Araştırmacılara ilham veren ağaç

Nature Communication dergisinin son sayısında yayımlanan çalışmada konuyla ilgili “Bu keşif opioid kullanmadan yeni bir ağrı kesici yolunun benimsenmesine yardımcı olabilir” açıklamasına yer verildi.

Queensland Üniversitesi Moleküler Biyobilimler Enstitüsü'nden Irina Vetter ve ekibi, Gumbi Gumbi ağacındaki toksinlerin haftalarca sürebilen şiddetli ağrılara etkisini inceledi.

Söz konusu ağacın yaprakları yumuşak, iğneye benzer tüyleriyle biliniyor ve bu tüyler ‘gumbitid’ olarak adlandırılan bir toksin salgılıyor. Bu toksin, keskin ve delici elektrik şoklarına benzeyen ve birkaç saat süren karıncalanma, yanma, ardından aralıklı ağrı nöbetlerine neden oluyor. Bu nöbetler günlerce hatta dokuz hafta sürebiliyor.

Vetter konuya ilişkin yaptığı açıklamada “Gumbi Gumbi ağacındaki gumbitid zehiri, salyangoz ve koni örümcekleri tarafından üretilen zehirle benzer bir yapıya sahip. Ama bu zehir, daha önce görmediğimiz bir şekilde ağrıya neden oluyor” dedi. Üniversitenin resmî internet sitesinde perşembe günü yayınlanan raporda şu ifadelere yer verildi:

“Ağaçtaki toksin, uyarılabilir hücrelerde aksiyon potansiyellerinin başlatılması ve yayılması için gerekli olan gözenek oluşturucu proteinler olan duyusal nöronlardaki voltaj kapılı sodyum kanallarına (NaV) doğrudan bağlanarak ağrıya neden oluyor. Gumbitid zehri işlevini yerine getirebilmek için (TMEM233) adlı bir ortak proteine ihtiyaç duyuyor ve bu proteinin yokluğunda toksinin hiçbir etkisi olmuyor. Bu keşif ilk kez sodyum kanallarını etkilemek için bir ortağa ihtiyaç duyan bir toksin ortaya çıkardı.”

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre araştırma ekibi, bu ağrı mekanizmasının kapatılmasının, geleneksel analjezi ile ilişkili yan etkiler veya bağımlılık sorunları olmaksızın yeni ağrı kesicilerin veya uzun süreli etkilere sahip bir anestezinin geliştirilmesine yol açıp açmayacağını ortaya çıkarmak için çalışıyor.