Uygur Müslümanlarına yönelik zulmü normalleştirmekle suçlanan Netflix'ten yanıt geldi

ABD'de geçen hafta 5 senatör, Netflix'in İçerik Direktörü Ted Sarandos için kaleme aldıkları mektupta, dijital platformun bu yazarla çalışma kararını kınamıştı.

Mektupta Liu'nun Çin hükümetinin Uygur Müslümanlarına muamelesini desteklediği eski yorumlara atıfta bulunulmuştu. Çin'in kuzeybatısındaki Sincan eyaletindeki "yeniden eğitim" kamplarında şu anda bir milyondan fazla Uygur Müslümanı alıkonuyor.

Liu, 2019 tarihli bir röportajında şunları söylemişti:

“Terörist saldırılar sonucu tren istasyonlarında ve okullarda parçalanmış cesetleri görmeyi mi tercih ederdiniz?

Hiç olmazsa hükümet ekonomilerine yardımcı oluyor ve onları yoksulluktan kurtarmaya çalışıyor.”

Senatörler, Netflix'e yazdıkları mektupta şu ifadeleri kullanmıştı:

“Netflix'in (Çin Komünist Partisi'nin) tehlikeli propagandalarını papağan gibi tekrarlayan bir kişiyle iş yapma kararıyla ilgili ciddi endişelerimiz var.

Çin Komünist Partisi (ÇKP) yerel halk tarafından Doğu Türkistan olarak da tanımlanan Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde zulüm yapıyor.

Bu suçlar, sistematik olarak ve soykırım ayrımını gerektirebilecek ölçekte işleniyor. Ne yazık ki bazı ABD şirketleri bu suçların normalleştirilmesine ya da mazur görülmesine aktif olarak veya zımnen izin vermeye devam ediyor. Liu'nun eserinin bir uyarlamasının yapımcılığını üstlenme kararı da böyle bir normalleştirme olarak görülebilir."

Netflix bu mektuba cuma günü (25 Eylül) bir açıklamayla yanıt verdi:

“Sayın Liu, Çin'de yaşayan bir Çin vatandaşıdır. Kendisi kitapların yazarıdır, bu Netflix dizisinin yaratıcısı değil.

Netflix projeleri ayrı ayrı, kendi değerlerine göre göz önünde bulundurmaktadır. Yazarın kendi kitabıyla veya bu Netflix şovuyla hiçbir ilgisi olmayan yorumlarına katılmıyoruz.”

Son tartışma, Disney'in gerçek oyuncularla yeniden çektiği Mulan'ı Çin'in Sincan eyaletinde filme aldığı için kınanmasından kısa bir süre sonra yaşandı.

Mulan'ın kapanış jeneriğinde, Sincan'ın Turfan şehrinde Çin'in Müslüman Uygurların gözaltında tuttuğu "yeniden eğitim" kamplarını yöneten bir kamu güvenliği dairesine "özel teşekkürler" sunulmuştu.