Piyanist Fahir Atakoğlu: "Bana bu olanağı veren Cumhurbaşkanımıza teşekkür ederim"

Ünlü piyanist ve besteci Fahir Atakoğlu, '15 Temmuz Destanı' isimli eseriyle ilgili olarak Sabah'tan Tuba Kalçık'a açıklamalarda bulundu. Atakoğlu, Kalçık'ın "15 Temmuz için beste yapma fikri nasıl oluştu?" sorusu üzerine "15 Temmuz için çok önceden beste yapmaya başlamıştım zaten. İletişim Başkanlığı'ndan beste yapamam için teklif geldi. Ben de son 1.5 ayda eserin notlarını hazırladım, çalışmalar başladı ve çok güzel bir eser çıktı ortaya" yanıtını verdi.

Atakoğlu, şunları kaydetti:

"15 Temmuz bir demokrasi zaferidir. Müziğimle kronolojik olarak o gün yaşananları ölümsüzleştirmek istedim. '15 Temmuz Destanı' ile ilk andan itibaren yaşananları bölüm bölüm anlattım. 'İhanet ve Demir Tanklar', 'Şeref', 'Ağıt', 'Marmaris', 'Sela,', 'Çağrı', 'Başkomutan', 'Milletin Evi', 'Şehitler Köprüsü 1. ve 2. Bölüm' ve 'Nöbetler' oluşturuyor."

Sohbetin devamında Kalçık'ın yönelttiği sorular ve Atakoğlu'nun bunlara verdiği yanıtlar şöyle:

- Bu destanı yaparken neler hissetiniz?

15 Temmuz, Türk halkının demokrasiye inancını ve ona sahip çıkmasını tüm dünyaya gösterdiği bir gündü. Baştan sonra o günü, o tarihi betimlemek ve müziğimle ölümsüzleştirmek istedim. En büyük güç halkın iradesidir. Milletin gücünü orkestrasyonundaki tınılar ile göstermeye çalıştım. Destanı çok içten duygularla besteledim. 15 Temmuz Destanı'nı bestelemek benim için büyük bir onurdur. Ülkemle ve Türk halkıyla gurur duyuyorum. Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan'a ve İletişim Başkanı Fahrettin Altun'a bana destek oldukları ve bu olanağı verdikleri için de teşekkür ederim.

- Yurt dışında da 15 Temmuz Destanı için konserler vereceksiniz değil mi?

Planımız, pandemi sürecinden sonra bunu yurt dışında da seslendirmek. Çünkü ülkemizin iradesini ve demokrasiye olan inancını dünyaya müziğimle de anlatmak istiyorum. Darbeye karşı halkımızın birleşerek ne kadar güçlü olduğunu tüm dünyaya gösterdik 15 Temmuz'da. En büyük dileğim 15 Temmuz Destanı'nın kalıcı bir eser olmasıdır. Halkımızın da bu destana sahip çıkmasını diliyorum. Konser kaydını limitli sayıda plak halinde yapmayı da planlıyoruz. Tüm kayıtlarımız hazır.

- Siz uzun yıllardır Amerika'da yaşıyorsunuz. Amerika'da pandemi sürecini nasıl geçirdiniz?

Pandemi döneminde Türkiye'nin kıymetini bir kez daha anladım. Amerika'da insanlar dezenfektanlı mendil bile bulamıyor. O kadar kötü bir sağlık sistemi var ki Amerika'nın. Pandemi döneminde çok kötü bir sınav verdi. Türkiye ile arasında dağlar kadar fark var. Ülkemiz, sağlık sistemi ile dünyaya örnek oldu. Müthiş bir sağlık sistemimiz var gerçekten. Dünyadaki birçok ülke Türkiye'yi örnek almalı. Ülkemde insanlara sağlanan olanakları Amerika'da bulmak imkansız. İyi ki bu topraklarda doğdum ve bu toprakların sanatçısıyım.