DÜNYA
okuma süresi: 7 dak.

Fransa İran’ın tutukladığı vatandaşları için Avrupa’da destek arıyor

Fransa İran’ın tutukladığı vatandaşları için Avrupa’da destek arıyor

Paris, vatandaşlarını İran hapishanelerinden çıkarmak için Avrupa'dan destek arıyor...

Yayın Tarihi: 27/01/23 17:50
okuma süresi: 7 dak.
Fransa İran’ın tutukladığı vatandaşları için Avrupa’da destek arıyor
A- A A+

Fransız makamlarının İran'ı, Paris'in “devlet rehineleri” olarak gördüğü yedi Fransız vatandaşını serbest bırakmaya çağıran sürekli çağrılarına rağmen Tahran kulaklarını tıkamaya devam ediyor. Paris’teki kaynaklar, İran'ın “çifte vatandaşlar da dahil olmak üzere yabancı mahkumları takas için bir para birimi olarak kullandığına” inanıyor.

Paris'in son girişimi, Fransa Dışişleri Bakanı Catherine Colonna'nın çarşamba günü İranlı mevkidaşı Hüseyin Emir Abdullahiyan ile yaptığı telefon görüşmesiydi. Ancak Bakan’ın telefon görüşmesinin ardından attığı tweette, keyfi olarak gözaltına alınan 7 Fransız rehinenin derhal serbest bırakılmasını ve uluslararası hukuka saygı gösterilmesini yeniden talep ettiğinin belirtilmesi, görüşmeden bir sonuç alınamamış olduğunu gösteriyor.

Fransız Bakan, İran rejiminin infazları da içeren protesto hareketlerine karşı uyguladığı baskıyı Fransa'nın kınadığını da sözlerine ekledi. Durum böyle olduğu ve Fransız baskısı tek başına yeterli olmadığı için Paris, Tahran ile iletişim hattını sürdürmek istiyor. “Almanya, Belçika, İsveç ve Avusturya dahil” birçok Avrupa ülkesinin İran'da rehineleri olduğu göz önüne alındığında Fransa, yüzünü Avrupa Birliği'ne (AB) çevirdi. Buradaki gaye, Avrupalıların rehinelerini serbest bırakmaya zorlamak için İran'a çeşitli baskılar uygulayacak bir gruba güvenmeleridir.

Fransa Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Anne-Claire Legendre, haftalık basın toplantısı kapsamında, Paris'in koordineli bir Avrupa tepkisine ulaşmak için Avrupa düzeyinde çalıştığını belirtti. Geçtiğimiz Pazartesi günü Brüksel'de AB dışişleri bakanları toplantısında Colonna toplu eylem çağrısında bulundu. Ayrıca bu konu önceki gün Konsolosluk İşbirliği Komitesi çerçevesinde yeniden gündeme getirildi. Legendre, Fransa'nın “bu durumda maalesef yalnız olmadığını” belirtti ve ülkesinin amacının “tüm Avrupalı ​​rehinelerin derhal serbest bırakılmasını sağlamak için uygun yanıtlar almak üzere birlikte çalışarak farklı analizleri paylaşmak” olduğunu kaydetti.

Paris, geçen Ekim ayı başında tutuklanan Fransa ve İrlanda çifte vatandaşı Bernard Phelan'ın sağlığından derin endişe duyuyor. Ailesine göre Bernard, seyahat şirketlerine danışmanlık faaliyetleri kapsamında İran'a gitti. Fransa Dışişleri Bakanlığı dün, gecikmeden tıbbi bakım alabilmesini talep etti. Legendre'ye göre Tahran'ın bu talebi reddetmesi “kabul edilemez”.

Legendre, Bakan Colonna'nın Phelan'ın kişisel durumu hakkında Abdullahiyan ile konuştuğunu ve Paris'in “onun sağlığından tamamen İranlı yetkilileri sorumlu tuttuğunu” sözlerine ekledi. Colonna Pazartesi günü yaptığı açıklamada, “Avrupalılar olarak bu duruma tepkimizi düşünme zamanının geldiğini” söyledi. Colonna’nın Belçikalı mevkidaşı Hadja Lahbib, “Gözaltına alınan Avrupa vatandaşlarının sayısı artıyor ve bu durum kesinlikle kabul edilemez” diyerek ona destek verdi ve “27 ülkenin birlikte İran makamlarına açık ve net bir mesaj vermesi gerekiyor.” dedi.

Öte yandan Fransız bir aile, geçtiğimiz Eylül ayının sonundan bu yana İran'da tutuklu bulunan oğulları Louis Arnault'un kimliğini açıkladı. Ailesi Jean-Michel ve Sylvie Alois tarafından yazılan açıklamada, “Arnault’un, dünyayı tanımak ve daha iyi anlamak için dolaşmak isteyen sıradan bir vatandaş” olduğu ifadeleri kullanıldı. Açıklamada, Arnault’un “2 Eylül 2022'de İran'a varmadan önce onu Paris'ten İtalya, Yunanistan, Türkiye, Gürcistan ve Ermenistan'a götüren dünya çapında bir yolculuktan sonra İran'a geldiği” belirtildi.

“Aynı ayın 28'inde Tahran'da keyfi olarak tutuklandı ve Tahran'daki Evin Cezaevi’ne atıldı” diyen ebeveynler, oğullarının “herhangi bir protestoya katılmadığını ve İran'a, hükümetine veya İslam'a karşı herhangi bir düşmanlık ifade etmediğini” vurguluyorlar.

Ebeveynler, yedi haftadır ondan haber alınamadığından şikâyet ederek tutukluluk koşullarından ve iletişim eksikliğinden endişelerini ve bunun “fiziksel ve psikolojik ciddi yansımalarından” korktuklarını dile getiriyorlar. Aileye göre “sessizlik ve tedbir politikası işe yaramıyor.” Bazı rehinelerin aileleri tarafından keyfi tutuklamaları kınamak üzere yarın (Cumartesi) İnsan Hakları Meydanı olarak da adlandırılan Trocadero Meydanı’nda toplanma çağrısı var.

Buna paralel bir bağlamda, Avrupalı ​​dışişleri bakanları geçen Pazartesi günü yaptıkları toplantıda, protesto hareketlerini bastırmadaki rolü nedeniyle İran Devrim Muhafızları Ordusu’nu (DMO) Avrupa terör örgütleri listesine almak konusunda hâlâ çekimserler. Bu durum, 27 bakan ve AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'in Avrupa Parlamentosu'nun (AP) kararına yanıt vermesini engelleyen nedenlerle ilgili birçok soruyu gündeme getiriyor. Öyle ki, ezici bir çoğunlukla DMO’nun terör listesine dahil edilmesi ve İran'ın iki liderine (Dini Lider Ali Hamaney ve Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi) yaptırım uygulanması lehinde oy kullanıldı. Fransa Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, bu konuda bakanların bir sonraki adıma geçmeden önce AP kararına yanıt vermenin ne ölçüde mümkün olduğunu öğrenmek için Borrell'in “yasal inceleme” sunmakla görevlendirildiğini söyledi. Ayrıca, İran'ın sonuçları ağır olacak bu tür bir eyleme karşı uyarıda bulunduğunun unutulmaması gerektiğini belirtti.

İranlı yetkililerin söylediği şeyler arasında, görevi İran'ın nükleer programını izlemek olan uluslararası müfettişlerle iş birliğini durdurmak ve hatta onları sınır dışı etmek vardı. Hatta daha da ötesi İran’ın, Kuzey Kore'nin hâlihazırda yapmış olduğu gibi Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması'ndan çıkması ve Rusya ile iş birliğini güçlendirmesi de söylenenler arasındaydı.

Bu tür bir karar yakın zamanda alınacak gibi görünmüyor. Legendre, kendisine Fransa'nın DMO’yu terör listesine almayı destekleme veya reddetme konusundaki tutumu sorulduğunda, Bakan Colonna'nın geçen Pazartesi günü Paris'in “herhangi bir kararı dışlamadan ortaklarla çalıştığını” belirttiğini söyledi. Borrell, geçtiğimiz Pazartesi günü, 27 Avrupalı bakanın “yargı kararı” olmaksızın böyle bir tedbiri kabul edemeyeceğini söylemişti. Ve daha önce, AP'nin talep ettiği gibi bir yaptırımın, nükleer dosya, Ukrayna savaşında Rusya’ya verdiği destek, bölgedeki rolü ve rehineler dosyasına atıfta bulunarak İran'la bekleyen diğer dosyaları etkileyeceğini açıklamıştı. Bütün bunlar, DMO adının eklenmesinin yarın olmayacağı inancına yol açıyor.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.