Yunanistan'da hem umut hem endişe!
Yunanistan'da Trakya bölgesinde Türk azınlığın önemli yayın organlarından Azınlıkça Dergisi muhabiri, gazeteci Evren Dede, Yunanistan'da yaklaşan seçim öncesi politik atmosferi Kıbrıs Postası'na değerlendirdi.
"Toplumsal atmosfer korku, karamsarlık, umut, endişe veya öfke bulutlarıyla kaplı" diyen Dede, SYRIZA'nın 25 Ocak'taki seçimi kazanmasından ziyade, kazandıktan sonra uygulayacağı politikaların önemli olduğunu belirterek, "SYRIZA ülke yönetimini sağlayamazsa, ideolojik anlamda sola duyulan güvenin de zedelenmesi mümkün. Tabii bütün bunlar SYRIZA'nın iktidara gelmesi durumunda ne yapacağına bağlı. Tam tersine bütün ezilmiş sınıfların rahatlayacağı, Avrupa'ya yeni bir soluk getiren çok başarılı örnek bir sol hükümet de olabilir" dedi.
Neonazi Altın Şafak'ın üçüncülüğe oynadığını, SYRIZA'nın hükümette olması durumunda seçimlerden üçüncü çıkmış Altın Şafak'ın daha da tehlikeli olacağına işaret eden Dede, "olur da seçim sonucunda hakikaten üçüncü parti olurlarsa, bu Yunan siyasetini ciddi şekilde etkileyecektir. Hele hele radikal sol SYRIZA'nın iktidar olduğu bir Yunanistan'da neonazi Altın Şafak'ın üçüncü parti olması, tehlikeli bir döneme, her türlü provokasyona açık bir sürece işaret eder. İzleyip göreceğiz" dedi.
Hasan YIKICI
Yunanistan'da erken seçime günler kala Kıbrıs Postası, ülkedeki toplumsal ve politik atmosferi aktarmaya devam ediyor. Yunanistan'da Trakya bölgesinde Türk azınlığın önemli yayın organlarından 'Azınlıkça' dergisi muhabiri, gazeteci Evren Dede, Yunanistan'daki erken seçim öncesi politik atmosferi Kıbrıs Postası'ndan Hasan Yıkıcı'ya değerlendirdi.
"İç açıcı değil"

Evren Dede
"SYRIZA tek başına iktidara gelebilir"
Bu süreçte pek çok partinin de mum gibi yanıp tekrar söndüğünü, yeni partilerin kısa sürede yükseliş ve düşüş yaşadığını söyleyen Dede, siyaset arenasında tek kazançlı çıkan partinin iktidara hiç gelmeyen SYRIZA olduğunu vurguladı. Dede, "dolayısıyla halkın hiç denemediği ve söylemleriyle topluma umut vaat eden Radikal Sol SYRIZA olduğunu söyleyebiliriz. Oy oranları ekonomik krizin ardından öyle yükseldi ki, artık herkes birinci parti olduğunu söylemekle kalmıyor, SYRIZA'nın tek başına iktidara gelebileceğini konuşuyor" dedi.
Hem umut hem endişe
"Toplumsal atmosfer ise korku, karamsarlık, umut, endişe veya öfke bulutlarıyla kaplı" diyen Azınlıkça dergisini muhabiri Evren Dede, toplumun kabaca ikiye bölündüğünü ifade etti. Dede toplumsal atmosferi şu şekilde anlattı: "Korkan veya endişelenenler SYRIZA'ya mesafeyle yaklaşıyor. Yunanistan'ın euro para biriminden çıkabileceğini ve daha kötü günlerin geleceğini düşünüyorlar. Diğer yandan bundan daha kötüsü olmaz, ne olacaksa olsun diyenler de ciddi bir oranda. Yani euro para biriminden çıkılacağı ve çeşitli felaket senaryoları karşısında endişe duyanlar ile SYRIZA'nın mali krize son vereceğine inananlar arasında bölünen bir toplum var karşımızda."
"Neonazi tehlikesi: Altın Şafak üçüncülük için mücadele ediyor"
Neonazi Altın Şafak Partisi'nin 25 Ocak' alacağı oyun tam bir muamma olduğunu kaydeden Dede, anketlerde Altın Şafak'a oy verecek olup da oy vereceğini açıklamayanlar olduğunu fakat bunların da sayısının tam olarak bilinmediğini ifade etti. Dede, Altın Şafak'ın 2012 yılında aldıkları yaklaşık % 7 olan oy oranına ulaşamayacakları düşünüldüğü söyledi ve ekledi, "Ancak yapılan anketlerde Altın Şafak'a oy vereceğini açıkça söylemeyen, yani bunu saklayanlar var. Lideri ve birçok milletvekili tutuklu yargılanan faşist bir partiye oy vereceğini anketörlerden saklayan kitlenin yüzdesi meçhul. Şu anda hala üçüncü sıra için mücadele ediyorlar."
"Tehlikeli bir döneme işaret ediyor"
Neonazi Altın Şafak'ın anketlerde onca parti arasında 3'üncü ile 5'inci sıra arasında değişen yaklaşık %4 ile %6 arasında oy oranları olduğunu belirten gazeteci Evren Dede "olur da seçim sonucunda hakikaten üçüncü parti olurlarsa, bu Yunan siyasetini ciddi şekilde etkileyecektir. Hele hele radikal sol SYRIZA'nın iktidar olduğu bir Yunanistan'da neonazi Altın Şafak'ın üçüncü parti olması, tehlikeli bir döneme, her türlü provokasyona açık bir sürece işaret eder. İzleyip göreceğiz" dedi.
SYRIZA'nın %38'ya ihtiyacı var
Seçimden SYRIZA'nın büyük ihtimal birinci parti çıkacağını ancak tek başına iktidar olabilmesi için toplam oyların yaklaşık %38'ine ihtiyacı olduğunu söyleyen Dede, bu noktada %3 barajına takılarak parlamentoya giremeyen partilerin oy oranın önemli bir etken olacağını kaydetti. Dede şöyle konuştu: "Eğer parlamentoya giremeyecek partilerin oy oranı toplamda % 10'ları bulursa, SYRIZA'nın tek başına iktidara gelebilmesi için %36 oranında oy alması yeterli olacak. Dolayısıyla parlamento dışı kalacak partilerin toplam oy oranı, iktidarı belirleyen en önemli etkenlerden biri durumunda. Eğer seçim barajı sınırında dolaşan Yorgo Papandreu'nun yeni partisi KİDİSO ve milliyetçi ANEL partisi baraja takılırlarsa, bu durumun SYRIZA'ya tek başına hükümet kurabilmesi için yarayacağını söyleyebiliriz. Fakat bu iki parti dahil toplamda 7 parti parlamentoya girmeyi başarırsa, o zaman SYRIZA'nın sandalye sayısı tek başına hükümet kurmasına yetmeyebilir."
İkinci kez seçime gidilebilir
Öte yandan SYRIZA'nın birinci geldiği fakat tek başına hükümet kuramadığı bir durum olursa, SYRIZA lideri Aleksis Tsipras'ın diğer partilerle koalisyona gideceğine ihtimal vermediğini söyleyen Dede, "Tsipras büyük ihtimalle ikinci kez seçime gidecek ve halktan tek başına hükümet kurması için tam yetki isteyecektir" dedi.
Dede, milletvekili sayısı tek başına hükümet kurmaya yetmezse SYRIZA kurmayları başka partilerle koalisyonu tercih etmeyerek ülkeyi yeniden erken genel seçime götürebileceklerini ifade ederken, "eğer milletvekili sayısı tek başına hükümet kurmaya yeterli olursa ise SYRIZA kurmayları hiç gecikmeden cumhurbaşkanı adayını açıklayacak, cumhurbaşkanı seçilecek ve Troyka ile çetin pazarlıklara sahne olacak müzakereler derhal başlayacaktır. Ardından Troyka ile müzakerelerde çözüm bulunamazsa bir referandum veya bir erken seçim beklenebilir" dedi.
SYRIZA en önemli eşiğe yeni geliyor
SYRIZA lideri Tsipras'ın Yunanistan'ı mutlaka euro para biriminde tutacağı sözü veya merkez sola doğru kayması Parti'nin oy oranını arttırdığını bildiren Dede, "öyle bir süreç yaşıyoruz ki, radikal sol, ateist, komünist veya Marksist denen SYRIZA'yı bütün Yunanlıları kucaklayan bir SYRIZA'ya dönüştürmeye gayret ediyor Tsipras." Parti'nin gerçekleştirmiş olduğu açılımlarla hem oylarının yükseldiğini, hem de ilgi odağı haline geldiğini belirten Dede, "ancak sanırım SYRIZA en önemli eşiğe yeni geliyor" dedi.
"Başaramazsa sola duyulan güven zedelenebilir"
SYRIZA'nın iktidara geldiğinde ekonomik alanında başarısız olması durumunda bütün açılımlarını ve sempatisini kısa sürede heba edebileceğini söyleyen Dede, şöyle konuştu "Ülkenin EURO'dan çıkışına gidebilecek yeni bir kriz yaşanırsa veya ülke yönetimini sağlayamazsa, ideolojik anlamda sola duyulan güvenin de zedelenmesi mümkün. Tabii bütün bunlar SYRIZA'nın iktidara gelmesi durumunda ne yapacağına bağlı. Tam tersine bütün ezilmiş sınıfların rahatlayacağı, Avrupa'ya yeni bir soluk getiren çok başarılı örnek bir sol hükümet de olabilir"
Mutlaka etkileyecek
SYRIZA'nın 25 Ocak seçim zaferi değil ama seçimin ardından atacağı adımların Avrupa'yı mutlaka etkileyeceğini vurgulayan Dede, "gerçekçi olmak zorundayız" dedi ve devam etti: "Troykanın şart koştuğu kemer sıkma politikaları nedeniyle çok ağır çile çeken, işsiz, cebinde parası olmayan, ailesine bakamayan, servetini, gayrimenkulünü veya varlığını kaybetmiş ve bu yüzden de haklı olarak kızgın durumdaki Yunan halkının denenmemiş SYRIZA'yı iktidara taşımak istemesi çoğunlukla tepkisel bir durum. Dolayısıyla ekonomik kriz açmazından Yunanistan'ı kurtarabilirse, mutlaka diğer Avrupa ülkelerine de büyük bir umut aşılamış olacak. Solun kaderi bir anlamda SYRIZA'nın kendi ekonomi politikalarını başarıyla hayata geçirmesine bağlı."
Azınlıkça dergisi muhabiri Evren Dede, Yunanistan siyaetinin iki ana merkez partisi olan merkez sol PASOK ve merkez sağ Yeni Demokrasi Partisi ile ilgili de görüşlerini paylaştı. Dede, PASOK'un köklerinin tarihsel uzantıları olduğunu ve bir şekilde Yunan siyasetinde varolmaya devam edeceğini kaydederken, Yeni Demokrasi Partisi için ise çok güç kaybetmesine rağmen sağın amiral gemisi olmaya devam edeceğini belirtti. Merkez partilerin şu anda dağıldığını kaydeden Dede, "Ancak fırtına sona erdiğinde, iki güçlü ve merkeze yakın parti ile ideolojik temsili öne çıkaran küçük partiler şeklinde eski sistem sürecek diye düşünüyorum. Şu anda belki pek belli olmayabilir, lakin gidişat bu yönde" dedi. İşte Dede'nin PASOK ve Yeni Demokrasi Partisi değerlendirmesi:
"PASOK bir şekilde devam edecek"
"PASOK aslında üzerinde durulması gereken ilginç bir parti. Yunan siyasetinde önemli bir yeri var. Kamu memurlarından tutun yerel yönetimlere kadar ve hatta diğer bütün siyasi partilerin içinde bile kökü PASOK olan çok insan var. Ayrıca PASOK'tan doğmuş, yaşayan veya ölmüş onca parti var. Yani adı PASOK olmayan ama aslında PASOK olan partiler var. Ve bunca parçalanmaya ve oy kaybına rağmen PASOK hala var. Kayboldu, bitti, dediğiniz yerde yanılıyorsunuz, bir bakıyorsunuz başka bir şekle bürünerek varlığını sürdürüyor. Dolayısıyla bu kadrolar yaşadığı müddetçe PASOK'un Yunan siyaset sahnesinde bir şekilde devam edeceğini öngörebiliriz.
"Sağın amiral gemisi"
ND (Yeni Demokrasi) partisi de sağ seçmen açısından öyle. Sağın merkez amiral gemisi. Kökleri çok derinde. Evet ciddi güç kaybettiler tabii ancak sağda amiral gemisi olmaya devam ediyorlar ve büyük ihtimalle de bir sene içerisinde oylarını arttıracaktır. Bunda küçük partilere kaçan oyların geri dönüşü etkili olacaktır.
"Fırtına sona erdiğinde "
"Yunanistan'da politikanın anatomisi pek değişmeyecek gibi geliyor bana. Mali kriz döneminde seçmen irili ufaklı birçok partiye dağılmış olabilir. Ancak fırtına sona erdiğinde, iki güçlü ve merkeze yakın parti ile ideolojik temsili öne çıkaran küçük partiler şeklinde eski sistem sürecek diye düşünüyorum. Şu anda belki pek belli olmayabilir, lakin gidişat bu yönde.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.