuğ'dan farklı bir tarz izledi. Koşaner, basın bilgilendirme toplantılarını bütünüyle kaldırdı.

Resepsiyon krizi arayı açtı

- Koşaner, hükümetle bugüne kadar en büyük krizi 29 Ekim resepsiyonunda yaşadı. Cumhurbaşkanı Gül, eşi Hayrünnisa Gül'ün katılımıyla ilk kez protokol resepsiyonu düzenledi. Koşaner'in türban hassasiyeti çerçevesinde resepsiyona katılmayarak orduevinde alternatif resepsiyon düzenlemesi, hükümetin tepkisine neden oldu.Erdoğan, "Ben Genelkurmay Başkanımıza, Cumhurbaşkanımızın bu resepsiyonuna katılmayışı ile ilgili kanaatlerimi paylaştım ve kendisine 'Yaptığınız bu iş doğru değil, yanlış yapıyorsunuz' dedim. 'Çünkü burası cumhurun başıdır, yani sizin alternatif kutlama yapmanız, çok ciddi bir tersleşmeye gidiştir, bu milletle sizi koparır' " diye tepki gösterdi.

- Koşaner'le ilgili en ciddi tartışmalardan biri de 18 Şubat 2011'de Deniz Kuvvetleri Komutanı Ora. Yiğit'le birlikte Hasdal Cezaevi'ni ziyaret etmesinin ardından yaşandı. Cezaevindeki generalleri ziyaret eden Koşaner'in sanık konumundaki generallere destek verdiği uzun süre tartışıldı.

- 2011'in ilk aylarında, Koşaner'in istifa etmesi konusunda üzerinde askeri çevrelerden gelen yoğun bir baskının bulunduğu, TSK'da, Koşaner'in açıklama yapmamasından kaynaklı rahatsızlık olduğu bilgileri kulislere yansıdı.

- Özellikle seçim öncesinde, operasyonların hızlanması, başta Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na atanması beklenen Bilgin Balanlı olmak üzere, üst düzey çok sayıda komutanın Balyoz davasının ikinci aşaması olarak nitelenen soruşturma kapsamında tutuklanmasının Koşaner üzerindeki baskıları büyük boyutlara çıkardığı belirtildi.

- Seçimden sonra devam eden operasyonların gölgesinde görevini sürdüren Koşaner'i ve kuvvet komutanlarını tutuklu komutanların eşlerinin kurduğu Vardiya Bizde Platformu ziyaret etti. Ziyarette, Koşaner'den davalara sahip çıkmasının istendiği bilgisi kamuoyuna yansıdı.

- 12 Haziran genel seçimi öncesindeki siyasi kampanyalar, asker ile hükümet arasındaki sıkıntıların da bir süre askıya alınmasına, kamuoyunun ilgi alanı dışında kalmasına neden oldu. Ak Parti'nin seçimde birinci parti olarak çıkması ve CHP'nin yemin tavrının neden olduğu krizin aşılmasından sonra iktidarın gündeminde, YAŞ'ın Ağustos toplantısı yeniden ilk sıraya girdi.

Köşk'te üçlü zirve

- Gül, 14 Temmuz'da 13.30'da, Çankaya'da Erdoğan ve Koşaner ile birlikte üçlü zirve toplantısı yaptı. Gül, Balyoz davası nedeniyle TSK'da 1 Ağustos'ta toplanacak YAŞ'ta ortaya çıkması beklenen terfi - atama sorunları nedeniyle mutad görüşme gününde Erdoğan ile Koşaner ile ayrı ayrı görüşmek yerine üçlü zirve yapmayı tercih etti.

- Zirvenin yapıldığı gün öğleden sonra 13 askerin şehit olduğu Silvan'da saldırı haberi, Türkiye'nin gündemine ateş gibi düştü. Askerin ihmalleri olduğuna ilişkin iddialar nedeniyle hem Genelkurmay hem de İçişleri idari soruşturma yaptı. İçişleri Bakanlığı, operasyonda yer alan komutanın görev yerini değiştirdi.

- Bu saldırının ardından terörle mücadelede polisin özel harekat timlerinin sayısının 15 bine çıkarılacağı ve terörle mücadelede polisin daha etkin hale getirileceğine ilişkin çalışmaların yapıldığı Erdoğan tarafından kamuoyuna açıklandı.

- Erdoğan, Azerbaycan gezisinden dönerken, yaptığı açıklamada, terörle mücadelede jandarma ve polisin birbirine entegre çalışacağını söyledi. Erdoğan, valilerin talep etmesi durumunda Kara Kuvvetleri'nin devreye gireceğini açıkladı. Böylece, terörle mücadelede TSK yerine İçişleri Bakanlığı'nın etkili olacağının mesajını yineledi.

Camide mesaj verdi

- Yaz dönemi çalışmalarını İstanbul Tarabya Köşkü'nde sürdüren Gül, önceki gün 'devlet günü' olan perşembe günü Ankara'ya gelerek, Erdoğan ve Koşaner ile ayrı ayrı olağan görüşmelerini yaptı. Gül önceki akşam İstanbul'a dönecekti. Ancak akşam perde arkasında yaşanan bazı gelişmeler üzerine Gül, İstanbul'a dönüşünü erteledi ve dün Çankaya'da üçlü zirvenin yapılacağı, önceki gece 23.00'da duyuruldu. Gül cuma namazı açıklama yaparak, kamuoyuna TSK'nın her kararını onaylamayacağının mesajını verdi.

Komutansız resepsiyon

YAŞ öncesi her yıl komutanların toplu olarak katıldıkları son etkinlik olması nedeniyle büyük ilgi çeken KKTC Silahlı Kuvvetler Günü resepsiyonuna, Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının görevlerini bıraktıkları haberinin kamuoyuna yansımasından kısa süre başlaması nedeniyle basın büyük ilgi gösterdi. Ancak komutanların katılmaması nedeniyle resepsiyon sönük geçti. Orgeneral rütbesinde katılan tek isim, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Org. Bekir Kalyoncu oldu. Pasta kesen Kalyoncu'ya soru sorulmasına izin verilmedi.

Milliyet

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.