Nijerya’da güvenlik sorunu Cumhurbaşkanı Tinubu’nun başını ağrıtıyor: Çok sayıda öğrenci kaçırıldı
Ülkemizde de "güvenlik sorunları" ile anılan bazı Nijeryalı üniversite öğrencilerinin ülkelerinde kaçırılması olayı, Nijerya Cumhurbaşkanı Bola Ahmed Tinubu'nun karşı karşıya olduğu büyük güvenlik zorluklarını yeniden gündeme getirdi.
Tinubu, birkaç ay önce Cumhurbaşkanı olarak göreve başladığından beri, güvenlik dosyasının yönetiminin en önemli önceliklerinden biri olacağını taahhüt etti.
Uzmanlar, olayın ‘Nijerya'daki suç örgütleri ile terör örgütleri arasında artan bir işbirliğini yansıttığını’ düşünüyor.
Nijerya'nın kuzeybatısındaki Zamfara eyaletinde bir üniversiteyi ve çevresini hedef alan saldırıda silahlı kişiler 30'dan fazla kişiyi (en az 24'ü kız öğrenci) kaçırdı. Saldırı, bir üniversitenin yakınındaki Sabonta Gida köyünde gerçekleşti. Yerel sakinlerin ifadelerine göre silahlı kişiler, üç kız öğrenci yurduna baskın düzenledi ve orada bulunanları zorla alıkoydu. Bu, Tinubu'nun iktidara gelmesinden bu yana bir üniversiteyi hedef alan ilk toplu kaçırma olayı oldu.
Nijerya Cumhurbaşkanlığından geçtiğimiz Pazar günü yapılan açıklamada Tinubu, mağdurların ailelerine ‘kaçırılan tüm kadın ve erkekleri kurtarma’ sözü verdi ve faillerin ‘bedelini ödeyeceğini’ vurguladı.
Zamfara Eyalet Polisi Sözcüsü Yazid Abubakar, geçtiğimiz Pazartesi günü Amerika'nın Sesi (Voice of America) radyosuna yaptığı açıklamada, güvenlik güçlerinin şu ana kadar kaçırılan yedi kişiyi kurtarmayı başardığını ve diğerlerinin kurtarılması için çalışmaların devam ettiğini söyledi. Ayrıca, olayın yaşandığı bölgede güvenlik güçlerinin yoğun bir şekilde konuşlandırıldığını, normal hayatın yeniden başladığını ve öğrencilerin okullara döndüğünü belirtti. Abubakar, güvenlik güçlerinin ‘bu tür olayların bir daha tekrarlanmaması için her türlü çabayı göstereceğini’ vurguladı.
Bu gelişme, Boko Haram örgütünün Borno Eyaleti'nin Chibok kasabasındaki yatılı okullarından yaklaşık 270 kız çocuğunun kaçırılmasının sorumluluğunu 2014 yılında üstlendiği ‘Chibok Kızları’ vakasını akla getiriyor. Bunlardan yaklaşık 100'ü hâlâ kayıp. Dava uluslararası alanda geniş yankı uyandırırken sosyal medyada kızların serbest bırakılmasını talep eden yerel ve uluslararası kampanyalar başlatıldı.
Afrika meseleleri konusunda uzmanlaşmış Çadlı analist İsmail Muhammed Tahir, Nijerya'nın kuzeybatısındaki güvenlik yokluğunun temel nedeninin kalkınmanın olmaması ve yoksulluğun yaygınlaşması olduğunu ve bu durumun gençleri bölgedeki bu suç gruplarına ve diğer terör gruplarına katılmaya ittiğini düşünüyor. Tahir, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, ‘silahlı çetelerin ve eşkıyaların bu bölgede terör örgütleriyle işbirliği yaptığına ve rol alışverişinde bulunduğuna’ işaret etti. Ayrıca “Bu gruplar arasındaki ayrım çizgileri çoğu zaman birbirine karışır çünkü hedefleri benzerdir ve nihayetinde nüfuz alanını genişletmek, kaynakları kontrol etmek ve güvenlik güçleriyle yüzleşmek için daha fazla insanı silah altına almak isterler” dedi.
Tahir ayrıca, "Kız çocuklarının kaçırılması genellikle radikal gruplar tarafından üstlenilir, bunların başında eğitime laik ve kafir diyen Boko Haram gelir. Kızları potansiyel rehineler olarak alır ve güvenlik güçleriyle mahkum takas operasyonlarında onlarla takas eder. Ancak bu operasyonun haydut çetelere atfedilmesi, bu suç grupları ile radikal terör grupları arasındaki işbirliğinin arttığını gösteriyor" şeklinde konuştu.
Güvenlik yokluğu ve toplu kaçırma olayları, yetkililerin 2020'nin sonundan bu yana 11 binden fazla okulu kapatmasına neden oldu. Bu durum, Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'na (UNICEF) göre, okula gitmeyen çocuk sayısının 2022'de 18,5 milyona yükselmesine neden oldu. Bunun yüzde 60'ının kız çocuğu olduğu ifade ediliyor.
Gözlemciler ve aktivistler, son kaçırma olayında hükümeti ve güvenlik güçlerini sorumlu tuttu.
Amerika'nın Sesi radyosuna verdiği röportajda Nijeryalı aktivist Aba Abíos Ronnie, "Operasyonu yaklaşık 50 motosikletli gerçekleştirdi ve bu çok büyük bir sayı. Güvenlik güçleri, kız öğrenciler kaçırılmadan önce onları kolayca tespit edebilir ve müdahale edebilirdi" dedi.
Geçtiğimiz Şubat ayında seçilen Tinubu, ‘güvenlik yokluğuna karşı mücadelenin’ ‘mutlak önceliği’ olacağını taahhüt etti ve ‘ulusu terörizm ve her türlü suçtan korumaya’ kararlı olduğunu vurguladı. Haziran ayında Tinubu, güvenlik ve askeri liderlik düzeyinde büyük değişiklikler yaptı; Ulusal Güvenlik Danışmanını değiştirdi ve Genelkurmay Başkanı, ana şubelerin ve askeri istihbaratın kurmay başkanları, Genel Müfettiş ve Sınır Muhafızları ve Gümrük Komutanı dahil olmak üzere bir dizi askeri lideri görevden aldı.
Nijerya, çeşitli güvenlik sorunlarıyla karşı karşıya. Bu sorunlar arasında, DEAŞ'a bağlı militanların isyanı, kuzeybatıda isyancılar ve güneydoğuda ayrılıkçılar yer alıyor. Art arda gelen yönetimlerin terörizm ve şiddetle mücadele etme taahhütlerine rağmen, 2009'dan beri Boko Haram tarafından temsil edilen terör gruplarının faaliyetleri, 40 binden fazla can kaybı ve 2 milyondan fazla mülteciye yol açtı. Fidye için kaçırma da büyük bir sorun. Tinubu, seçim kampanyası sırasında bu sorunu çözmeyi taahhüt etmişti.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.