İsrail, Kıbrıs üzerinden İran'ı yok etmeye hazır!

İsrail Başbakanı Naftali Bennett, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Yönetim Kurulu’nu nükleer programı konusunda İran’ı açıkça uyarmaya çağırdı. Diğer yandan İsrailli üst düzey bir yetkili, İran'ın halihazırda üç nükleer bomba yapmaya yetecek miktarda zenginleştirilmiş uranyuma sahip olduğunu söyledi.

Geçtiğimiz hafta UAEA Genel Direktörü Rafael Grossi ile bir araya geldiğini aktaran Bennett, “Anlaşma olsun ya da olmasın İsrail'in İran'ın nükleer programına karşı hareket özgürlüğünü sürdürmesi gerektiği yönündeki tutumunu ilettim. Bu tutumu dile getirdiğimiz gibi aynı zamanda destekliyoruz ve bunun için çalışıyoruz” açıklamalarında bulundu.

Bennett İsrail'in İran ile çatışmada diplomatik çözümden yana olduğunu, ancak bağımsız hareket edebileceğini söylemiş, önleyici bir savaş başlatabilecekleri tehdidini üstü kapalı şekilde yenilemişti.

Güvenlik kurumunun güçlü muhalefetine rağmen İran karşıtı söylemini artıran Bennett, “İran'ın İsrail'e kendisine bağlı taraflarca saldırdığı, ancak zarar vermekten kaçındığı dokunulmazlık günleri bitti. Bugün İsrail İran’ı vurmak için özgürce çalışabilir; artık ellerini bağlayacak hiçbir şey yok” vurgusunda bulundu.

Salı günü Knesset'e bağlı Dışişleri ve Güvenlik Komisyonu'nun bir toplantısında söz alan Bennett, hükümetinin geçtiğimiz yıl İsrail'in İran'a yönelik politikasında bir dönüm noktası başlattığını ifade etti.

Kendi hükümetinin bir önceki Netanyahu hükümeti gibi çok konuşup az icraatta bulunmadığını vurgulayan Bennett, resmi Facebook hesabından yaptığı açıklamada, “Geçtiğimiz yıl, İsrail'in İran'a yönelik stratejisinde değişime gidilen bir yıl oldu. İsrail Devleti geçtiğimiz yıl boyunca son 10 yıldaki gibi İran ahtapotunun yalnızca kollarına değil, direk başına saldırdı” ifadelerini kullandı.

Diğer yandan üst düzey İsrailli bir yetkili dün yaptığı açıklamada, İran'ın halihazırda üç nükleer bomba yapmaya yetecek miktarda zenginleştirilmiş uranyuma sahip olduğunu söyledi. 7. Kanal’ın haberine göre söz konusu yetkili, İran'ın bölge istikrarı için gerçek bir tehdit oluşturacak şekilde yüklü miktarda zenginleştirilmiş uranyum elde ettiğini vurguladı.

Kimliği açıklanmayan yetkili, UAEA Yönetim Kurulu'nun İran'ı yükümlülüklerini yerine getirmeye çağıran bir karara oy vereceğini, ancak İran rejimini eleştirmeyeceğini açıkça ifade etti. Yetkili, söz konusu oylamanın ardından Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) ise İran'a yaptırım uygulanması üzerine duracağı umudunu dile getirdi.

UAEA Yönetim Kurulu’nun Pazartesi günü başlayan faaliyetlerinin bir hafta sürmesi bekleniyor. Bu vesileyle İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz, Başbakan Bennett'ın UAEA Genel Direktörü Grossi’yi İran'ın nükleer faaliyetleri hakkında bilgilendirdiğini aktardı. Bakan Gantz aynı zamanda uluslararası toplumun uranyum zenginleştirme ve nükleer bomba üretimi konusunda cesaretini kırmak için İran'a karşı harekete geçmesi gerektiğini vurguladı.

Diğer yandan ordu ve güvenlik birimlerinden birçok lider Bennett’ın açıklamalarına itiraz ederek bu açıklamaların ‘gereksiz provokasyon’ olduğu değerlendirmesinde bulundu. Şarku’l Avsat’ın Yediot Ahronot gazetesinden aktardığı habere göre üst düzey bir güvenlik kaynağı, “Bu meydan okuyucu açıklamalar bize misilleme yapması için İran'ı kışkırtıyor. İran’ın misilleme planı yaptığına şüphe yok. Bizim ise bu yönde onları cesaretlendirmek ve planlarını gerçekleştirmeye zorlamak için hiçbir nedenimiz yok” vurgusunda bulundu.

Diğer bir kaynak ise “Böyle bir dönemde ağızların sıkıca kapatılması gerekiyor. Nitekim ABD ve UAEA diplomatik çabalar yürütüyor. Onları sabote ettiğimizi düşünmemeliler” ifadelerine başvurdu.

İsrail eski Askeri İstihbarat Başkanı Amos Yadlin, siyasi ve askeri liderliği İran'ın misilleme tehditlerini oldukça ciddiye almaya çağırmıştı. Aynı zamanda “Herhangi bir siyasi veya askeri pozisyonum olmasa da şahsen bu tehditleri dikkate alıyorum. Bu nedenle Türkiye'ye veya yakın bir ülkeye seyahat etmeyi düşünmüyorum” ifadelerini kullandı.

Maariv gazetesi, dün, İran ile mücadele konusunda iddialı ifadelere karşı uyarıda bulundu.

Tel Aviv'in ABD’den eşi görülmemiş askeri yardımlar almasına rağmen İsrail Hava Kuvvetleri'nin İran'a karşı başarılı bir saldırı yürütecek kadar gelişmediğine dikkat çekilen haberde “İran nükleer programının havadan hedef alınamayacak kısımları var. Uzmanlar, İsrail hava saldırısının en fazla yapabileceğinin İran programının altyapısını 18 aya kadar ertelemek olduğu düşüncesinde” ifadeleri kullanıldı.

Son yıllarda İranlıların nükleer alanda çok fazla bilgi birikimi edindiğinin ifade edildiği haberde, dolayısıyla Tahran’ın hasar görmüş altyapıyı birkaç gün içerisinde yeniden inşa edebileceği ve destekleyebileceği belirtildi. Aynı zamanda “İran, bir nükleer bombada kullanılacak hızlıca bölünebilir malzeme üretimi için gerekli tüm bilgileri elinde tutuyor. Bomba başlıklı balistik füze üretimi bilgisine sahip. Ancak yine de nükleer tesisi tek başına inşa edecek bilgiden ve nükleer silah sahibi olma kararından yoksun” ifadeleri kullanıldı.

Söz konusu haberde aynı zamanda İsrail'in Akdeniz üzerinden Kıbrıs’a yönelik gerçekleştirdiği son tatbikat ile aslında yer üstü ve yer altından İran'ın nükleer programının birçok bileşenini yok edecek bir saldırıya hazırlanıldığına dikkat çekildi. Ancak Kum şehrinde kayalık arazide onlarca metre derinliğe inşa edilen zenginleştirme tesisinin, İsrail Hava Kuvvetleri’nin burada ciddi hasar oluşturma kabiliyeti konusunda şüphe uyandıran bir meydan okumayı temsil ettiğine de değinildi. Gazetenin bildirdiğine göre İsrail Hava Kuvvetleri tarafından 2012'den bu yana İran'a saldırılması hususunda kaydedilen en kapsamlı simülasyonun yürütüldüğü söz konusu tatbikatta, uçak kazaları ve pilot kurtarma operasyonları simüle edildi.