Mihrican Aylanç: “Öykü insanlık tarihimizin, düş ve gerçekliğimizin dilidir!”

Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mihrican Aylanç, 14 Şubat Dünya Öykü Günü kapsamında konuşarak, “Hızla görselleşen ve dijital dehlizlere yönelen dünyamızda öykü, tek tipleşme ve hiçleşme tehlikesindeki insanın bireyselleşme direnişi olmaya hazırlanmaktadır” ifadesini kullandı.

Yrd. Doç. Dr.  Aylanç, Avrupa tarihinde yakından takip ettiğimiz ve toplumumuzda da sancılarını çektiğimiz bireyleşmenin, modern insanlığın medeniyet yaratıcılığını ortaya koyduğunu belirterek, insanlık olarak ulaşılan o noktadan günümüze gelindiğinde ‘emoji’ dünyasının sözcüklere açtığı savaşın bireyselliğimize yöneldiğini dile getirdi.  

“Kurduğumuz ve gerçekte yaşadığımız öykülerimizle, dünyamızı şekillendiriyoruz”

Edebiyat dünyamızda öyküleriyle öne çıkan Özcan Karabulut’un Düşler Öyküsü dergisinden, Ankara Öykü Günleri’ne uzanan, oradan da 2003’te PEN Dünya Kongresi’nde Dünya Öykü Günü olarak kabul edilen 14 Şubat’ın özel bir gün olduğunu aktaran Aylanç, “Özcan Karabulut’un ‘İnsanlığı insan yapan düşleridir, siz yeter ki düş kurun ve düşünüzün peşinde koşun!’ söyleminde olduğu gibi kurduğumuz ve gerçekte yaşadığımız öykülerimizle, dünyamızı şekillendiriyoruz” şeklinde konuştu.  

Yrd. Doç. Dr. Aylanç, “Ne anlattığımız değil nasıl anlattığımız önemlidir” sözünün uzmanların sağlıklı iletişim kurma anahtarı olduğu kadar dilin önemini de anlattığını söyleyerek, anlatma sanatının, dolayısıyla dilin tüm hünerlerinin sergilendiği öykünün empati geliştirici, eğitici, sağaltıcı yönünün hatırlanmasının önemine işaret etti. 

Günümüzde gelişmişliğin hâlâ okuryazarlıkla ölçülmekte olduğunun altını çizen Aylanç, edebiyatın dolayısıyla bunun bir parçası olan öykülerin önemini ortaya koyduğunu da kaydetti.    

Yrd. Doç. Dr. Aylanç, dün yitirdiğimiz önemli yazarlarımızdan Demir Özlü’nün öykülerimizle; “Belki de sadece insan olmak istiyoruz biz. Belki de sadece bu: insan olmak” sözünü hatırlatarak, yazarın insanın kendi ve öteki bireyler ile doğa ve toplum arasındaki ilişkiler sorununu çözümleme uğraşının kitapların dünyalarını ziyaret etmemiz için yeterli bir sebep olduğunu dile getirdi.  

Yazarların sözcükleriyle kurgulanarak gelecek nesillerin zihnini ve ruhunu aydınlatan öykülere sahip çıkılması gerektiğini ifade eden Aylanç, “Sevdiğiniz yazarın bazı kitaplarını satın alın. Gelecek vadeden bir yazarı teşvik ederken en sevdiğiniz öyküleri çevrimiçi paylaşın” dedi.