DÜNYA
okuma süresi: 4 dak.

Bölgedeki güvenlik durumu İsrail için varoluşsal zorluklar teşkil ediyor

Bölgedeki güvenlik durumu İsrail için varoluşsal zorluklar teşkil ediyor

İsrail'e, tehditlere karşı bir kalkan olarak ABD ile "savunma anlaşması" imzalaması tavsiyesi geldi.

Yayın Tarihi: 01/10/23 17:00
okuma süresi: 4 dak.
Bölgedeki güvenlik durumu İsrail için varoluşsal zorluklar teşkil ediyor

Son günlerde bölgede siyasi ve askerî alandaki gelişmeler ve bunların kendi güvenlik durumuna yansımalarıyla yüzleşmenin yollarını incelemekle meşgul olan İsrail, bu gelişmelerin, varlığına yönelik kalıcı ve artan bir tehdit olduğunu iddia etti.

Gazze Şeridi'nin güneyindeki güvenlik durumu, Lübnan'a bakan kuzey sınırındaki duruma paralel olarak güvenlik meselelerinde ön plana çıkarken İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Ürdün'e bakan doğu sınırının İsrail'in güvenliği için diğerleri kadar tehlikeli olduğunu düşünüyor.

Bu nedenle Netanyahu, buradaki sınır güvenliğini artırmak için bir plan geliştirilmesi çağrısında bulundu.

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, sınır güvenliğinin güçlendirilmesi ve güvenlik gelişmeleriyle mücadele yolları ararken öncelikle Alman mevkidaşı Boris Pistorius ile ortak bir deklarasyon hazırladı.

Gallant, güvenlik ilişkilerini güçlendirmek ve Almanya'ya Arrow-3 (Hetz-3) anti-balistik füze sistemi satışına ilişkin en büyük anlaşmayı imzalamak amacıyla Almanya'ya geldi.

İsrail Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü (INSS) ise İsrail'deki karar mekanizmalarına, uzun vadeli ilişkileri güçlendirmek ve gelecekte karşılaşılabilecek zorluklara stratejik yanıt vermek için ABD ile bir savunma anlaşması imzalamalarını tavsiye etti.

İsrail'e, radikal ve varoluşsal tehditlere maruz kalması durumunda söz konusu anlaşmaya uyulması önerildi.

Özellikle de İran'a karşı nükleer silahlanma yarışı durumunda bu husus dile getirildi.

Ayrıca İsrail'in bölge dışındaki Amerikan savaşlarına katılmaması koşulunun atlanmaması gerektiği de ifade edildi.

İsrail'in caydırıcılık kapasitesi

İsrail ile ABD arasında bir savunma anlaşması imzalanması önerisi, özellikle sağcı hükümet ve onun yerleşim projeleri ile Filistinlilere yönelik politikası doğrultusunda geldi.

Bu öneri, aynı zamanda Amerikan yönetiminin birden fazla kez geri çekilme çağrısında bulunup hükümetten cevap alamadığı 'yargı reformu' planı nedeniyle iki ülke arasındaki ilişkilerde yaşanan gerginlik esnasında, uzun vadeli bir ilişkinin güçlendirilmesini sağlamak için geldi.

Bu gerilimin Washington ve Tel Aviv yönetimi arasındaki ilişkilere etkisinden korkan İsrail Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü'nün eski üst düzey güvenlik araştırmacıları, İsrail hükümetlerinin ABD'ye karşı alacakları her türlü kararda onları da bağlayacak bir savunma anlaşması imzalanması gerektiğine inanıyor.

Bu tavsiyeleri kaleme alanlar, şu anda bu ilişkilerin geleceğini tehdit eden şeyin, İsrail'in Filistin meselesine ilişkin politikasının biriken olumsuz etkisi ve ABD'nin tanık olduğu derin demografik ve siyasi dönüşümler olduğuna dikkat çektiler.

Tavsiyelerin yazarlarına göre, böyle bir anlaşma her iki ülkenin ulusal politikasının bir parçası olacak ve uzun vadeli ilişkileri geliştirecektir.

Buna ek olarak, ABD ile bir savunma anlaşması imzalanması İsrail'in düşmanlarına karşı caydırıcılık kapasitesini artıracaktır.

Ayrıca İran'ın nükleer bir devlete dönüşmesi veya Ortadoğu'da birçok nükleer güç ortaya çıkması durumunda Amerikan desteğine ihtiyaç duyabilecek olan İsrail'in güvenliğine yönelik uzun vadeli Amerikan taahhüdünü tüm tarafların zihninde pekiştirecektir.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.