Moskova, Washington’u Ukrayna’ya müdahale etmekle suçladı

Rusya Savunma Bakanlığı, ABD’yi Ukrayna’da devam eden “askeri operasyonlara” doğrudan müdahale etmekle suçladı.

Bakanlık, Kiev’in açıkladığı istihbarat bilgileri ile Washington’un Ukrayna ile birlikte Rus ordusuna ve Moskova yanlısı ayrılıkçıların mevzilerine yönelik füze saldırısı düzenlediğini iddia etti.

Bakanlık, Moskova ve Kiev Zaporijya nükleer santralinin statüsü hakkında tartışmalar yürüttüğü bir dönemde söz konusu açıklamada bulundu. Taraflar, Zaporijya’nın uçuşa yasak bölge olarak ilan edilmesi hakkında tartışıyor. Rusya, Ukrayna’nın bölgede provoke edici hareketlerde bulunması konusunda uyarıda bulundu.

Moskova, Washington’un Kiev’e Rus kuvvetlerinin uydu görüntülerini ve bilgilerini verdiğini belirtmişti. Ancak Savunma Bakanlığı, ilk defa ABD’nin Ukrayna’daki savaşa doğrudan müdahale ettiğini öne sürdü.

Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü İgor Konaşenkov, “Ukrayna İstihbarat Merkezi, Kiev ve Washington arasındaki ABD yapımı HIMARS sisteminin saldırıları hakkında iletişim kurmaktadır. Merkez, bu iletişimi dikkate almaktadır” dedi.  Ukrayna Savunma Bakanlığı Genel İstihbarat Dairesi Başkan Yardımcısı Vadim Skibitsky, “Füzelerin fırlatılmasından önce her iki ülkenin istihbarat servisleri arasında tam bir koordinasyon var. Bu, Washington’un hedeften memnun olmadığı durumda saldırıları durdurmasını sağlıyor” açıklamasında bulunmuştu.

Konaşenkov, Skibitsky’nin açıklamalarının, Beyaz Saray ve Pentagon’un açıklamalarının aksine ABD’nin Ukrayna’daki çatışmalara doğrudan müdahale ettiğinin kesin bir kanıtı olduğunu belirtti.  Konaşenvko, “Donbas ve diğer bölgelerdeki yerleşim bölgelerine yapılan, sivil altyapıyı hedef alan ve sivillerin toplu bir şekilde hayatını kaybetmesine neden olan roket saldırılarından doğrudan ABD Başkanı Joe Biden yönetimi sorumludur” dedi.

Skibitsky, ABD’nin sağladığı füzelerin Rusya’nın yakıt ve mühimmat depolarını ve Ukrayna’nın doğusundaki karargahları hedef almasına ilişkin bir soruya “Bu özel durumda ABD istihbaratı tarafından verilen bilgileri kullanıyoruz” dedi. Skibitsky, Ukrayna silahlı kuvvetlerinin saldırı sırasında İngiltere ve ABD’nin uydu görüntülerini kullanıp kullanmadığını cevaplamadı ancak Ukrayna’nın çok iyi görüntülere sahip olduğunu belirtti. Başkan Yardımcısı Skitibtsky, Ukrayna’nın İngiltereli ortakları ile çok iyi bir iş birliğine sahip olduğunu ve dost istihbarat teşkilatları ile iyi bağlantıları olduğunu ifade etti. Skibitsky, başka bir açıklamasında Kiev’in Varşova ile ortak operasyonlar yürüttüğünü belirterek “Polonya ile çok üst düzeyde iş birliğimizi ve ortak operasyonlarımızı konuşuyoruz” açıklamasında bulunmuştu. Skibitsky, istihbarat alanında ABD’nin ve İngiltere’nin ‘bilgiden teçhizata kadar gerekli konularda destek verdiğini belirtmişti. Yapılan açıklamada Ukrayna’nın Batılı ortakları tarafından sağlanan destek hakkında ayrıntı verilmedi. Avrupa’nın, ‘doğru bilgileri zamanında sağladığı’ ifade edildi.

Rus ve Batılı uzmanlar, ABD yapımı HIMARS roket sisteminin savaşın seyrini değiştirdiğini ve Ukrayna’nın büyük ölçekli saldırılara karşı yanıt vermesini sağladığını açıklamıştı. Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, üst düzey Rus askeri personeline yaptığı konuşmada Ukrayna’ya ihraç edilen ABD silahları hakkında bilgi verdi. Şoygu, Rus ordusunun geçtiğimiz günlerde 33 ABD yapımı obüsün yanı sıra 6 HIMARS roket rampası ve 200’den fazla füzeyi imha ettiğini açıkladı. Savunma Bakanı, “Ukrayna’ya verilen Batılı silahlar, bölgenin güvenliğini ciddi bir şekilde tehdit ediyor” uyarısında bulundu.

Şoygu, Rus ordusunun Donetsk topraklarını ve son zamanlarda bölgedeki 6 kasabayı kurtardığı belirtti. Yapılan açıklamada Rusya’nın 3 bin 600 megavatlık kapasitesi ile Avrupa’nın en büyüğü olan Uglegorsk Termik Santrali’ni kontrol altına aldığı ve hava savunma kuvvetlerinin ‘kurtarılmış topraklardaki’ sivilleri koruduğu ifade edildi. Şoygu, geçtiğimiz ay 34 Ukrayna uçağının düşürülmesi ve yabancı ülkelerden ithal edilen 226 roketin yanı sıra 39 Toçka füzesinin ele geçirilmesi ile binlerce sivilin hayatının kurtarıldığını belirtti.

Rusya ve Ukrayna’nın, Rus işgal kuvvetleri tarafından kontrol edilen Zaporijya nükleer santralinin durumu hakkındaki tartışmaları şiddetleniyor. Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması (NPT) konferansında taraflar, birbirini suçladı. Kiev, Ukrayna’daki santraller üzerinin bulunduğu bölgelerin uçuşa yasak bölge olarak ilan edilmesini talep etti. Ukrayna Dışişleri Bakan Yardımcısı Nikolay Toçitskiy, küresel bir nükleer felaketin önlenmesi için ortak eylemlere ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Toçitskiy, “Ukrayna’daki santrallerinin uçuşa kapatılmasını ve bize hava savunma sistemleri verilmesini istiyoruz” dedi.

Avrupa bölgesinin en büyük nükleer santrallerinden biri olan Zaporijya nükleer santrali dahil olmak üzere Ukrayna’da 15 nükleer reaktörden oluşan 4 nükleer santrali faaliyet gösteriyor. Rusya, Ukrayna’nın provoke edici hareketlerde bulunmasına karşı uyarıda bulunarak Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’na (UAEA) Ukrayna’nın santral çevresini bombaladığına dair kanıt sunduğunu belirtti.

Rusya, ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken’ın Rus ordusunun Ukrayna’nın Zaporijya nükleer santralini askeri üs olarak kullandığı iddialarını reddetti. NPT konferansında Moskova, suçlamaları reddederek santralde askeri güç bulunmadığını ancak santralin güvenliğini sağlamak için sınırlı sayıda askeri personelinin görev başında olduğunu belirtti.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, konferansta yaptığı konuşmanın başında katılımcıları ve konukları selamladı. Putin, yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:

“NPT’nin bir üyesi olarak anlaşmanın ruhuna bağlıyız ve yükümlülükleri tam olarak yerine getiriyoruz. ABD ile nükleer silahların sınırlandırılmasına ilişkin ikili anlaşmalardaki yükümlülüklerine uyuyoruz.”

Putin, ‘Rusya’nın tüm ülkelerin eşit ve bölünmez güvenliğini savunduğunu belirterek hiçbir tarafın galip gelemeyeceği nükleer savaşın çıkmasına izin vermesinin mümkün olmadığını’ ifade etti.