Von Der Leyen: "Türkiye ile ne kadar iş birliği yapabileceğimizi göreceğiz"

Ankara’da Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmeden sonra basına yaptığı açıklamalarda AB Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen “önümüzdeki haftalarda AB’nin Türkiye ile ne kadar işbirliği yapabileceğini göreceğiz” dedi.  

Von der Leyen AB’nin olumsuz gelişmeleri ve özellikle Kıbrıs ve Yunanistan gibi AB üyesi ülkelere karşı tek taraflı eylemleri belirlemek konusunda tereddüt etmeyeceğini dile getirerek işbirliği için temel konunun mülteciler olduğunu vurgulayarak mültecilerin Yunan adalarından Türkiye’ye geri gönderilmesi operasyonlarının hemen başlamasını istedi.
Ursula von der Leyen, Türkiye’nin verimli yollarla aşamalı olarak AB ile yeniden işbirliği yapmaya ilgi gösterdiğini belirterek Türkiye ziyaretinin bu seçeneğe ivme kazandıracağını kaydetti.

Von der Leyen, bu açıdan, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesini çok iyi bir ilk görüşme olarak niteleyerek AB ile Türkiye arasında güçlü bir işbirliğinin yararlı olabileceği dört alanı anlattı.

Bunları, AB’nin Türkiye’nin başlıca ithalat ve ihracat ortağı olması nedeniyle ekonomik bağlar, Avrupa şirketlerini Türkiye’nin kritik yatırım kaynakları olarak sayarken Türkiye’nin Gümrük Birliği ile pek çok değer zincirinde önemli bir ortak olduğuna değindi.
 
Komisyon Başkanı, ticaretin daha çok teşvik edilmesiyle, Gümrük Birliğindeki mevcut zorlukların göğüslenebileceğini ve Gümrük Birliği çerçevesinin modernizasyonu için çalışacaklarını söyledi. Bunun yanı sıra, AB’nin devlet ve özel sektör işbirliklerini güçlendirmek için, yeşil ve dijital dönüşümlü yenilikçi yolları incelemeye hazır olduğunu duyurdu.
İşbirliğinin güçlendirileceği ikinci alanın üst düzey diyalog olduğuna değinen Başkan von der Leyen, başlıca konunun iklim ve mülteciler olduğunu ve bu tür üst düzey diyalogların karşılıklı ilgiye sahip olduğunu söyledi.
 
Komisyon Başkanına göre üçüncü sütun kişiler arasında işbirliği ve temasların güçlendirilmesi yollarıdır. Türkiye’nin geçmişte Erasmus + ve Horizon Europe gibi Avrupa programlarına katılımının çok değerli olduğunu hatırlatan Von der Leyen, AB’nin her iki tarafın da karşılıklı yararları için bu işbirliğini arzuladığını vurguladı.

Dördüncü işbirliği alanını mülteciler ve göçmenler olarak sınıflandıran Başkan Von Der Leyen, AB-Türkiye 2016 beyannamesinin geçerli olmaya devam ettiğini, özellikle Suriyeli göçmenlerin Türkiye’ye kabulü ve insan ticaretine karşı olumlu sonuçlar getirdiğini hatırlattı. Yasa dışı dolaşımların sonuç verici bir şekilde göğüslenebilmesi için Türkiye’nin verdiği sözlere bağlı kalmasını istedi.

Mültecilerin Yunan adalarından Türkiye’ye geri dönüş operasyonlarının hemen başlamasını isteyen Başkan von der Leyen bunu kritik bir taahhüt ve iyi niyet örneği olarak nitelendirdi.

AB’nin kendi tarafından Türkiye’de konuk edilen dört milyon göçmene ve toplumların kabulüne destek vermeye devam edeceğini, temel insani ihtiyaçları sağlayacağını, eğitim ve sağlık hizmetlerini desteklemeye devam edeceğini ama gelecekte AB fonlarının göçmenlere daha iyi yaşam olanakları sunabilmesi gerektiğine vurgu yaptı.

Avrupa finansları için kendi kişisel taahhüdünü dile getiren Ursula von der Leyen, AB’nin desteğinin Avrupa’nın Türkiye’ye dayanışmasını, ortak istikrara yatırımını gösterdiğini ve bunun Lübnan ve Ürdün gibi diğer önemli kabul ülkeleri için de geçerli olduğunu sözlerine ekledi.

Von der Leyen salı günü öğleden sonra Amman’a gideceğini ve Komisyonun çok yakında ilgili önerilerini sunacağını belirtti.

AB’nin Türkiye ile samimi ve ortaklığa dayalı, tarafları yakınlaştıran noktaları güçlendirecek ve ayıran noktaları göğüsleyebilecekleri bir işbirliği istediğini sözlerine ekleyen Başkan von der Leyen, kendisinin ve Charles Michel’in temel haklara ve devlet hukukuna saygının AB için hayati önem taşıdığını vurguladıklarını ve bunun ilişkilerin kopmaz bir parçası olması gerektiğini hatırlattı.

Türkiye’nin Avrupa Konseyi kurucusu üyesi olarak taahhüdünü açıkladığı uluslararası insancıl hukuka, kanunlara ve standart haklara saygı göstermelidir diyen Başkan Leyen Türkiye’nin kadınların ve çocukların şiddette karşı korunmasıyla ilgili İstanbul Sözleşmesi’nden ayrılmasından duyduğu derin endişeyi dile getirdi.

Komisyon Başkanı son olarak, gelecekte daha iyi ilişkilere doğru ilerlemek istediklerini belirterek gelecek haftalar ve aylarda ne kadar uzağa gidilebileceğinin belli olacağını vurguladı.