Gitarist Ersun Hoca: "Albüm yapıyoruz, alanlar kim?"
'Kıbrıs'ta müzisyen olmak' yazı dizisinin bu haftaki ikinci konuğu ise gitarist Ersun Hoca.
Röportaj: Çağdaş ÖĞÜÇ - Kıbrıs Postası
Hoca, "Dünya kadar para harcanılan o albümlerin karşılığı çıkıyor mu? Alanlar kim? Hep tanıdık. 500 CD basarsın 150'si alınır."
1- Kendinizden kısaca bahseder misiniz? Müziğe ilginiz ne zaman başladı? Kariyer anlamında müzik hayatınız nasıl başladı? 'Müzik' mesleğiniz mi?
İsmim Ersun Hoca. Şu anda Long Trip adlı bir Rock Müzik grubunda elektro gitar çalıyorum. Müziğe aslında çocukluktan beri ilgim vardı ama şimdiki tarzımı Lise 2'deyken oynadığım bir oyuna borçluyum.
Aslında müziğe kariyer olarak bakmak istesem de şimdiye kadar zevkten öteye geçemedi. Bence zaten esas öyle olması lazım. "Zevk için yaptık para kazandık" mantığı... Şu anda bir mesleğim yok, bu yüzden müziği sanırım tek işim sayabiliriz.
2- Katıldığınız uluslararası yarışmalar var mıdır? Varsa nelerdir? Uluslararası platformlarda aldığınız tepkiler nasıl?
Katıldığım yarışma yok. Açıkçası yarışma kavramını da pek sevdiğim söylenemez. Müzisyenlerin birbirlerini geçmek için hırs yapması, kendini geliştirmek için güzel birşey ama müziği de yarışma klasmanına sokmayı doğru bulmuyorum.
3- Kıbrıs'ın kuzeyinde müzisyen olmak nasıl bir iş? Zorlukları var mı? Varsa nelerdir?
Herkesin arkadaşınız olması hem güzel, hem de kötü birşey. Geldiklerinde sevinirsin ama "be gardaş bunu da çalın yahu" gibi şeyler duymak da biraz farklı. Yani demeye çalıştığım, normalde bir grup repertuarını kendi seçerken, Kıbrıs'ta seyirci seçiyor. Bilmediği parçaları öğrenmeye açık olmayan çok insan var. Grubun tanıdıkları dışında gelen insanların da tek tük olması ayrı bir olay. Sanki oraya zorla gelmiş gibi bir halleri var. (Bunu geçen gün yaşadım, masanın biri tamamen ayrı boyutta sanki sahnede grup yokmuş gibi, hiç mi eğlenmez insan...) Bir başka nokta ise, "One, e haberim yoktu konseriniz olduğundan... Seslen yahu bu sefer bana da gelirim" Bunu göz önünde bulundursam örnek olarak 40-50 kişiye özel olarak seslenmem lazım.
4- Diğer sanat dallarında sanatçılar, işlerini halka ulaştırmada zorluklar yaşıyor. Bu sonuca hem kendi gözlemlerimiz hem de sanatçılar ile yaptığımız röportajlardan ulaşıyoruz. Siz bir müzisyen, olarak yaptığınız eseri halka ulaştırma noktasında zorluklar ve sıkıntılar yaşıyor musunuz?
Daha önce de dediğim gibi, insanlar bildikleri şeyi yapmaktan öteye pek geçmiyor. Bahsettiğimiz kişiler isim olarak bilinen ve devamlı olarak duyulan kişiler. Bence halk bunu biliyor, duyuyor ama bildiği gibi de yaptığı işleri gayet normal bir şeymiş gibi görüyor. Dünya kadar para harcanılan o albümlerin karşılığı çıkıyor mu? Alanlar kim? Hep tanıdık. 500 CD basarsın 150'si alınır. Bir de bahsetmek istediğim bir nokta var. Müzisyenler bile diğer müzisyenlerin konserlerine nadiren gidiyor. Bu yüzden bence halkı çok da suçlamamak lazım. Sonuç olarak burada herkes birbirinin peşinde değil mi? Eski grubumda da benim yaptığım eserler oldu oldu ve açık konuşmak gerekirse bazı arkadaşlarım beğendi o kadar...
5- Çalışmalarınızı nasıl yapıyorsunuz? Stüdyo bu işin vazgeçilmez parçalarından. Stüdyolara erişim şansınız nedir?
Şu anda gruptaki bir arkadaşın evinde yapıyoruz. Bildiğimiz çok fazla stüdyo var tabii ama bazıları gerçekten çok pahalı... Zaten arada bir konser veriyoruz ve kazandığımız parayı olduğu gibi stüdyoya vermek istemiyoruz.
6- Bir diğer önemli kısım ise sponsorlar: Yaptığınız işe sponsor bulma girişiminde bulundunuz mu? Bulunduysanız aldığınız cevap ne oldu?
Sponsor arayışına pek girmedik ama daha önce arkadaşlardan duyduğum kadarıyla sponsor bulmak zor iş. Amatör olarak şansınız daha da düşük. Genelde aldıkları cevaplar olumsuz oldu.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.