EKONOMİ & FİNANS
okuma süresi: 10 dak.

Direk Ticaret Tüzüğü ve AHİM kararı

Direk Ticaret Tüzüğü ve AHİM kararı

<P>Ekonomist Vedat Yorucu,"<STRONG> Direk ticaret tüzüğü'nün hayata Geçmesi ve AHİM kararının olası Ekonomik etkileri" </STRONG>başlıklı yazısında " Direk Ticaret Tüzüğü'nün kabul edilmesi halinde, asıl cümbüş o zaman kopacaktır. Bekleyip hep beraber göreceğiz" diye yazdı. İşte Yorucu'nun yazısı:<BR></P>

Yayın Tarihi: 05/04/10 09:25
okuma süresi: 10 dak.
Direk Ticaret Tüzüğü ve AHİM kararı
A- A A+

Direk ticaret tüzüğü'nün hayata Geçmesi ve ahim kararının olası Ekonomik etkileri


Geçtiğimiz hafta NTV haber merkezi kaynaklı bir haber hepimizin gündemine düştü. Habere göre, Avrupa Birliği KKTC'ye söz verdiği Doğrudan Ticaret Tüzüğü'nü oylamak için, Avrupa Parlamentosu Ticaret Komiseri İtalyan Parlamenter Rinaldi'yi rapörtör olarak tayin etti. Bilindiği üzere 2009 yılında kabul edilip yürülüğe giren Lizbon Antlaşmasına göre, bu tüzük oylanırken oy birliği şartı gerekli olmayacak. Oy çokluğu ile kabul kararının alınabilecek olması, tüzüğü veto etmesi muhtemel Güney Kıbrıs adına Kıbrıs Cumhuriyeti'nin, Yunanistan'ın ve Fransa gibi ülkelerin elini kolunu bağlamış durumdadır. Bu kararın alınmasıyla birlikte Kıbrıs'ın Kuzeyi'nden de ticaretin serbest bırakılması, hem ticarette kolaylık, dış pazarlara erişebilme, hem de ticarette KKTC'de üretilen malların daha ucuza ihraç edilebilmesine, KKTC'ye ithal edilen ürünlerin de daha ucuza ithal edilmesine olanak yaratacaktır. Böylelikle daha rekabetçi bir Kuzey Kıbrıs ekonomisi, ayakları üzerinde durabilen bir ekonomi yaratılabilecektir.

*****

Yaklaşık iki hafta önce, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin, KKTC Taşınmaz Mal Komisyonu'nun bir iç hukuk yolu olarak kabul ettiğiyle ilgili bir karar alındı. Kararda, Kıbrıslı Rumlar'a AİHM'e başvurmaları yerine, KKTC'de kurulmuş olan Taşınmaz Mal Komisyonunu'na başvuru yapmaları veya istemeleri halinde nihai siyasi çözümü bekleyebilecekleri işaret edilmiştir.

*****

Bu karardan kimlerin kazançlı çıktığı soruları sıkça sorulmaktadır. Bu sonuç, direk olarak kimleri nasıl etkilemiştir? Bir hukukçu ve siyaset bilimci olmadığımdan, kararın hukuki ve siyasi değerlendirmelerini bir tarafa bırakıp, sadece ekonomik değerlendirmeleri ele alacağım.

*****

İlk olarak, bu karar, 3300 civarında olduğu söylenen ve uzmanların yaklaşık 4 milyar Euro tutarında değer biçtikleri mülkleri ve orijinal sahiplerini ilgilendirmektedir. Bu karar sayesinde AİHM, bu kadar davayı görüşmeyi reddetmiş ve dava ile meydana gelecek işgücü emeğini, mahkeme masraflarını ve hakimlerin başka davaları görme fırsat maliyetni ortadan kaldırmıştır. Bu karardan, evvella AİHM kazançlı çıkmıştır. Böylece sırtlarından büyük bir yükü atmış olmaktadırlar.
*****

İkinci kazançlı çıkacak taraf Türkiye Cumhuriyeti'dir. Bu davalar sayesinde, Türkiye'nin Rumlar'a ödemesi muhtemel yüklü bir tazminat, bundan böyle ödenmeyecektir. Türkiye'nin AİHM'de yargılanıp, mallarını kullanım haklarından men edildiği iddia edilerek, Rum'lara ödeyeceği muhtemel yaklaşık 40 milyar euro'luk tazminat hesaplanmıştı. Bu karardan sonra, Taşınmaz Mal Komisyonu'na başvuru halinde, daha makul miktarlarda ve daha uzun taksitlerle, Mal Tazmin Komisyonu'nun takdir edeceği meblağı, şu an tasarrufu elinde bulunduran kullanıcı tarafından ödenip, malın takası veya tazmini mümkündür. Yani, bundan böyle, Türkiye mülk meselesinde devreden çıkmıştır. Mülklerin iadesi, takası veya tazmini, Kıbrıslı'lar arasında yapılacaktır. Türkiye'de ve Londra'da yaşayanların da, Kuzey Kıbrıs'la ilgili siyasi ve iktisadi gelişmeleri yakınen takip etmeleri ve bu son gelişmelerden haberdar olmaları, yukarıda sıraladığım nedenler dikkate alındığında büyük anlam taşımaktadır.

*****

Üçüncü kazançlı çıkmış gibi görünen Rum mülk sahiplerinin, Mal Tazmin Komisyonu'na başvurarak elde edecekleri atıl kapasite kazançlarıdır. 36 yıldır nakite çeviremedikleri mallarını likide edebilecekler, böylece elde edecekleri kazançlarını Kıbrıs Rum kesiminde yeni yatırımlara dönüştürebilme olanaklarını da ayrıca elde edeceklerdir. Meselenin daha da uzaması halinde, tümden kayıpların var olacağını da esirgememek gerekmektedir. Almanlar'ın, Çekler'in ve Polonyalılar'ın, dünya harbinden kalma ve hala daha halledilemeyen mülk davalarının yarattığı ekonomik kayıplar burada dikkate alınmalıdır.

*****

Dördüncü kazançlı çıkmış gibi görünen taraf da, KKTC siyasi çevrelerinin, çözüm sürecinde ve müzakere masasında yaratılan tıkanıklığın giderilmesine olanak sağlanan AİHM kararının, ekonomik izolasyonun giderilmesine yardımcı olmasıdır. İşte tam da bu kararın çıkmasının ardında, Avrupa Birliği'nin, Direk Ticaret Tüzüğünü oylamak için düğmeye basması, hem iktisadi gelişmeler bakımından, hem de liderlerin Kıbrıs konusuyla ilgili olarak, müzakere masasında almış oldukları kararları kamuoyu ile paylaşacakları tarihin arefesine rastlaması bakımından, ayrı bir siyasi öneme sahiptir. Siyasi yorumları, siyaset bilimi uzmanlarına bırakıyorum.

*****

Beşinci kazançlı çıkabilecek taraf, KKTC emlak sektörü ile ilgili iş yapan çevrelerdir. Loizidu ve Orams davaları, Hurma davası, Arestis davası ve daha başka benzer davalar sonucunda duran inşaat sektörünün ve emlak satışlarının nefes alabilmeleri ile ilgili yeni gelişen durumdur.

*****

Ancak, bu kararın KKTC ekonomisine direk olarak ne gibi etkileri olacaktır? İnşaat sektörü ve finans sektörü bu karardan bir nebze olsun olumlu etkilenecektir. Bu karar, Rum mallarının bundan böyle iade, takas ve tazminat yolu ile çözülebileceğine işaret eden ve toptan iadenin mümkün olmayacağını teyit eden hukuki bir karar olarak da karşımıza çıkmaktadır. Hal böyle olunca, Rum koçanlı araziler üzerine inşa edilen mülklerin, iade dışında, tazminat veya takas yoluyla çözülebileceği seçenekleri dışında başka bir yol görülmemektedir. Bu durumda, Rum arazilerine yapılan inşaatların tümü, uluslar arası hukuk temelinde oluşan fiili durum dikkate alındığında, inşaatı yapana yeni tasarruf belgesi edinme hakkını kazandırmaktadır. Tıpki tam da Annan planında öngörüldüğü gibi. İngilizler ve yabancılar, tasarruflarında bulundurdukları mülklerin fiyatlarında bundan böyle indirime gitmekten vazgeçecekler, bu malları ellerinden çıkarma yolunu seçmeyeceklerdir. Rum koçanlı mülklerin fiyatlarındaki düşüş duracak, bundan böyle fiyatlar serbest piyasa koşullarındaki seviyelerine tekrar yükselecektir. Piyasadaki taşınmaz mal fiyatlarında bozulan iktisadi denge, tekrar dengeye gelecektir.

*****

Bu karar, mülk sahipleri arasında bir güven ortamı yaratmıştır. Ne yapacağım, ne edeceğim gibi endişeler ortadan kalkmıştır. Piyasalar bu güveni hemen satın alacaklardır. Rum koçanlı arazilerin üzerine inşa edilen mülklerin, bundan böyle herhangi bir yerel bankada ipotek karşılığı kabul edilebilmesi gündeme gelecektir. Değer kaybeden mallardan dolayı, bankalarımızın bilançoları zor duruma girmeyecektir. Diğer olumlu bir nokta da, Müteaahitlerin inşa edip piyasada müşteri aradıkları boş evlerin değerlerinde artışlar görülecek ve bu mallara yönelik, yeni iç ve dış talep oluşacaktır. Evini satmak isteyen yabancılar ile Müteaahitler arasında oluşan rekabet ortamı da ortadan kalkmış olacaktır. Böylesi bir durumda, KKTC'nin sermaye stoğunun değerinde eskiye göre bir artış olacaktır. Servetin bir şekilde erimesinin önüne geçilecek, değer kaybı önlenecektir. Bu da, refah kaybının ortadan kalkmasını sağlayacaktır.


*****

Son olarak, inşaat sektörü içinde emlak alım satım işleri ile ilgilenen emlakçıların satışlarında da önemli artışlar görülecektir. Piyasada vergi indirimi sağlayıp mülk satışının tetiklenmesine yardımcı olmak, Güney'den Kuzey'e olan mülk ticaretini geliştirecektir. Böylelikle hem Güney'de, hem de Kuzey'de ticareti genişletici bir ekonomik etki yaratılacaktır. Bu durum, hem Güney'de, hem de Kuzey'de yeni bir mülk borsasının oluşmasına imkan yaratacaktır. Güney'de emlak işi yapanlar ile Kuzey'deki emlakçılar arabuluculuk yapıp, yeni mülk portföyeleri oluşturup, Mal Tazmin Komisyonu değerlendirmelerine hacet kalmadan, ama komisyonun resmi işlemlerine başvurarak, mülk sahiplerini bir araya getirip uzlaştırma yollarını geliştirecekler, tazminat ödemeleri için milyonlarca sterlin piyasada kendiliğinden dolaşacaktır. Bu işlemlerden nemalanan birçok komisyoncu ve avukat da kısa zamanda köşeyi dönecektir. Yeni Mülk borsası hepimize hayırlı olsun. Talat ve Hristofyas'ı beklemeden, mal mülk meselesini Kıbrıslı'lar kendi aralaraında çözme yollarını eminim kısa sürede bulacaklardır. Çünkü ekonomik akıl bunu emretmektedir. Hele bir de Direk Ticaret Tüzüğü'nün kabul edilmesi halinde, asıl cümbüş o zaman kopacaktır. Bekleyip hep beraber göreceğiz.
Ekonominin Sesi

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.